HÜRRİYET
Faiz lobisi diye biliyorduk, sonra manşetlerde “Soros ve dış güçler yaptı” diye haberler okumuştuk…
Bir süre sonra, “Gezi olaylarının ardında Cemaat var” dedikodusu da dolaştırılmıştı!
Sonra medya ve bazı şirketler suçlanmıştı.
Fakat en dehşetlisi “faiz lobisi”ydi; Brezilya’daki toplumsal olayları da onlar tezgâhlamıştı!
Meğer komplo daha, daha, daha büyükmüş; Türkiye’yi, Mısır’ı, Suriye’yi
karıştıran bir “kaos lobisi” varmış da haberimiz yokmuş! Bu lobi, “en
başta İslam coğrafyasında krizlerin artarak devam etmesini” istiyormuş.
“Faiz lobisinin de üstünde kaos lobisi” varmış.
EKONOMİDE HAREKETLER
Doğru mu bu lobi komploları? Faiz ve döviz yükseliyor, dış borcumuz,
ithalat faturamız, yatırımlarımızın maliyeti durduk yerde milyarlarca
lira artıyor! Evet böyle ama bunun sebebi Türkiye’ye, Suriye’ye,
Mısır’a, İslam dünyasına musallat olan esrarengiz lobiler midir?
Gazetelerde AK Parti’ye sunulan kaos lobisi teorisini okuduğumda, Ali
Babacan ne demiştir diye düşündüm. Babacan, ekonomik aklına herkesin
güvendiği bir isim çünkü.
Bunları dinlediğinde Babacan itiraz etmiş, Gezi Parkı olayları döneminde
başlayan faiz, döviz ve sermaye hareketlerinin “gelişmekte olan
ülkelerin hepsinde görülen” küresel bir trend olduğunu anlatmış, diğer
ülkelerden örnekler vermiş.
Gerçekten, ekonomisi krizden çıkmaya başlayan Amerika, para musluklarını
kısacağını açıklayınca dolar kıymetleniyor, dolara hücumu önlemek
isteyen ülkeler kendi paralarının faizini yükseltiyor…
Ekonomistler bunun yeni bir “ciddi sorun” olduğunu söylüyorlar.
Hah, işte benim de üzerinde durmak istediğim, bu “ciddi sorun” kavramıdır.
KOMPLO MU, SORUN MU?
Ekonomide ya da toplumsal hayatta istenmeyen olaylar ortaya
çıktığında “düşmanlarımızın komplosu” diye bakmakla, “çözüm bulmamız
gereken ciddi sorun” diye bakmak arasında çok büyük fark vardır; komplo
teorileriyle analitik akıl arasındaki kadar büyük fark!
Bir toplumda anormal düzeyde siyasi, ideolojik, etnik gerilimler varsa,
ufak bir olaydan büyük toplumsal hadiseler çıkabilir. Bunu “ciddi sorun”
diye görürseniz, “çözüm” fikri ön plana çıkar, gerilimi düşürmenin şart
olduğunu fark edersiniz. Böylece terörist, anarşist, vandal gruplar
soyutlanır, toplumsal katılım bulamazlar.
Fakat esrarengiz lobilerin, küresel güçlerin, emperyalizmin, Siyonizm’in
falan tezgâhladığı “komplo”lar diye bakarsanız, “bastırmak” fikri ön
plana çıkar, daha çok polis, daha sıkı tedbirler… Fakat bu, bir süre
sükûnet sağlasa da, esasında toplumdaki gerilimleri derinleştirir.