Dünya Hayatı Ne Kadar Da Cazip?

İsmail Hakkı CENGİZ - 13.09.2008

 

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

           

 

Tabii herkes için değil!

Bazıları için…

Meselâ; sendika başkanısınız… Elinizde güç, yetki ve kaynaklar var…

Arkasından milletvekili olmuşsunuz… Yeni güç ve kaynaklar, imtiyazlar ve dokunulmazlık elde etmişsiniz. Ayrıcalıklarınız ömür boyu sürecek, hatta çocuklarınız devam ettirecek… Üstelik sendikayı da tamamen bırakmamışsınız, oğlunuzu vekil tayin etmişsiniz…

Danışman olarak! 5.000 lira maaşla…

Acaba, danışmana 5 bin lira veren sendika yöneticileri kendileri ne kadar alıyor?

Bunlar için dünya, tatlı, cazip bir dünya olmaz mı?

*                 *                 *

Daha tatlısı da var…

Yukarıda söz konusu edilen milletvekili muhalefette olduğu halde güç sahibi…

Düşünün ki, hem milletvekili olmuşsunuz, hem de iktidarsınız. Ülkenin bütün kaynakları, bütün kurumları emrinize amade…

Bir de Bakan, başbakan veya Cumhurbaşkanı olduğunuzu düşünün…

Güç, yetki, mevki, makam sahibisiniz.

Zirvedesiniz, hatta zirvesiniz!

Elinizin veya dudağınızın bir hareketiyle insanları ikbale kavuşturuyor veya istikballerini karartabiliyorsunuz.

Hem korku, hem çekim merkezi haline geliyorsunuz.

Çevreniz alabildiğine genişliyor, kadınlar-erkekler etrafınızda pervane…

Böyleleri için hayat tatlının da tatlısı olmaz mı?

*                 *                 *

Semavî dinler; ahret yurdunun sonsuz, dünya hayatının ise geçici bir süreden ibaret olduğunu bildiriyor.

Bir misalle açıklanacak olursa; ahret hayatı okyanussa, ona mukabil dünya hayatı bir damladır. Yani, ahrete göre dünya hayatı hiçbir şey gibidir.

Kutsal kitabımızda bu gerçek, “Dünya hayatı, geçici bir metadır” cümlesiyle, insanlara sık sık hatırlatılır.

Onun için, gaye ahret hayatını, o sonsuz yurdu dünyada kazanmaktır.

Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmak, oruçlar, ibadetler, fitreler, sadakalar, zekâtlar, umreler, Hac’lar… vb. hep onun içindir.

Uzatmayalım…

Soru şu: Ahrete inancı olanlar; hakikaten ahreti okyanus, dünyayı da damla gibi mi görüyorlar? Özellikle elinde yetki ve güç olanlar!

Öyle olsa, bu kadar kayırma, etrafı kalkındırma, “yoksulu-yetimi itip kakma” olur muydu?

Bana öyle geliyor ki; bunlar, ahreti damla, dünya hayatını ise okyanus gibi görüyorlar.

*                 *                 *

Filozoflar, düşünürler “ölüm karşısında herkes eşittir” derler.

Bunun manasını galiba yeni anlıyorum.

Şöyle…

Yukarıda örneklenen; dünyada güç ve mevki sahibi olanlar, çocuklarının hatta torunlarının istikbalini garanti(!) altına alanlar için “ölüm düşüncesi” tahammülü imkânsız bir düşünce olsa gerek! Bunlar ne kadar yaşasalar dünyaya doyamazlar. “Ölüm” akıllarına geldikçe çıldıracak gibi olurlar.

Halbuki, asgarî ücretle 4-5 nüfusu geçindirmek zorunda kalanlar için dünya hayatı o kadar da tatlı değildir. Hele yıllardır işsiz olan birisi içinse, dünya hayatı, bırakın tatlı olmayı,  çekilmez bir işkencedir.

 

Güç ve yetki sahipleri, ölüm hiç bizim semtimize uğramasın, derler…

Fukara içinse…

“ölüm” safa geldi, hoş geldi.

*                 *                 *

Eşitlik nerede?

Fakir, hayata tahammül edemezken; imtiyazlı, ölüm düşüncesine tahammül edemiyor.

Bana, ters köşeden de olsa bir eşitlik var gibi gözüküyor.

*                 *                 *

 

Tarihten

 

Amacımız bölmek ve hükmetmek olmalıdır. Biz gerçek ideali ‘din’miş gibi gözüken, mefaatçi bir grubu idareci olarak takdim etmeye çalışacağız.  

A.     Ryan, İngiliz yetkili, 1919

*                 *                 *

 

Üstatlardan

 

Kader

 

Biri kara, biri ak, kaderin iki yüzü…

Ya dört mevsim kış eder, ya bahar eder güzü.

 

Yücelerden el eder, “gelme” mi der, “gel” mi der?

Bir manasız kelime “ağla” mı der, “gül” mü der?

 

Kâinat bir bilmece, sual sual içinde,

Manasız bir nesne yok, meal meal içinde.

                                                           Serhat Kabaklı

 

 

Önceki Yazılar

Tarih: 13.09.2008 Okunma: 687

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Ekrem Şama

25.07.2008 - 11:14

İyiye sahip çıkmayanlar hep kötüye mahkumdur üstadım. Bu halkın çoğunluğu da olsa değişmiyor. Şimdi o esnafa, işçiye, çif.iye, emekliye sanayiciye sorsan: "Hiç işlerinin iyiye gittiği dönem olmadı mı? Uzun uzun düşündükten sonra: "Evet falanca yıl 11 ay çok güzel iş yapmış, karşılığını da almaya başlamıştık" Der. Peki ne oldu da devam etmedi dersen, cevabını ben vereyim. Sahip çıkılmadı da böyle oldu. Selamlar... SENELER GEÇERKEN Beni üzerdi hep gelen kötü haber,// Her bir seçim günü, sen eler geçerken...// Oh olsun diyemem, çektik hep beraber!// Ülkemi mahveden seneler geçerken...//

ELBK

25.07.2008 - 13:12

:))) Herkeste mi defo olur ? Şu entrikalar bitice yineortam yatıştı hurafesiyle sevinecek, dediğiniz gibi onların yiyip içip hesapta anlaşamadığı sorunlar için...Görültü bitsede kaderimizi görültülerinin yanına aynen kuracaklar yine...Elinize sağlık

özgür deniz

25.07.2008 - 16:34

vatandaşı kendi karar ve iradesi kurtaracaktır...halk derin olarak hissedecek ki kaderi değişssin...ama ben bu halkın layık olduğunu düşünüyorum...zira topluma çıkıp konuşulanı dinledinizmi olay bu...herkes paraya tapar halde..yatıp kalkıp oturup uzanıp para diyor..HERKES LAYIKI İLE İDARE OLUNUR zira böyle diyor değişmez değiştirilemez ezeli ve ebedi düne bugüne yarına hitap eden yüce kanun....saygıyla

Ekrem Şama

25.07.2008 - 11:14

İyiye sahip çıkmayanlar hep kötüye mahkumdur üstadım. Bu halkın çoğunluğu da olsa değişmiyor. Şimdi o esnafa, işçiye, çif.iye, emekliye sanayiciye sorsan: "Hiç işlerinin iyiye gittiği dönem olmadı mı? Uzun uzun düşündükten sonra: "Evet falanca yıl 11 ay çok güzel iş yapmış, karşılığını da almaya başlamıştık" Der. Peki ne oldu da devam etmedi dersen, cevabını ben vereyim. Sahip çıkılmadı da böyle oldu. Selamlar... SENELER GEÇERKEN Beni üzerdi hep gelen kötü haber,// Her bir seçim günü, sen eler geçerken...// Oh olsun diyemem, çektik hep beraber!// Ülkemi mahveden seneler geçerken...//

ELBK

25.07.2008 - 13:12

:))) Herkeste mi defo olur ? Şu entrikalar bitice yineortam yatıştı hurafesiyle sevinecek, dediğiniz gibi onların yiyip içip hesapta anlaşamadığı sorunlar için...Görültü bitsede kaderimizi görültülerinin yanına aynen kuracaklar yine...Elinize sağlık

özgür deniz

25.07.2008 - 16:34

vatandaşı kendi karar ve iradesi kurtaracaktır...halk derin olarak hissedecek ki kaderi değişssin...ama ben bu halkın layık olduğunu düşünüyorum...zira topluma çıkıp konuşulanı dinledinizmi olay bu...herkes paraya tapar halde..yatıp kalkıp oturup uzanıp para diyor..HERKES LAYIKI İLE İDARE OLUNUR zira böyle diyor değişmez değiştirilemez ezeli ve ebedi düne bugüne yarına hitap eden yüce kanun....saygıyla