Bu dünyada herkese yer var.
19 Şubat akşamı, TV8’de bir film vardı… Sonuna denk gelmişim… Filmin adı “Sahtekâr”, rast geldiğim sahne ise “manidar”dı: Richard Gere’nin başrolünde oynadığı filmin o sahnesinde, Gere’nin elinde bir ayakkabı kutusu vardı ve içi yeşil dolarla doluydu.
Demek, müdür, paraları ayakkabı kutusuna doldurma fikrini bu filmden aldı!
x x x
UKRAYNA, TÜRKİYE’YE NE KADAR BENZİYOR?
Ukrayna ve Türkiye, Karadeniz’e en uzun kıyısı olan iki devlet… Bu denizin “birleştirdiği”, hemen hemen aynı boylamlarda bulunan iki komşu ülke!
Her ikisi de Avrupa’nın doğusuna düşüyor… İkisi de AB’ne girmek istiyor… Her ikisinin de AB’ne girmekteki en önemli iki engeli; “azgelişmişliği” ve “kalabalık nüfusları”… Bu konudaki bir diğer ortak kaderleri; AB, her ikisini de yıllardır “oyalıyor”.
İki ülkeyi birbirine bağlayan bir başka husus; Ukrayna’ya dâhil olan Kırım Özerk Bölgesi ve Kırım Türklüğü… Haritaya bakıldığı vakit, Kırım’ın Türkiye’ye en yakın Ukrayna toprağı olduğu görülecektir. Burada 2 milyondan fazla Kırım Türk’ü yaşamaktadır.
Bu “Kırım Türk’ü” tamlaması, ilahî bir tevafuk olarak, bu bölge insanına, ne yazık ki mükemmel yakışan bir tanımlamadır. Kırım Türklüğü, Sovyetler Birliği döneminde kırım kırım kırılmıştır. Çok şükür şimdi bir şikâyet duymuyoruz.
Ukrayna’yla bir diğer önemli benzerliğimiz, siyasî yapımızdır… Her iki ülkede de demokrasi tam yerleşememiştir… Çok önemli rejim sıkıntıları vardır. “Batı”da asla olmayan bir şeyi, “darbe korkusu”nu, her iki yönetim de kendi iktidarlarını “tahkim” için kullanabilmektedir.
Her iki ülkedeki diğer bir benzerlik, topraklarında “para” eden çok kıymetli “tabî kaynaklar”ın bulunmamasıdır. Buna karşılık her iki devlet topraklarından da zengin petrol ve doğal gaz boru hatları geçmektedir.
Ukrayna’da, Rusya’nın Avrupa’ya uzanan botu hatları, Türkiye’de ise Irak’ın, İran’ın, Azerbaycan ve Rusya’nın boru hatları vardır. Bu görünümleriyle her iki ülke birer transit ve transfer ülkeleridir… Hem doğu hem de batılı ülkeler için “vazgeçilmez” devletlerdir. Bu hem talih, hem de talihsizliktir.
Önemlerinin artması bakımından iyi bir talihtir…
Fakat üzerlerinde oyun oynanması, paylaşıma konu olmaları bakımından da bir talihsizliktir.
Yakın zamanda, her iki ülkede de büyük gösteriler meydana geldi…
Olaylar Ukrayna’da halen çok sıcak… Her iki ülkede meydana gelen gösteriler ülke sathına yayıldı. Benzer olarak, her iki devletin polisi de “orantısız güç” kullanmakla suçlandı.
x x x
Bu nümayişlerin geldiği noktada gördük ki Ukrayna’nın Türkiye’ye hiç benzemeyen bir yönü var:
Bizde aylar süren ve 80 şehre yayılan Gezi olaylarında göstericiler bırakın ateşli silahı, çakı bile kullanmadılar…
O hadiselerde sadece bir polis hayatını kaybetti, o da kaza ile bir köprüden düşmek suretiyle… Ki o kaybı da hepimizin ortak kaybı kabul ediyor, diğer 6 gençten ayırmıyoruz.
Hâlbuki Ukrayna’daki gösterilere “silahlı şiddet” karıştı.
26 kişi öldü, bunun 10’u polis… (Milliyet, 20/02)
Son tahlilde; çok büyük benzerlikler olmakla beraber, Türk demokrasinin daha “ileri”, Türk halkının daha olgun olduğu anlaşılıyor.
Eh, olsun o kadar, Ukrayna 25, Türkiye 70 yıllık "demokrasi"!