Bugün, yazarımız İsmail Hakkı Cengiz'in İzmir belediyesini ilgilendiren haklı bir şikayetini yayımlıyor, Belediyenin bu ÇAĞDIŞI uygulamaya bir an önce son vermesini bekliyorum. Bu meselenin takipçisi olacağız. İşte Cengiz'in şikayeti:
Bornova’da, İzmir Büyükşehir Belediyesi (BB)’nin kontrol ve yönetiminde büyük bir park var: Aşık Veysel Rekreasyon Alanı diye biliniyor.
İzmir BB, buraya birkaç sene evvel, dünya ölçeğinde bir “Buz Pateni” yaptı. Geçen aylarda bu tesiste dünya çapında müsabakalar oldu. Evimizin hemen yakınındaki böyle bir tesisle gurur duyduk.
Söz konusu parkta, iki bölümlü bir de “tenis kortu” var… Bir belediyenin, “tenis kortu” düşünmesi, yapması, bunu saatlik 5 TL gibi bir ücretle halka sunması hakikaten takdire şayan. Bu projeyi hayata geçirenleri kutluyorum.
İşte, bu kort da, buz pateni tesisinden yönetiliyor…
Büyükşehir Belediyesinin Bornova’da bulunan tenis kortlarında, kort kiralamak için, BUZ PATENİ’ndeki “danışma”ya başvuruyorsunuz, kayıt yapılıyor, ücretini ödüyorsunuz ve size kortun anahtarı teslim ediliyor… Ama kimliğiniz de danışmada “alıkonuluyor”. Anahtarı getirip, kimliğinizi geri alıyorsunuz!
Peki, sizden evvel birisi gelmiş ve anahtarı almışsa, dolayısıyla kort açıksa ne yapılıyor?
Kimliğinize yine “el konuluyor”!
Neyin karşılığı?
Efendim, anahtarı sizden öncekinden alacakmışsınız, sonra, maç bitince siz getirip teslim edecekmişsiniz?
Peki, bu arada, sizden sonra müşteriler gelirse…
Gelsin! Hepsinden kimlik alınıyor…
Ama bitane anahtar var!
Kim aldı, kimde kaldı, takibi mümkün mü?
Kaldı ki, zaten, kortu kilitlemek için anahtara ihtiyaç yok… Asma kilidi takıp, üstten bastıracaksınız, bitecek!
Fakat bütün müşterilerin kimlikleri danışmada…
Öte yandan, mesai bitince, danışmada görevli kalmıyor… İş güvenlikçilere bırakılıyor… Onlar da sık sık değişiyor… Kimliği teslim ettiğiniz başka, almak için gittiğinizde karşınıza çıkan başka biri olabiliyor… Kimliğinizi bulamazsa, “kimliğin yok” diyor!
Der! Diyebilir!
Neden?
Çünkü hiçbir sorumluluğu yok!
Yetkililere buradan soruyorum:
Böyle bir uygulama ÇAĞDAŞ bir uygulama mıdır?
Vatandaşı, kimliği konusunda kaygılandıran böyle bir uygulama, nefis tenis oyununu işkence haline getiren bir uygulama değil midir?
x x x
Kimliğimin kaybolması tehlikesiyle karşı karşıya olduğum bir günün ertesinde, 22 Nisan 2014’te, yukarıdaki şikâyetlerimi içeren bir yazıyla İzmir BB’ne başvurdum ve dedim ki; “Korttan sorumlu müdür, bendenize 5 dakikalık bir randevu verebilirse, bu soruna ortak bir çözüm arayabiliriz.”
Dün cevap geldi, şöyle diyor: “Siz değerli hemşehrilerimizin fikir ve görüşlerinin hizmet kalitemizi arttırabilmemiz ve devamlılığını sağlayabilmemiz adına kurumumuz açısından çok değerli olduğunu bildirmek ister, başvurunuz için teşekkür ederiz. Başvurunuz ile ilgili olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı Gençlik ve Spor Şube Müdürlüğü tarafından verilen yanıt: İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Sosyal Belediyecilik anlayışı içerisinde faaliyetlerimizi sürdürürken vatandaşlarımızdan gelen öneri ve istekleri de dikkate aldığımızı ve talebin değerlendirilmek üzere kayıtlarımıza alındığını, ayrıca personelin çalışmalarında daha dikkatli olmaları hususunda uyarıldığına dair bilgi verilmesi hususunda; Gereğini arz ederim."
Böyle bir cevap sizi tatmin eder mi?
Böyle bir cevap alınca “avutulduğunuzu” hissetmez misiniz?
Şikâyet formunda telefonunuzu kendileri istediği halde, size bir telefonla dönülmemesi, hele hele talep ettiğiniz halde “5 dakikalık” bir randevu verilmemesi, aslında şikâyetinizin kulak ardı edildiğinin kanıtı olmuyor mu?
Hal böyle olunca,
“Siz değerli hemşehrilerimiz”,
“Hizmet kalitemizi artırabilmek”,
“Fikir ve görüşleriniz çok değerli”,
“Gelen öneri ve istekleri dikkate aldığımızı” laflarına kim inanır?
Üstelik, daha önce de başka öneri ve şikâyetlerde de bulunmuşsanız, yukarıdakine benzer, “otomatik” cevaplar almışsanız.
Anladığım kadarıyla, İzmir Belediyesi, “ÇAĞDIŞI” uygulamaya devam edeceğim demek istiyor!
Biz de bunun “ÇAĞDIŞI” olduğunu her ortamda dile getirmeye devam edeceğiz!