Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
“Sabretmek”, İslam’ın ana ilkelerinden biridir.
Bunu evinde azıcık Müslümanlık yaşanan,
Okulda azıcık din dersi görmüş olan,
Televizyonlarda dinî program seyreden değil, zap yaparken ara sıra denk geldiği dinî programlara bakan kişiler bile çok iyi bilir.
Hiçbir kaynağa başvurmadan, hemen aklıma geliveren “sabır”la ilgili hükümler:
1. Kur’an’da cömertlikten sonra en fazla emredilen ve övülen nitelik “sabır”dır.
2. Namazlarda sıkça okunan bir sure var; “Asr”… Bu surede der ki; “İnsan zarardadır, hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna”…
3. Her Kurban Bayramında, bayram öncesinde ve hutbelerde anlatılır; Hz. İsmail kurban edileceği vakit, babası Hz. İbrahim’in hüzünlü olduğunu görünce şöyle der: “Babacığım, sen Allah’ın emrini yerine getir… İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın.”
4. Sabır söz konusu olunca, Hz. Eyyüp’ün hastalıklara karşı sabrı anlatılır… Onun vücudunu kaplayan korkunç yaralara karşı gösterdiği olağanüstü sabır uzun uzun övülür.
İslam’ın “sabır” konusundaki hükmü bu kadar açık ve kesinken ve aynı günlerde Soma’da acılı halka “sabrı” tavsiye ederken, en çok “sabretmeleri” gereken, elinde silah olan bir güç için, “nasıl sabrediyorlar, anlamıyorum” sözleri dinimizin neresine uyar?
x x x
Çok fazla tavsiye ve emredildiği için “sabır” mevzuu İslamcı şairlerin de geniş ilgisine mazhar olmuş, sabır temalı pek çok şiir kaleme alınmıştır. Bunlar içinde en meşhuru Necip Fazıl Kısakürek’in “sabır” başlıklı şiiridir. İşte o müthiş mısralar:
SABIR
Sabrın sonu selâmet,
Sabır hayra alâmet.
Belâ sana kahretsin;
Sen belâya selâm et!
Felâh mı, onda felâh,
Silâh mı, onda silâh.
Sen de kim oluyorsun?
Asıl sabreden Allah.
Sabır, incecik sırat;
Murat içinde murat.
Sabır Hakka tevekkül.
Sabır hakka itimat.
Sabırla pişer koruk,
Yerle bir olur doruk.
Sabır, sabır ve sabır,
İşte Kur`anda buyruk!
Bir sır ki âşikâre,
Avcı yenik şikâre.
Yalnız, yalnız sabırda
Çaresizliğe çare...
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, PENGUEN’den, 22 Mayıs