Cumhurbaşkanlığı seçiminin üzerinden yaklaşık üç hafta geçti. 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan, 28 Ağustos 2014 Perşembe günü TBMM’nin olağanüstü toplantısında yemin ederek, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gülden muhteşem bir törenle görevi teslim aldı. Bu vesile ile devletimizin, milletimizin başı, başkomutan Sayın Erdoğan’ı kutlar, görevinde başarılar temenni ediyoruz.
Cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdiğimiz bundan önceki iki yazımızda seçime ilişkin teknik bilgiler vermiş ve seçim kampanyası döneminde yazdığımız bazı yazılardan kısa pasajlar aktarmıştık.
Bu yazımızda ise gerek seçim günü (10 Ağustos 2014 Pazar) gerekse seçim sonrasında Anamur cadde sokaklarında tespit ettiğimiz izlenimleri aktarmaya çalışacağız.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumuzu Sağlık Mahallesi Fatih İlkokulunda kullanmıştık. Oy kullanmaya kuşluk vakti yani dokuz buçuk, on gibi gittik. Okul bahçesine ulaştığımızda daha önceki seçimlerde görmeye alıştığımız insan kalabalığından ve parti görevlisi karmaşasından eser yoktu. Binaya girişte Sağlık Mahallesi muhtarının, seçmen bilgi kâğıdı dağıtma telaşında olduğu gözlemledik. Oy kullanmak için sandık başına vardığımızda hiç beklemeden oyumuzu kullandık. Seçim sandıkları şeffaf olduğundan dışardan ne kadar oy kullanıldığını görmek mümkün olabiliyordu. Bu saate kadar tahminen elli altmış kişi oy kullanmıştı.
Fatih İlkokulundan sonra diğer okullardaki seçim çalışmalarının nasıl durumunu görmek amacıyla hepsini tek tek dolaştık. Bütün seçim çevrelerinde manzara aynıydı. Anlayacağınız vatandaş, Cumhurbaşkanlığı seçimine bir köy veya mahalle muhtarlığı seçimi kadar, belediye başkanı seçimi kadar önem vermediği ortaya çıkıyor. Belki de Başbakan Erdoğan nasıl olsa bu seçimi kazanacak gibi bir algının da böylesi bir durumun ortaya çıkmasına etkisi olmuştur. Zira seçim öncesinde görüştüğümüz çoğu kişi Erdoğan’ın bu seçimi alacağı konusunda birleşmişlerdi. Esas anlaşılamayan yüzde kaç ile seçimi kazanacağı konusunda kilitleniyordu.
Bu seçimde daha önceki seçimlerin aksine okul çevrelerinde ve sandık başlarında pek fazla parti görevlisine rastlamadık. Bazı sandıklarda AKP ve CHP amblemli görevliler görmüşse de diğer partilerden kimse yoktu. Partilerin bu seçimde sandık başında görev yapacak görevli bulmakta zorlandıklarını öğrendik. Herhalde havanın aşırı sıcak olması, birçoklarının yazlıklarda veya yaylada olmaları, insanların işlerinin bırakıp gelmek istememeleri de böyle bir durumun ortaya çıkmasına zemin hazırlamış olsa gerek. Bize göre böyle aşırı sıcak bir mevsimde seçim yapmak hiç de doğru bir şey olmamış.
Seçime daha iki-üç ay kala sosyal medyada bir vesile ile Anamur’da, Başbakan Erdoğan’ın rakibinin kim olursa olsun %60 ve üzeri bir oy alabileceğini ifade etmiştik. Seçim sonuçları da bunu doğrular nitelikteydi. CHP ve MHP’nin ortak adayı Ekmelleddin İhsanoğlu %60 ve üzerinde bir sonuç çıkarmış, Erdoğan’ın da %35 civarında bir oy aldığı ortaya çıktı. Beklenmeyen ise Demirtaş’ın beklenenden çok daha fazla oy alması oldu.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olarak Anamur için bir değerlendirme yapmak gerekirse; AKP’nin oldukça başarılı olduğu, CHP ve MHP’nin ortak aday formülünün beklenen sonucu vermediği, Demirtaş’ın sürpriz yaptığı ilginç bir seçim oldu demek mümkün.
Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları YSK tarafından yayınlandı. Ortaya çıkan sandık sonuçlarını incelediğimizde, gerçekten çok ilginç sonuçlarla karşılaşıyoruz. Bakalım ortaya çıkan bu sonuç partiler tarafından nasıl değerlendirilip ne gibi tedbirler alacaklar?
Neyse uzatmayalım: Muhalefet bu anlaşılmaz kafa ve mantıkla devam ederse girecekleri tüm seçimlerden benzeri sonuçları almaya mahkûmlar. Ama şu çatı aday veya ortak aday düşüncesi gerçekten iyi bir fikir, üzerinde düşünmeye ve çalışılmaya değer. Ama adam gibi arkasında durabilmek şartıyla.