YALAN YOK!

İsmail Hakkı CENGİZ - 03.02.2015

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Günah olduğundan, kötü bildiğimizden, ahlâksızlık saydığımızdan bizim toplumda pek yalan söylenmez! Onun için “yalan”, bizim için asla bir mesele değildir. Üzerinde, hemen hiç konuşulmaz… “Bu, kişisel veya toplumsal bir derttir” deyip inceleme-araştırma konusu yapılmaz.

Yalnız, yalan çocuklar için bir meseledir. Bebekliğin-çocukluğun tabiatında olduğundan onlarda görülür ve “çocuk yalancılığı” bir inceleme konusu olabilir.

Basında-medyada nadiren işlenen bu mevzua, Sandıklı Postası gazetesinin “Sağlık Köşesi”nde rastladım. Gazete, Uzman Psikolog Yelda Öge’nin görüşlerine yer vermiş.

Bizim toplumu pek fazla ilgilendirmese de konu bana ilginç geldi… Yalanla alakalı pek çok ayrıntıyı bu yazıdan öğrendim. Eminim size de ilginç gelecektir.

Yelda Öge, “3-4 yaşındaki çocukların gerçek dışı konuşmalarının zararsız olduğunu, yaratıcılıktan ileri gelebildiğini, onları yalanla suçlayıp üzerine gidilmemesi gerektiği”ni söyledikten sonra asıl tehlikeli olan iki tür yalanı tanımlıyor:

1. ALIŞKANLIK HALİNE GELEN YALANLAR

“Çocuk gerçekliği kavramaya başladıktan sonra yalan söylemeye devam ediyorsa bunun altında çevreyle olan olumsuz ilişkiler vardır. Bu tür yalanlar, bir takım BENCİLCE SONUÇLARI ELDE ETMEK VE BAŞKALARINI ALDATMAK için söylenen yalanlardır.

Şunu unutmamak gerekir; eğer bir çocuk, kendisiyle ve çevresiyle barışık bir şekilde yetişiyorsa, yani sevgi ve ilgi ihtiyacı karşılanıyorsa, o çocuk yalana başvurmayacaktır.”

2. PATOLOJİK YALANLAR   

“Patolojik yalanların temelini aşağılık duygusu ve GÜÇ İSTEĞİ oluşturur. Çocuğun hiçbir kaygı taşımaması dikkat çekicidir. Okulla, aile içindeki olaylarla ilgilenmez, gerçek arkadaşlığı aramaz, sosyal değişikliklerle yetinir… Duygusal ve ahlâkî olgunluğa ulaşamamıştır. Bir de duruma eşlik eden HIRSIZLIK davranışlarının başlaması yardım alınması gerektiğini ifade eder. Patolojik yalan, duygulanımda da bir gerilemenin ifadesidir.” (28/01/2015)

Nasıl?

İlginç, ilginç olduğu kadar da tehlikeli değil mi?

Neyse ki bu tehlikeli hastalık sadece çocuklarda görülüyor… Ve o çocuklar da kısa sürede tedavi edilebiliyor! Neticede, çocuklara, yalanın kötü bişey olduğu anlatılır, öğretilir; büyüyünce hepsi “Doğrucu Davut” olur.

Veeee…

Başta aile, toplumun hiçbir kurumunda, hiçbir katmanında, siyasetinde, resmî-özel hiçbir dairesinde yalan söylenmez!

Çok şükür!

 

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, GIRGIR’dan, 23 Ocak…



Tarih: 03.02.2015 Okunma: 699

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?