BU İMANDIR, ARKADAŞ!

İsmail Hakkı CENGİZ - 07.02.2015

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Bank Asya’nın başına gelen iş başka bir bankanın başına gelseydi, batmayacağı varsa da çoktan batmıştı… Müşterileri, daha bir sene evvelinden hesaplarını boşaltmışlardı… Boşaltmayanlar da BDDK’nın adını duydukları andan itibaren banka önünde kuyruklar oluşturmuş, paralarının peşine düşmüş, öfkelerini bankaya yönlendirmişlerdi!

Bank Asya şubeleri önünde de kalabalıklar var… Ama ne için?

İzmir-Bornova Şubesi önündeki kalabalığın ellerindeki pankartlarda vurguladıkları gibi; “Para çekmek için değil para yatırmak için”!

Banka yönetimine, öfkelerini göstermek için değil, destek için!

Güçlünün yanında olmak kolay… Dünyanın en kolay işi… Hatta keyifli, emniyetli, belki nemalanmalı! Ama iktidarın karşısında olmak, iktidarla kavgalı olanın yanında durmak zor… Her kişinin harcı değil!

Çok yakın bir tanıdığım var… Bu “Cemaat”, iktidarla kol kolayken, Cemaatin önde giden “mürit”lerinden biriydi. Fethullah Hoca’yı öve öve bitiremiyordu. Hatta bana, Hoca’nın “Küçük Dünyam” adlı şiir kitabını bile hediye etmişti.

17-25 Aralık’tan sonra, bir ara, yakınımla yine beraberdik… Bir de baktım ki, bunlarda (karı-koca) “müritlik” falan kalmamış… Hoca’ya müthiş öfkeliler, adını bile anmak istemiyorlar… Anlayacağınız gibi, iktidardan yana, iktidarı kutsallaştıran bir tavır içindeler…

Doğrusu, onları öyle görünce, bütün Cemaat’in dağılacağını sanıyorsunuz…

Lâkin öyle olmadığı ortada… Cemaatin büyük bölümü “önder”lerine sadık…

İktidarın kahredici, ezici gücünün üstlerine gelmesine rağmen sadakat gösteriyorlar…

İşte, bu imandır!

İmanla baş edemezsiniz!

Çünkü “iman dağları yerinden oynatabilir”!

x   x   x

VATANDAŞ HAK ARAMAYI ÖĞRENİYOR, DEMOKRASİYİ KAVRIYOR

Bornova’daki mütedeyyin kalabalığı, başörtülü kadınları-kızları görünce insanın aklına bunlar geliyor!

Bu insanları meydanlara, sokağa çıkarmak neredeyse imkânsızdı. Çünkü binlerce yıllık devlet ve İslam toplumu geleneğinde “ulul emre itaat”, yani devletin emirlerine boyun eğmek vardı… Başkaldırmak, hak aramak, boykot etmek “kâfirlik” gibi algılanıyordu… Bu sakat algı kırılmış gibi gözüküyor!

Mutaassıp kitlelerin “eylem” için meydana çıkması büyük gelişme… “Hak verilmez, alınır” ilkesini öğreniyoruz… Demokrasi kıymetleniyor…

Benimseniyor… Özümseniyor… İçselleştiriliyor…

 

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, GIRGIR’dan, 04 Şubat…



Tarih: 07.02.2015 Okunma: 738

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?