Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
İktidarın, üç dönem milletvekilliği yapanların, bir sonraki seçimde aday olamayacaklarına dair uygulaması takdire şayan… Bizim gibi, bir makama gelenin ömür boyu ayrılmak istemediği bir ülkede bunun önem ve değeri bir kat daha artıyor.
AKP’nin, bu konudaki eksiği, aynı kuralın yerel yönetimlere de teşmil edilmemesi… Biliyorsunuz, değil üç dönem, belediye başkanlığında 4 dönemi geçenler bile var.
Umarım, siyasî tarihimizde ilk defa uygulanacak olan, “üç dönem” sınırlaması yerel yönetimlerdeki “sınırlama” ihtiyacını da akla ve gündeme getirir.
AKP, “milletvekilliğinde 3 dönem sınırlaması”nı tüzüğüne koymuş ve işi baştan bağlamış. Doğrusu, vakit gelince, yani üç dönem dolunca, tüzükten yan çizilebileceğini düşünmüştüm ama öyle olmayacağı anlaşılıyor. Bu, hakikaten tarihî bir uygulama olacak… Çünkü süresi dolanlar içinde Babacan, Arınç, Faruk Çelik gibi iktidarın çok önemli isimleri var… Bunlara sınır getirecek olan AKP’yi tebrik etmek lâzım!
Peki, aynı ihtiyaç diğer partiler için geçerli değil mi? Onlarda da bir kan değişimi ihtiyacı yok mu?
Bu konuda, HDP hepsinden radikal gibi gözüküyor: Eşbaşkan Demirtaş’ın beyanına göre, 3 bile değil, 2 dönem milletvekilliği yapanlar yeni seçimlerde aday gösterilmeyecek… Yalnız, bu kuralın “genel başkan” ve bir-iki milletvekili için daha esnetilebileceğini söyledi… Bence, şimdilik böyle başlaması bile iyi bir gelişme!
Ya CHP ve MHP bu konuda ne düşünüyor?
Onlarda, 3, 4 hatta 5 dönem ve daha fazla milletvekilliği yapanlar yok mu?
Dolu!
Peki, bunlar devam mı edecek? Oralarda bu iş ölünceye kadar mıdır?
Bu iki partiden “dönem sınırlaması” konusunda tık yok!
Olmalı!
Tüzüklerine koymadıkları için kimse zorlayamaz ama bu işi “gönüllü” olarak yapmalılar.
CHP ve MHP’de toplam üç dönem ve daha fazla süre milletvekilliği yapmış olanlar 7 Haziran seçimlerinde “aday” olmadıklarını açıklamalıdırlar…
Tabii bu kısa süre içinde genel başkanlarını değiştiremeyeceklerine göre, sınırlamadan onlar muaf tutulacaklardır… Ama geriye kalan bütün vekillere sınırlama getirilmeli ve bir kan değişimi, yeni bir “hareket” ve enerji sağlanmalıdır. Aday olmayacağını “Gönüllü” olarak açıklayan vekiller, elbette partilerinde başka görevlerde değerlendirilebilirler… Böylece, siyaseti sadece “vekillik” için yapmadıklarını, bir “dava”ya inandıklarını da göstermiş olurlar. Böyle bir uygulama bütün teşkilatı heyecanlandırır, daha fazla gayret göstermeye teşvik eder. Büyük moral olur.
Aksi takdirde teşkilat diyecek ki: “Eski hamam, eski tas / Bize hiç gelmeyecek pas!”
Seçmen de “eski hamam eski tas” diye düşünür ve bir milim ilerleme sağlanamaz!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, GIRGIR’dan, 04 Şubat…