Evet, idam gelmelidir ama çok netameli bir konudur bu.
İdamsız devlet, devlet değildir. O devlet, kendisine emanet olmuş canları
koruyamaz. O devlet, hakiki adaleti temin edemez. İdam, hayattır ve yaşatır
insanı. İdama hayır diyen, hayata da hayır diyordur. Belki idrak edemiyordur
ama hayır diyordur. İdamı savunmayan, insanı savunamaz. Güya insanı savunduğunu
düşünür ama yanılır ya da burada taktik bir puştluk vardır. Çünkü idama hayır
demek, toplumda, tehlikeli infiallere sebebiyet verecek suçlara buyur demektir.
Bu da şeytan zihniyetlilerin işine gelir, ekmeğine yağ olur. Ama idam, hakiki
adaletin hâkim olduğu yerde olursa hayat verir, bilakis nice günahsız canları
yakar, insanları ağlatır. İşte olayın bamteli de, netameli noktası da burasıdır
ve burayı ikinci paragrafta açacağız inşaallah. İdamın olduğu yerlerde de şöyle
oluyor, böyle oluyor, suçlar azalmıyor diyenler çıkabilir. Biz sadece idam
gelsin ve kuru kuruya tatbik edilsin demiyoruz ki, elbette ahlaki ve adil bir
sistem de olmalı ki, idamın bir anlamı ve caydırıcılığı olsun. Ahlaksız ve
adaletsiz bir sistem elbette bitevi suçlu üretecektir bir fabrika gibi ve
insanlar da canları pahasına da olsa suça yönelecektir. İnsanın da bir nefsi
vardır. Ki zaten insanı tanımadan, bilmeden, insan adına yapılan, konuşulan her
şey boştur. Zaten nice şeyleri, insanı bilmeden, tanımadan, anlamadan
değerlendiriyoruz ve çakılıyoruz. İşin gerçeği çok açıkta konuşamıyoruz bazı
şeyleri. Çünkü toplumda çok alık dolu, söylediğini yanlış anlamaya hazır ve
nazır bekliyor. Ki, seni linç etsin ve ettirsin topluma, söylediklerini idrak
edemeden ya da etmek istemeden. Zira bilinci ve şuuru çalınmış,
cahilleştirilmiş bir toplumda yaşıyoruz. İdam olsa ne olacak, suç mu azalacak
diyenlere aldanmayınız, kanmayınız. Bunlar kendi adlarına değil, birilerinin
adına konuşmaktadırlar. Bunlar alık tiplerdir fazla dikkate almaya değmez.
Onlar insanı anlamamıştır ve insan hayatının kutsallığını idrak edecek zekâdan
yoksun tiplerdir. İdamın yokluğu, masumlara ihanettir, zulümdür. Ne yani,
deyyusun biri, sahipsiz, günahsız ve koruma yurduna yerleştirilmiş küçücük kız
çocuğuna tecavüz edecek, itin biri masum bir polisi ensesinden vuracak,
kompradorlar vergi kaçırarak milleti zımnen soyacak ama bir de bunlar yaşayacak.
Yok öyle yağma bebeğim! Bu itlere hayat hakkı tanımayacaksın ki, hayatın bir
değeri ve bedeli olduğunu anlasınlar. Ve gerçek anlamda güven içinde yaşasınlar
insanlar.
Gelelim sadede, olayın bamteline, burada sorun şudur;
insanlar mutlak hakikat ekseninde, muhakkak olarak bilinçlendirilmeden,
şuurlandırılmadan ve derin uykudan uyandırılmadan, cehaletin gecesi ilmin
aydınlığıyla yok edilmeden ve nihayet bu topraklar üzerinde, tüm kardeşlerinin
müzaheretiyle, Türk Milletinin öncülüğünde, İslam ahlak ve adaleti temelinde,
bir erdem devleti tesis olunup, toplum üzerinde mutlak anlamda hâkim olmadan
böyle bir şeyin olmasıdır. Çünkü şeytanilerin ekmeğine yağ sürer akılsızca
yapılmış bir şey. Hatta idamın bu kadar net ve kitlesel düzeyde istenir hale
gelmesinde bile şüphe aramak iktiza eder. Hatta buraya nasıl gelindi, niçin
gelindi, niçinler ve nasıllar buraya gelinmek için miydi, buraya gelinmek
istenmesinin gayesi neydi ve nedir, muhakkak olarak tetkik edilmesi iktiza
eder. Bilakis, çok tehlikeli neticeleri intaç eder yanlış bir hamle. Çünkü bu
yolla, Müslümanlar sindirilmek, susturulmak, ezilmek, köleleştirilmek ve yok
edilmek isteniyor olabilir. Şeytan bir tezgâhta bin türlü çorap örer
kardeşlerim, İslam’ın üzerine ve Müslüman’ın başına. Müslümanların yok olması
üzerine, şeytan sürekli oyun kurar. Denilmek istenen inşaallah anlaşılıyordur.
Allah korusun bu milleti, bu ümmeti. Evet, kesinkes ahlaki ve adil bir sistem
olmalıdır ama adaletin kılıcı da Müslüman Türk Milletinin elinde olmalıdır.
Bilakis, neyin nereye varacağını tahmin etmek bile kâbustur.
وَلَكُمْ
فِي الْقِصَاصِ حَيَاةٌ يَاْ أُولِيْ
الأَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
Ve lekum fîl kısâsı hayâtun yâ ulîl elbâbi leallekum
tettekûn(tettekûne).
1. ve lekum : ve sizin için (vardır)
2. fî el kısâsı : kısasta
3. hayâtun : hayat
4. yâ : ey
5. ulîl elbâbi (ulî el bâbi) : sır hazinelerinin (lübblerin)
sahipleri
6. lealle-kum : umulur ki böylece siz
7. tettekûne : sakınırsınız, takva sahibi olursunuz
İmam İskender Ali Mihr
: Ey ulûl elbab! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki böylece siz,
takva sahibi olursunuz.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey aklı erenler, özü sözü temiz
kimseler, korunmanız, sakınmanız için kısasta size hayat var.
Abdullah Parlıyan : Çünkü ey derin kavrayış sahipleri! Adil
karşılık kuralı olan kısasta, sizin için hayat vardır. Çünkü böylece takvayı
bulur Allah'ın kitabına göre hareket etmiş olursunuz.
Adem Uğur : Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat
vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.
Ahmed Hulusi : Sizin için kısasta hayat vardır. Derin
düşünen akıl sahipleri. . . Tâ ki böylece korunursunuz.
Ahmet Tekin : Ey akıl ve vicdan sahipleri, kısas cezasının
uygulanmasının gayesi hepiniz için, toplum için güvenli bir hayat teminidir.
Umulur ki Allah’a sığınarak emirlerine yapışır, günahlardan arınıp, azaptan
korunur, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınıza ve özgürlüklerinize sahip
çıkarak şahsiyetli davranır, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde
olursunuz.
Ahmet Varol : Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl
sahipleri! Umulur ki sakınırsınız.
Ali Bulaç : Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin için
hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.
Ali Fikri Yavuz : Ve bu kısasta sizin için bir hayat vardır,
ey tam akıl sahipleri! Gerek ki, haksız adam öldürmekten korunursunuz.
Bayraktar Bayraklı : Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için
hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.
Bekir Sadak : Ey akil sahibleri! Kisasta sizin icin hayat
vardir. Artik, Allah'a karsi gelmekten sakinirsiniz .
Celal Yıldırım : Hem kısasta, ey akıl sahipleri sizin için
hayat vardır. Ola ki (Allah'tan korkup) sakınırsınız.
Cemal Külünkoğlu : Ey derin kavrayış sahipleri! Adil
karşılık (kısas/misilleme) yasasında sizin için hayat vardır. Olur ki sizler
(bu sayede yaralama ve cinayetten) korunursunuz.
Diyanet İşleri (eski) : Ey akıl sahibleri! Kısasta sizin
için hayat vardır. Artık, Allah'a karşı gelmekten sakınırsınız.
Diyanet Vakfi : Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat
vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.
Edip Yüksel : Sizin için bu eşitlikte hayat kurtarma vardır,
ey akıl sahipleri, böylece korunursunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem kısasta size bir hayat vardır ey
temiz aklı temiz özü olanlar! gerek ki korunursunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sizin için kısasta bir hayat
vardır, ey temiz aklı, temiz özü olanlar! Belki korunursunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey temiz akıl sahipleri!
Kısasta sizin için bir hayat vardır. Ümit edilir ki, korunursunuz.
Fizilal-il Kuran : Ey akıl sahipleri, sizin için kısasta
hayat vardır. Bu sayede adam öldürmekten sakınırsınız
Gültekin Onan : Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin için
hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.
Hasan Basri Çantay : Ey salim akıl saahibleri, kısasda sizin
için (umumî) bir hayaat vardır. Tâki (katilden) sokmasınız.
Hayrat Neşriyat : O hâlde ey akıl sâhibleri, (bilin ki)
sizin için kısasta hayat vardır. Tâ ki siz (bu sâyede bir başkasını haksız yere
öldürmekten) sakınasınız.
İbni Kesir : Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl
sahibleri. Ta ki, sakınasınız.
Kadri Çelik : Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat
vardır. Umulur ki (bu sayede adam öldürmekten) sakınırsınız.
Muhammed Esed : Çünkü, ey derin kavrayış sahipleri, adil
karşılık ((kısas) yasası)nda sizin için hayat vardır, böylece belki Allah'a
karşı sorumluluğunuzun bilincinde olursunuz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve ey akıl sahipleri! Sizin için
kısasta büyük bir hayat vardır. Umulur ki siz (katilden) sakınırsınız.
Ömer Öngüt : Kısasta sizin için hayat vardır. Ey akıl
sahipleri! Belki böylece Allah'tan korkarsınız.
Şaban Piriş : -Ey akıl sahipleri, Kısasta sizin için hayat
vardır. Umulur ki sakınırsınız.
Suat Yıldırım : Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat
vardır. Böylece korunmayı umabilirsiniz.
Süleyman Ateş : Ey akıl sâhipleri, kısâsta sizin için hayât
vardır, böylece korunursunuz.
Tefhim-ul Kuran : Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin
için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.
Ümit Şimşek : Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl
sahipleri! Böylece sakınmış olursunuz.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey aklı ve gönlü işleyenler, kısasta
sizin için hayat vardır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır.