İDAM=HAYAT...

Özgür DENİZ - 18.02.2015

Evet, idam gelmelidir ama çok netameli bir konudur bu. İdamsız devlet, devlet değildir. O devlet, kendisine emanet olmuş canları koruyamaz. O devlet, hakiki adaleti temin edemez. İdam, hayattır ve yaşatır insanı. İdama hayır diyen, hayata da hayır diyordur. Belki idrak edemiyordur ama hayır diyordur. İdamı savunmayan, insanı savunamaz. Güya insanı savunduğunu düşünür ama yanılır ya da burada taktik bir puştluk vardır. Çünkü idama hayır demek, toplumda, tehlikeli infiallere sebebiyet verecek suçlara buyur demektir. Bu da şeytan zihniyetlilerin işine gelir, ekmeğine yağ olur. Ama idam, hakiki adaletin hâkim olduğu yerde olursa hayat verir, bilakis nice günahsız canları yakar, insanları ağlatır. İşte olayın bamteli de, netameli noktası da burasıdır ve burayı ikinci paragrafta açacağız inşaallah. İdamın olduğu yerlerde de şöyle oluyor, böyle oluyor, suçlar azalmıyor diyenler çıkabilir. Biz sadece idam gelsin ve kuru kuruya tatbik edilsin demiyoruz ki, elbette ahlaki ve adil bir sistem de olmalı ki, idamın bir anlamı ve caydırıcılığı olsun. Ahlaksız ve adaletsiz bir sistem elbette bitevi suçlu üretecektir bir fabrika gibi ve insanlar da canları pahasına da olsa suça yönelecektir. İnsanın da bir nefsi vardır. Ki zaten insanı tanımadan, bilmeden, insan adına yapılan, konuşulan her şey boştur. Zaten nice şeyleri, insanı bilmeden, tanımadan, anlamadan değerlendiriyoruz ve çakılıyoruz. İşin gerçeği çok açıkta konuşamıyoruz bazı şeyleri. Çünkü toplumda çok alık dolu, söylediğini yanlış anlamaya hazır ve nazır bekliyor. Ki, seni linç etsin ve ettirsin topluma, söylediklerini idrak edemeden ya da etmek istemeden. Zira bilinci ve şuuru çalınmış, cahilleştirilmiş bir toplumda yaşıyoruz. İdam olsa ne olacak, suç mu azalacak diyenlere aldanmayınız, kanmayınız. Bunlar kendi adlarına değil, birilerinin adına konuşmaktadırlar. Bunlar alık tiplerdir fazla dikkate almaya değmez. Onlar insanı anlamamıştır ve insan hayatının kutsallığını idrak edecek zekâdan yoksun tiplerdir. İdamın yokluğu, masumlara ihanettir, zulümdür. Ne yani, deyyusun biri, sahipsiz, günahsız ve koruma yurduna yerleştirilmiş küçücük kız çocuğuna tecavüz edecek, itin biri masum bir polisi ensesinden vuracak, kompradorlar vergi kaçırarak milleti zımnen soyacak ama bir de bunlar yaşayacak. Yok öyle yağma bebeğim! Bu itlere hayat hakkı tanımayacaksın ki, hayatın bir değeri ve bedeli olduğunu anlasınlar. Ve gerçek anlamda güven içinde yaşasınlar insanlar.

 

Gelelim sadede, olayın bamteline, burada sorun şudur; insanlar mutlak hakikat ekseninde, muhakkak olarak bilinçlendirilmeden, şuurlandırılmadan ve derin uykudan uyandırılmadan, cehaletin gecesi ilmin aydınlığıyla yok edilmeden ve nihayet bu topraklar üzerinde, tüm kardeşlerinin müzaheretiyle, Türk Milletinin öncülüğünde, İslam ahlak ve adaleti temelinde, bir erdem devleti tesis olunup, toplum üzerinde mutlak anlamda hâkim olmadan böyle bir şeyin olmasıdır. Çünkü şeytanilerin ekmeğine yağ sürer akılsızca yapılmış bir şey. Hatta idamın bu kadar net ve kitlesel düzeyde istenir hale gelmesinde bile şüphe aramak iktiza eder. Hatta buraya nasıl gelindi, niçin gelindi, niçinler ve nasıllar buraya gelinmek için miydi, buraya gelinmek istenmesinin gayesi neydi ve nedir, muhakkak olarak tetkik edilmesi iktiza eder. Bilakis, çok tehlikeli neticeleri intaç eder yanlış bir hamle. Çünkü bu yolla, Müslümanlar sindirilmek, susturulmak, ezilmek, köleleştirilmek ve yok edilmek isteniyor olabilir. Şeytan bir tezgâhta bin türlü çorap örer kardeşlerim, İslam’ın üzerine ve Müslüman’ın başına. Müslümanların yok olması üzerine, şeytan sürekli oyun kurar. Denilmek istenen inşaallah anlaşılıyordur. Allah korusun bu milleti, bu ümmeti. Evet, kesinkes ahlaki ve adil bir sistem olmalıdır ama adaletin kılıcı da Müslüman Türk Milletinin elinde olmalıdır. Bilakis, neyin nereye varacağını tahmin etmek bile kâbustur.

 

 

وَلَكُمْ فِي الْقِصَاصِ حَيَاةٌ يَاْ أُولِيْ الأَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

 

Ve lekum fîl kısâsı hayâtun yâ ulîl elbâbi leallekum tettekûn(tettekûne).

 

1. ve lekum : ve sizin için (vardır)

2. fî el kısâsı : kısasta

3. hayâtun : hayat

4. yâ : ey

5. ulîl elbâbi (ulî el bâbi) : sır hazinelerinin (lübblerin) sahipleri

6. lealle-kum : umulur ki böylece siz

7. tettekûne : sakınırsınız, takva sahibi olursunuz

 

 

İmam İskender Ali Mihr  : Ey ulûl elbab! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki böylece siz, takva sahibi olursunuz.

Abdulbaki Gölpınarlı : Ey aklı erenler, özü sözü temiz kimseler, korunmanız, sakınmanız için kısasta size hayat var.

Abdullah Parlıyan : Çünkü ey derin kavrayış sahipleri! Adil karşılık kuralı olan kısasta, sizin için hayat vardır. Çünkü böylece takvayı bulur Allah'ın kitabına göre hareket etmiş olursunuz.

Adem Uğur : Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.

Ahmed Hulusi : Sizin için kısasta hayat vardır. Derin düşünen akıl sahipleri. . . Tâ ki böylece korunursunuz.

Ahmet Tekin : Ey akıl ve vicdan sahipleri, kısas cezasının uygulanmasının gayesi hepiniz için, toplum için güvenli bir hayat teminidir. Umulur ki Allah’a sığınarak emirlerine yapışır, günahlardan arınıp, azaptan korunur, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınıza ve özgürlüklerinize sahip çıkarak şahsiyetli davranır, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde olursunuz.

Ahmet Varol : Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri! Umulur ki sakınırsınız.

Ali Bulaç : Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.

Ali Fikri Yavuz : Ve bu kısasta sizin için bir hayat vardır, ey tam akıl sahipleri! Gerek ki, haksız adam öldürmekten korunursunuz.

Bayraktar Bayraklı : Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.

Bekir Sadak : Ey akil sahibleri! Kisasta sizin icin hayat vardir. Artik, Allah'a karsi gelmekten sakinirsiniz .

Celal Yıldırım : Hem kısasta, ey akıl sahipleri sizin için hayat vardır. Ola ki (Allah'tan korkup) sakınırsınız.

Cemal Külünkoğlu : Ey derin kavrayış sahipleri! Adil karşılık (kısas/misilleme) yasasında sizin için hayat vardır. Olur ki sizler (bu sayede yaralama ve cinayetten) korunursunuz.

Diyanet İşleri (eski) : Ey akıl sahibleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Artık, Allah'a karşı gelmekten sakınırsınız.

Diyanet Vakfi : Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.

Edip Yüksel : Sizin için bu eşitlikte hayat kurtarma vardır, ey akıl sahipleri, böylece korunursunuz.

Elmalılı Hamdi Yazır : Hem kısasta size bir hayat vardır ey temiz aklı temiz özü olanlar! gerek ki korunursunuz

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sizin için kısasta bir hayat vardır, ey temiz aklı, temiz özü olanlar! Belki korunursunuz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey temiz akıl sahipleri! Kısasta sizin için bir hayat vardır. Ümit edilir ki, korunursunuz.

Fizilal-il Kuran : Ey akıl sahipleri, sizin için kısasta hayat vardır. Bu sayede adam öldürmekten sakınırsınız

Gültekin Onan : Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.

Hasan Basri Çantay : Ey salim akıl saahibleri, kısasda sizin için (umumî) bir hayaat vardır. Tâki (katilden) sokmasınız. 

Hayrat Neşriyat : O hâlde ey akıl sâhibleri, (bilin ki) sizin için kısasta hayat vardır. Tâ ki siz (bu sâyede bir başkasını haksız yere öldürmekten) sakınasınız.

İbni Kesir : Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahibleri. Ta ki, sakınasınız.

Kadri Çelik : Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki (bu sayede adam öldürmekten) sakınırsınız.

Muhammed Esed : Çünkü, ey derin kavrayış sahipleri, adil karşılık ((kısas) yasası)nda sizin için hayat vardır, böylece belki Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olursunuz.

Ömer Nasuhi Bilmen : Ve ey akıl sahipleri! Sizin için kısasta büyük bir hayat vardır. Umulur ki siz (katilden) sakınırsınız.

Ömer Öngüt : Kısasta sizin için hayat vardır. Ey akıl sahipleri! Belki böylece Allah'tan korkarsınız.

Şaban Piriş : -Ey akıl sahipleri, Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.

Suat Yıldırım : Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Böylece korunmayı umabilirsiniz.

Süleyman Ateş : Ey akıl sâhipleri, kısâsta sizin için hayât vardır, böylece korunursunuz.

Tefhim-ul Kuran : Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.

Ümit Şimşek : Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri! Böylece sakınmış olursunuz.

Yaşar Nuri Öztürk : Ey aklı ve gönlü işleyenler, kısasta sizin için hayat vardır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır.

Tarih: 18.02.2015 Okunma: 724

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?