Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Dün, 5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ’ydü… Benim de üyesi olduğum İzmir Çevre Platformu (İZÇEP) başkan ve sözcüsü Alaettin Hacımüezzin bir basın açıklaması hazırladı. Dikkatle değerlendirmeniz dileklerimle sunuyorum:
1972 yılında İsveç'in Stokholm kentinde yapılan BM Çevre Konferansında alınan bir kararla “05 Haziran Dünya Çevre Günü” olarak kabul edildi.
Doğadaki yaşamın sürüdürülebilirliğini tehlikeye sokan adımları saymak ve yok oluşun nedenlerini sorgulamak lazım. Dünyada herkesin konuşacağı "çevre günü" için…
x x x
-Çernobil'i unutamadan Fukuşima felaketi geldi.
Diğer ülkeler nükleer felaketleri gündemine alırken, Mersin Akkuyu'daki Nükleer Santral kurulmasına, fay hattında olduğu halde “evet” dedik; kendi şirketimize, zemini güya sağlamlaştırdık.
-Dereleri yok eden, ekolojiyi bozan tarım arazilerini de işgal eden hidroelektrik santrallerin çoğalmasının yolunu açtık,
- Bergama Kozak, Efemçukuru, Uşak Kışladağ, Kazdağları, Artvin, Erzincan, Gümüşhane ve daha birçok yörenin -siyanürlü yöntem AB'de yasak olduğu halde- siyanürlü altın için altlarını oyduk. Manisa Turgutlu'da nikel madeni için -dünyada ilk kez açıkta sülfürik asit kullanımına izin vererek- komşu il ve ilçeler de, orman da, tarım da heder olacak.
-Dünyada da ormanlar -her yıl, bir Yunanistan yüzölçümü kadar- yok ediliyor. Dünyanın % 30’u; Türkiye'nin ise % 22'si orman arazisi kaydı var ama gerçek orman miktarımız % 14.4. Şu anda saptayabildiğimiz projeler dolayısıyla (Istrancalar'da "ÇED" 300.000; Çaldağ'da "Nikel" 1.500.000 ; Biga'da "6 termik santral" 36.000; Soma'da 6.000 zeytin, "termik santral" 250.000; İstanbul "3.köprü,havalimanı" 2.700.000; Mersin Akkuyu "Nükleer santral" 220.000; Artvin Cerattepe 5.000.000; Fatsa ‘HES’ 241.000) toplam 10 milyondan fazla ağaç kesiliyor, kesilmekte.
-Bütün dünyada sular kirletiliyor ve içme suyu azaltılıyor.
Bizdeki azalma ciddi boyutta; kişi başına yılda 1500 metre küp ama 2030 yılında TÜİK'e göre nüfus bakımından 100 milyon oluyoruz, su miktarı da 1200'e düşüyor. Bizim ülkemiz su fakiri bir ülke haline geliyor.
-Meraları-disiplinli, adil ve doğal-hayvan yetiştirme usulünü önemsemedik. Meralar azalıyor.
-Tarım arazilerinin sınıfına bakmaksızın işgal ediyor; yapılaşmaya açıyoruz.
x x x
KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Fosil yakıt (kömür-petrol-doğalgaz) tüketimi sera gazına yol açmasa, atmosferin kimyasını bozmasa, küresel iklim değişimi vuku bulmayacak. Fakat böyle giderse önümüzdeki yüzyılda kıyamet kopmayacak ama taş devrine gireceğiz diyen bilimsel saptamalar var.
BM Küresel İklim Değişikliği (IPCC) İzleme Örgütü, dünyanın yağış alan bölgelerinde sel felaketleri, kurak bölgelerinde ise aşırı kuraklık yaşanacağını rapor etmişti; on gün önce İzmir'de ve birçok kentte baş parmak tırnağı büyüklüğünde dolu yağmıştı… Mısır ve Hindistan'da hava sıcaklığının 48-50 dereceye çıktığını öğreniyoruz. Bu yüksek sıcaklıklar ölümlere yol açıyor. Hindistan'dan gelen rakamlar şimdiden 2200 civarında. Küresel İklim Değişimi söz konusu olmasa bile dünyanın bizi yaşatacak toprağını, suyunu, ormanını çarçur ediyor ve kirleterek kullanılamaz hale getiriyoruz.
-7.3 milyar dünya nüfusuyla yılda, 1.5 dÜNYA tüketiyoruz. Doğanın doğal dengesini dikkate almadan kendi elimizle insanoğlunun kuyusunu kazıyoruz ve bizim dışımızdaki canlıları da tehdit ediyoruz.
Bizden çocuklarımıza tüketilmiş çorak topraklar kalacaktır.
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, TWITTER.com'dan...