HAC’DAKİ TOPLU ÖLÜMLERİN İLAHÎ BİR MESAJI VAR MI?

İsmail Hakkı CENGİZ - 26.09.2015

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Önce Batı’ya seslenmek istiyorum… Bize göre “Haçlı dünyası”na…

Haçlılar! Durun!

Siz zahmet etmeyin!

Siz gayret etmeyin!

Siz kendinizi yormayın!

Elinizi ateşe atmayın!

Biz, Müslümanlar kendi kendimizi öldürmesini bilriz!

Bazen tek tek, çoğu zaman kitleler halinde!

Şu anda biz bayram yapıyoruz… Kurban Bayramı!

Bu bayramın ilk günü İslam dünyasından gelen haberleri dikkatinize sunuyorum:

Sabah, Bismillah; Hac’da, “şeytan taşlama” esnasında izdiham… İlk sayı 122 ölü… Sayı arttı, arttı 753’e kadar dayandı…

Peşinden, o ülkenin güneyindeki iç savaştan, Yemen’den gelen katliam haberi; bir cami bombalandı, en az 25 ölü…

Niğde’de kaza, iki otomobil çarpışmış, çoğu çocuk 13 ölü, bir ağır yaralı… İki otomobile 14 kişi nasıl biner mi, diyorsunuz? Yaratıcılılığımız ve insana verdiğimiz değer sayesinde!

TSK’dan açıklama: “2 şehit 9 yaralı, 34 PKK’lı öldürüldü”!

Ve daha haber alamadıklarımız ve haber değeri taşımayan niceleri!

Görüyorsunuz, biz kendimizi öldürmesini gayet iyi beceriyoruz… Sizin elinize silah alıp gelmenize hacet yok! Yalnız, siz silah üretmeyi ve bize astronomik fiyatlarla satmayı ihmal etmeyin, tutuşturun elimize… Kullanmasını da bir iyice öğretin, gerisini biz hallederiz!

 

x   x   x

ŞEYTAN TAŞLAMA KUR’AN’IN NERESİNDE?

Muminem.com adlı internet sitesinde şu bilgiler var:

“Sayılı günlerde 'ı zikredin. 'a saygılı olan için iki günde (dönmekte) acele edene günah yoktur; daha uzun kalana da günah yoktur. 'a saygılı olun. Bilin ki sizler O'nun huzurunda toplanacaksınız!” (Bakara, 2/203)

(‘) işaretiyle ayrılan yerlerde, “Allah” yazıyor olsa gerek, nedense yazmamışlar!

Muminem’in izahatı şöyle: Elmalılı Merhum bu ayeti şöyle açıklar:
"Sayılı günler” teşrik günleridir. Hacla ilgili âyetlerde bir "sayılı günler", bir de "bilinen günler" vardır. "Teşrîk günleri" deyimi, özellikle Zilhiccenin on birinci, on ikinci, on üçüncü, yani Kurban bayramının ikinci, üçüncü, dördüncü günlerine denir ki bu günler Mina'da tekbir alıp taş atma günleridir.

Dikkatinizden kaçmamıştır, açıklamada “Kurban Bayramı’nın ikinci, üçüncü, dördüncü günleri” zikrediliyor. Oysa dün, yani kazanın olduğu gün (24 Eylül), bayramın birinci günüydü. Taşlama neden bir gün önce başladı, acaba? Bu arada,Suudi Arabistan’da bayramın bir gün önce başladığına dair bir açıklama da duymadık.

Site, ilgili konuda izahata devam ediyor, okuyalım:

Şeytan taşlamanın hikmeti:

“… Taşlama, bir anlamda şeytana karşı girişilen bir savaşı sembolize eder. Attığı her bir taşı, nefsine, şehvetine ve şeytana karşı fırlatır. Kendisini çeşitli hatalara, günahlara sürükleyen bu farklı cepheleri bir bir yok etmeye çalışır. Sahip olduğu her şeyi için feda etme yolunda, karşısına şeytan nereler de çıkıyorsa, hangi silahları ve cepheleri kullanıyorsa oraları bertaraf etmelidir. Gurur, kibir, mal, mülk, mevki, rütbe, şan, şöhret, benlik, gençlik, evlilik, çoluk-çocuk… Kulluğun ve sorumluluğun önünde engel olan şeyler her ne ise…”

x   x   x

Bu izahatı okuyunca, insanın aklına şu sorular takılıyor:

Hacılar, hakikaten, yukarıda açıklanan anlayış ve “yüksek şuurla” mı şeytanı taşlıyor yoksa şeklî bir ibadeti mi yerine getiriyor?

Hacılarda, haddizatında bütün Müslümanlarda olması gereken, o yüksek “feragat”, “fedakârlık”, “tevazu” gibi hasletleri ne kadar görebiliyoruz?

 

x   x   x

BU İLAHÎ BİR İKAZ MIDIR?

Genellikle, Hocalarımız, bu gibi toplu ölümler meydana geldiğinde, Allah’ın bizi uyardığını, hadisede bir “ilahî mesaj” bulunduğunu belirtirler

25-30 gün süren bir Hac mevsiminde, Hac’da, iki defa toplu ölümle “imtihan” edildik.

Buradan ne gibi bir ders çıkarmalıyız?

Yaradan, bize ne gibi bir mesaj vermek, nasıl uyarmak istiyor?

Elbette bunun cevabını din âlimlerimiz verecektir.

Lâkin ben de aklıma geleni yazmadan edemeyeceğim:

Yüce Yaradan, “İslam âlemi kan deryasında boğulurken,

10 milyonlarca Müslüman hicret etmek, ‘sığınmacı’ olmak zorunda kalmışken,

‘Muhacirler’ ve genel olarak İslam âlemi fakr-u zaruret içinde kıvranırken, çoluk çocuk pes perişan bir halde, sefalet çekerken,

Bu sorunları çözmeden, açları doyurmadan, çocukları eğitmeden…

Hac’ca kaynak ayırmanın, mesai harcamanın sırası mı?” ikazı yapıyor olabilir mi?

 

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, Twitter’dan



Tarih: 26.09.2015 Okunma: 769

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?