Kıbrıs’a can suyu ulaşırken…

Hüseyin ŞİNASİ - 23.10.2015

        

       

 

Ülkemiz 1 Kasımda yeniden bir seçime doğru giderken, geçen hafta (17 Ekim 2015 Cumartesi) Anamur tarihi bir güne şahitlik etti.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı, Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu, KKTC Başbakanı Ömer Soyer Kalyoncu, Başbakan Yardımcısı Y. Tuğrul Türkeş, Adalet Bakanı Kenan İpek, İçişleri Bakanı Selami Altınok, Orman ve Çevre Bakanı Veysel Eroğlu ve üst düzey bürokratların da katılımıyla Anamur Şehir Stadında düzenlenen törenle sembolik olarak vanalar açıldı ve Anamur’dan Kıbrıs’a su akmaya başladı.

Törende Cumhurbaşanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Davutoğlu, KKTC Başbakanı Kalyoncu ve Orman ve Çevre Bakanı Veysel Eroğlu birer konuşma yaparak proje hakkında değerlendirmelerde bulundular.

 Böyle büyük bir proje için millet olarak ne kadar övünsek azdır. Zira ilk defa uygulanan bir yöntem ile denizin 250 metre altında askılarla desteklenmiş 1600 milimetre çapında devasa borularla Anamur Dragon Çayının berrak ve soğuk suyu 80 km ötemizdeki Kıbrıs’a ulaşıyor. Alaköprü’de inşa edilen barajda su toplanıyor. Buradan 23 km ötede inşa edilen terfi istasyonuna yeraltına döşenen borularla naklediliyor. Oradan da denizaltına inşa edilen adam boyunda boruyla Kıbrıs’a  çıkıyor. Kıbrıs ahilde inşa edilen bir terfi istasyonu ile Geçitköy yakınlarında inşa edilen baraja pompalanıyor.

Geçitköy Barajında toplanacak su, öncelikle KKTC’nin içme ve sulama suyu ihtiyacını karşılamış olurken, Güney Kıbrıs’a da istemeleri halinde verilecek. Bu durum aynı zamanda iki toplumun barış içinde birlikte yaşamasına da katkı sağlayacak.

1975’lerden beri hayal edilen, değişik ön projeleri ortaya çıkan, 1998 yılında bakanlar kurulu kararı ile inşa hazırlıklarına girişilen, “Kıbrıs’a Su Götürme Projesi”, geçtiğimiz günlerde Kıbrıs sahiline suyun ulaşması ile tamamlanmış oldu.

 Ancak projenin asıl başarıya ulaşıp ulaşmadığı, zaman içinde ortaya çıkacak. Anamur ve Kıbrıs’taki karasal yapılarda pek fazla bir sorunla karşılaşılması beklenmiyor. Asıl üzerinde durulması gereken konu, denizaltına döşenen 80 km’lik borunun, dev dalgalara ve akıntılara karşı ne kadar dirençli olup olmadığıdır. Her şey yolunda giderse; Anamur’dan Kıbrıs’a can suyu sağlıklı bir şekilde ulaşmış ve projenin başarısı kanıtlanmış olacak.

Anamur’dan Kıbrıs’a Su Götürme Proje için “asrın projesi” gibi nitelemelerde de bulunuyor. Bu kadar uzun mesafeli olmasa da İspanya ile Cezayir arasında, Fransa ile Sardunya Adası arasında denizaltından boru ile su ulaşımı var. Ancak mesafe 80 km. olunca iş değişiyor. O nedenle projenin başarısı, ülkemizde ve dünyanın başka ülkelerinde benzeri projelerin hayata geçirilmesine ışık tutacak. Bu vesile ile böyle büyük projeye emeği geçen herkesi kutluyor ve su gibi aziz olsunlar diyorum.

         Bundan böyle bütün dünyanın gözü, ülkemiz ve özellikle Anamur üzerinde olacaktır. Anamur zaten Kıbrıs’a en yakın nokta olması nedeniyle stratejik bir öneme sahipti. Şimdi bu konumu biraz daha kalın çizgilerle belirtilmiş oldu. Böyle stratejik bir projenin korunması için özel önlemler alınması gerekir diye düşünüyorum. Elbette hükümetimiz bu konuda çalışmalar yapıyordur. Ancak nacizane biz de bu çalışmalara bir katkımız olur düşüncesi ile görüşlerimizi aktarmaya çalışıyoruz.

         Peki, ne yapmalı?

         Kıbrıs’a Su Götürme Projesinin Anamur ayağında yapılabilecek en önemli husus, Alaköprü Barajı ve çevresinin güvenliği ve korunması için ek tedbir alınması, baraj havzasında yaşayan bölge halkının memnun edilmesidir. Bu konuda daha önce köylülere söz verilen ancak hala yerine getirilemeyen arazi tahsislerinin tamamlanması gerekiyor.

         Anamur ve Bozyazı için hayati bir önem taşıyan kapalı devre sulama sistemi vakit geçirilmeden tamamlanmalıdır. Böylece çoraklaşan ve çölleşen Anamur ve Bozyazı ovası bereket havzasına dönüşmelidir.

         Baraj çevresinin süratle erozyonu engelleyecek türlerle ağaçlandırılması, aydınlatılması, ulaşımı sağlayacak yolların yapılması, zehirli atıklardan uzak tutulması, özel nitelikli koruma tedbirlerinin alınması gerekiyor.

         Baraj havzasındaki Sarıağaç ve Akine köyleri için inşa edilen konutların evsel atıklarını ne yapılacağı merak konusudur. Eğer tedbir alınmazsa bu atıklar doğrudan baraja akacak ve kirliliğe neden olacaktır. Çaltıbükü, Boğuntu, Kılıç ve Sugüzü Köylerinin çevre kirliliğine neden olacak atıkları için gerekli tedbirlerin alınması gerekir.

         Baraj ve diğer alt yapıların korunması için özel bir askeri birlik tahsis edilmeli. Bu birlik hem karada, hem de deniz altında gerekli koruma tedbirlerini almalıdır.

         Projenin Kıbrıs tarafında da benzeri tedbirler alınmalı, hatta burada tedbirler biraz daha sıkılaştırılmalıdır.

         Öte yandan Anamur ile Kıbrıs arasında ekonomik, sosyal kültürel alış verişlerin artmasını sağlayacak tedbirler alınmalı. Bunun için Anamur İskelesi ve limanı zaman geçirilmeden inşa edilmeli ve iki yaka arasındaki ulaşım sorunu ortadan kaldırılmalıdır. Bu konuda gerekirse bir süreliğine zararına bile olsa devlet tarafından deniz taşımacığı üstlenilmelidir.

         Bunun gibi daha bir çok önemli stratejik kararların uygulanabilmesi için Anamur hiçbir gerekçeye bakılmaksızın il yapılmalıdır.  Artık Anamur’un il olması için hepsinden çok daha sağlam bir gerekçe ortaya çıkmıştır.

Evet, Kıbrıs milli davamızsa, ülkemiz için stratejik bir öneme sahip ise geçmişte Osmanlı İmparatorluğunun Mamure Kalesini lojistik merkezi olarak kullanmasını örnek alarak, KKTC ile Türkiye’nin entegrasyonu için Anamur’a ve kaynaklarına özel bir önem verilmesi gerekiyor.  

 

 

Tarih: 23.10.2015 Okunma: 779

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?