Bir AKP’li ile bir CHP’li birlikte seyahate çıkmışlar

İsmail Hakkı CENGİZ - 14.06.2016

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Özel bir araçla Brüksel’e gitmek için yola koyulmuşlar. Direksiyona AKP’li geçmiş, CHP’li de yanındaki koltuğa kurulmuş…

Ara sıra tartışsalar, hatta münakaşa etseler de uzun bir süre keyifli keyifli yol almışlar.

Lâkin yolculuk ilerledikçe, gittikleri yolun Brüksel yoluna pek benzemediğini fark etmişler. Biraz daha ilerleyince karşılarına bir levha çıkmış: Musul 145 yazıyormuş.

Anlamışlar ki ters istikametteler.

Tabii önce arabayı durdurmak, sonra da “doğru yolu” tespit etmek gerekmiş!

Arabayı durdurmak isteyince ne yaşamışlar dersiniz?

İşte, şu resimde gördüğünüzü!



 Fotoğraf, twitter.com'dan...


x    x    x

Poşet öldürür

Kontrolsüz, çılgınca bir poşet kullanımı var. Küçücük bir şey için, misal, bir kutu aspirin için bile poşet alıyor, sonra atıyoruz. Rüzgâr estiğinde, poşetlerin uçurtmalar gibi havalarda uçuştuğunu görüyoruz. Çünkü çöpe veya sokağa attığımız poşetler binlerce yıl geçse bile erimiyor, yok olmuyor.

Çöpe attığımız poşetlerin büyük bir çoğunluğu ise oksijen ve canlılık kaynağı denizlere, okyanuslara gidiyor. Denizlerin dibi poşet çöpleri ile dolu. Büyük Okyanus’un dibinde Amerika Kıt’ası büyüklüğünde bir çöp kitlesi oluşmuş vaziyette. Poşet kitlesi doğal hayatı bozduğundan, denizleri kirlettiğinden, zehirlediğinden yiyecek bulamayan balıklar azalıyor, hatta balıklar poşetleri yutuyor ve bunun yüzünden ölüyorlar. Bu şekilde ölen milyonlarca balıktan büyük bir tanesi de Marmaris kıyılarına vurdu.




Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taçnur Baygar, Marmaris'te kıyıda ölüsü bulunan balinanın, yuttuğu 80 santimlik poşetin sindirim sistemini tıkaması sonucu öldüğünü açıkladı. (DHA.com.tr)

Poşet kullanımını mutlaka sınırlandırmalıyız. File, sepet, bez torba kullanabiliriz. Kullanmaktan kaçınamıyorsak, poşetleri çöpe-sokağa atmak yerine tekrar tekrar kullanma yolunu seçebiliriz.

 

x   x   x

Faydalı Bilgiler: Mülteci

Mültecilik devletlerin verdiği değil, tanıdığı bir statüdür. Devletin iç hukuku açısından iltica talebinde bulunanlar sığınmacı, talepleri kabul edilenler ise mültecidir. Uluslararası hukuk ise iltica talebinde bulunanları da mülteci kabul eder ve koruma altına alır.

AÖF, Uluslararası Hukuk II

 

x   x   x

Günün Fotoğrafı, twitter.com'dan...



Tarih: 14.06.2016 Okunma: 847

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?