Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
İzlanda, bendeniz de dâhil, pek çoğumuzun İrlanda’yla karıştırdığı, Birleşik Krallık’la ilintili zannettiğimiz devlet.
İngiltere’ye 800 kilometre uzaklıkta, onun kuzeyinde, kutuplara yakın bir ülke… Nüfusu 300 binden biraz fazla… İzmir’in ilçesi Bornova’nın nüfusu 435 bin. Demek ki İzlanda, Türkiye’nin büyükçe bir ilçesinden bile az bir nüfusa sahip.
Peki, İzlanda’yı şimdi neden konuşuyoruz?
Çünkü bugünlerde, milyarlarca insan futbolla yatıp futbolla kalkıyor. İzlanda da Avrupa futbolunda çok önemli bir yere sahip. Türkiye’nin de katılabildiği 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılan 24 takımdan birisi ve en “kuvvetli”lerinden biri! İlk maçını 14 Haziran günü, turnuvanın favorilerinden Portekiz’e karşı yaptı ve 1-1 berabere kaldı.
Biz de dün akşam favorilerden İspanya’yla oynadık… Sonuç: İspanya 3-Türkiye 0! Bir önceki maçımız da 4 milyon nüfuslu Hırvatistan’a karşıydı… Onlara da 1-0 yenildik.
x x x
Her takım sahaya 11 oyuncuyla çıktığına göre…
Bu sonuçlara bakınca şöyle bir durum ortaya çıkıyor: 78 milyonluk koca Türkiye; 4 milyonluk, hatta 300 binlik ülkelerin çıkardığı 11 kişilik kadro kadar nitelikli bir kadro çıkaramıyor!
Nasıl oluyor bu?
Türkiye’nin 20’de biri, hatta 200’de biri kadar küçük olan ülkelerden, çok daha kaliteli “11” nasıl çıkabiliyor?
Biz nerde hata yapıyoruz?
x x x
Elbette sadece futbol ölçü değildir
Bir toplumun kalitesini göstermesi bakımından tabii ki sadece futbol ölçü olamaz!
Hadi, futbolu geçelim fakat başka herhangi bir dalda, herhangi bir alanda iyi olduğumuzu gösteren bir ölçü var mı?
Son yıllarda, Amerika’da yaşayan bilim adamımız Aziz Sancar’dan başka dünya çapında; ilimde, sanatta, sporda, edebiyatta …Vs. bir değerimiz, bir itibarımız var mı?
Dün “patent” konusunda bilgi vermiştim… Yıllık patent başvurumuzun ne kadar cılız kaldığını görmüştünüz.
Demek ki şişkin nüfus hiçbir anlam ifade etmiyor…
Dünyada söz sahibi olmanız, itibar görebilmeniz için şişkin değil nitelikli bir nüfusa sahip olmanız gerekiyor.
Az olmalı, öz olmalı!
x x x
Faydalı Bilgiler: Yönetişim
Toplum-devlet ilişkilerinde karşılıklı etkileşime dayalı yeni bir yönetim tarzı. Verimlilik, etkinlik, sorumluluk ve hesap verebilirlik kavramları, 70’lerin sonlarından itibaren üzerinde en fazla üzerinde durulan kavramlar olmuştur.
Yönetişim; kamu yönetimi, özel sektör ve sivil tolum kuruluşlarını içine alan bir sistem ve bunların kendi aralarındaki ilişkiler ağı ve karşılıklı etkileşimlerini ifade etmek için kullanılır.
AÖF, Kamu Yönetimi, S.14
x x x
Günün çizgisi, twitter.com'dan...
