Fransa'yı Fransa yapan

İsmail Hakkı CENGİZ - 25.10.2016

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.



“Her alanda seçkin elemanlar yetiştirmeye yönelik bir eğitim-öğretim sistemi geliştirilmiştir.”

Uluslararası İlişkilerde, Karşılaştırmalı Siyasal Sistemler adında bir ders var. Bu dersin konularından biri de, “Çoğunlukçu Kurumsallaşmış Yarı-Başkanlık Rejimi: Fransa”!

Yukarıdaki cümle, o ders kitabının “giriş” bölümünden… Cümledeki “her alanda” ibaresine ince dikkat gerek! Demek Fransa, her alanda ve “seçkin” elamanlar yetiştiren bir eğitim sistemine sahip.

Sır burada!

Yüzölçümü ve nüfus bakımından Türkiye’den küçük bir ülke… 640 bin kilometre kare toprağı, 66 milyon nüfusu var. Bu Fransa, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimî üyesinden biri… 40 bin dolara yakın Kişi Başına Düşen (KBMG) Millî geliriyle dünyanın en zengin ülkeleri arasında… 2012 yılında 83 milyon turist gelmiş. 2015 ve 2016’da meydana gelen terör olayları ve patlamalar turizm potansiyelini fazla etkilemedi. Sezon boyunca otellerin yüzde yüze yakın doluluk oranlarına ulaştığı bildirildi.

Bunun sırrı, “her alandaki yetişmiş olan SEÇKİN  elemanlarının varlığı”!

Eğer sizin her alanda yetişmiş yeteri kadar “seçkin” elemanınız varsa, “rejim” şu olmuş, bu olmuş fazla bir şey fark etmiyor. Gelişiyor, büyüyor, müreffeh bir ülke oluyorsunuz.

Fransa’yı uzun uzun anlatan ünitenin sonunda şu cümleler var: “Karar alma ve uygulama noktalarında bulunan yöneticilerin Fransa’ya özgü özellikleri vardır. Bu özelliklerin, öğretim sisteminden bağımsız özellikler olmadığını bilelim. Yöneten kadrolar ülkenin yüksek okullarından mezun seçkinlerdir. Söz konusu okullar Fransa’nın yönetici fidanlıkları gibi çalışırlar.

… Bu yeni seçkinlerin çok önemli bir çoğunluğu toplumsal köken olarak, eğitimli ORTA SINIF ailelerden gelmektedir.

… Fransız siyasal yaşamındaki bu diplomalı seçkinler gerçeği, demokrasilerin LİYAKAT ilkesine önem vermeden iyi işleyemeyeceğine ilginç bir örnektir.”

Eğitime önem verir, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayabilirseniz liyakati de öne çıkarmış olursunuz.

Kuru kuruya demokrasi, demokrasi demekle ne demokrat olunabiliyor, ne memlekete demokrasi hâkim olabiliyor. Demokrasi belli bir vasatta filizlenebiliyor. Bakımla, korumayla, seçkin ve liyakatli elemanlarla kökleşebiliyor.

Ünitenin bir yerinde Fransa’daki ortalama eğitim seviyesinin 12 yıl olduğu yazıyor. Hem nitelikli, hem 12 yıl.

Türkiye’de bu süre ne kadar, dersiniz?

4,5 yıl… Hem düşük nitelikli, hem Fransa’dakinin üçte biri kadar…

Doğrusal bir orantı kurarsanız, Türkiye’deki demokrasi ve refah ne kadar olabilir?

 

x   x   x

Günün çizgisi, Gırgır’dan, 19 Ekim 2016…


Tarih: 25.10.2016 Okunma: 884

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?