Halkoylamalarına halk ilgisiz.
Bunu, daha önce yapılan halkoylamaları için söylüyorum.
Vatandaş, seçime gösterdiği ilgiyi, halkoylamalarına göstermiyor.
2007’den itibaren yapılan yerel ve genel seçimlerde, sandığa gitme oranı en az %84. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde %89 katılımla rekor kırılmış.
Son iki seçim, 7 Haziran 2015’teki katılım oranı, %84, hemen ardından yapılan 1 Kasım seçimlerine katılım ise, %86 oldu.
Türk halkı son 10 yıl içinde, iki defa da halkoylaması için sandığa gitti.
İlki, 2007’de, katılımın % 84 olduğu genel seçimlerden sadece 3 ay sonra yapılan, “cumhurbaşkanını halk seçsin mi?” referandumuna katılım oranı, %67,5’ta kalmıştı.
Aradaki 2009 yerel seçimlerine katılım oranı %85…
Bundan bir buçuk yıl sonra yapılan 12 Eylül 2010 referandumuna katılım oranı, %73,71’de kaldı.
2010 referandum kampanyasını hatırlayın: Fetö’nün, “Mümkünse mezardaki ölüleri bile kaldırıp sandığa götürün!” çağrısıyla meşhurdu. Halkın önüne konulan değişikliklere o derece önem veriliyordu. Hatta dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 2010 halkoylaması için “On seçimden bile daha önemli” diyordu.
Bu kadar önemli olduğu söylenen halkoylamasına katılımın, normal seçimlerin bile çok gerisinde kaldığı görüldü.
Bunun sebepleri incelenmeli…
Haddizatında, Türkiye’deki seçimlere katılım oranları, dünya ortalamasının oldukça üzerinde… Avrupa ve Amerika’da seçimlere katılım %50-60 seviyelerinde kalıyor.
Bizdeki seçimlere olan yüksek ilgi çok güzel… Fakat iş halkoylamasına gelince, katılımın 10-15 puan düşmesi tuhaf!
“İktidarın veya yerel yöneticilerin seçilmediği” oylamalar ilgiyi azaltıyor olmalı!
Belki de “değişiklikler”in ne getirdiği anlaşılmadığından bir kısım seçmen sandığa gitmiyor.
Eğer bugünlerde görüşülen “Anayasa Deşiklikleri” için Meclis’teki oylamalar bir halkoylamasını işaret ederse, muhtemel katılım yine %70’ler seviyesinde olacak.
Sandığa gitmeyeceklerin her iki taraftan da olabileceğini değerlendiriyorum.
Dolayısıyla, seçmenine değişiklikleri daha iyi anlatabilen siyasî eğilim üstünlük sağlayacaktır.
EVET’çiye de, HAYIR’cıya da düşen görev, karşı tarafı değil, kendi taraftarlarını ikna etmek olmalı…
Sandığa gitmeye ikna etmek!