Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Hatırlayalım, Suriye savaşı hangi düşünceyle çıkartılmıştı?
“Çok çabuk bitecek ve mutlaka galip geleceğiz” düşüncesiyle…
Stratejler araştırmışlar, dünyadaki hemen hemen bütün savaşlar, savaşı başlatanın, “Biz, düşmandan çok üstünüz, kısa sürede yeneriz ve savaş çabucak biter” önyargısıyla çıkmış.
Suriye’deki savaş veya iç savaşın da fitilini ateşleyen bu düşüncedir.
Amerika’nın başını çektiği Batı, kendisini Suriye’ye karşı mutlak bir şekilde üstün görmüş, Beşşar Esad yönetiminin birkaç hafta içinde yıkılacağını hesaplamıştır. Türkiye de aynı görüşü paylaşmıştı. Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, “Esad, birkaç hafta, en fazla 2 ay içinde düşecek” sözleri hafızalarda, arşivlerdedir.
Savaşı Batı çıkarmadı diyelim… İç savaşı Esad başlatmış olsun… Onun düşüncesi de aynıdır: “Ülkede, rejime baş kaldıranlar bir avuç çapulcu, bir avuç teröristtir, hemen ezeriz. Birkaç günde bitiririz.” önyargısı…
Görüldüğü gibi, birkaç haftada biteceği hesaplanan savaş başlayalı tam 6 sene oldu. Her iki tarafın “yanlış algılamaları” sonucu yüz binlerce insan öldü, milyonlarca kişi yaralandı veya sakat kaldı. Yarısı ülke içinde olmak üzere 14 milyon insan yerlerinden, yurtlarından oldu. Savaş bitmedi ve kan oluk oluk akmaya devam ediyor.
PEKİ, YANLIŞ ALGI NEYDİ?
Batı, Suriye rejiminin Esad’dan ibaret olduğu yanılgısına düştü… İran’ı, Lübnan’daki Hizbullah’ı, hele Rusya’yı hiç hesaba katmadı.
Esad ise muhalefeti veya isyancıları, memleket içindeki silahlı-silahsız küçük gruplardan ibaret zannetti… İç savaşın büyüyeceğini, sınırlarda hâkimiyetinin çökeceğini, ülkeye yüz binlerce “terörist”in girebileceğini, bu teröristlerin zengin devletler tarafından desteklenebileceğini öngöremedi.
Her iki taraf da gücünü aşırı abartmış, kendini “dev” aynasında, “rakibini” ise sinek gibi görmüştü.
NETİCE!
“Yanlış algılar üzerinde önemli eserler vermiş olan Stoessinger’e göre; 20’nci yüzyılda savaşı başlatan hiçbir ülke savaştan galip çıkmamıştır.” (AÜ, Dış Politika Analizi, S.32)
Her ne kadar, şimdi, 21’nci yüzyıldaysak da aynı sonucun gerçekleşeceğini öngörebiliriz: Bu savaştan, ne savaşı başlatan Batı galip çıkacak, ne de iç savaşı başlatan Esad!
Nitekim durum ortada…
Batı’nın umduğu gibi rejim düşmedi… Batı, Suriye’de, “kukla” bir rejim kuramadı.
Ama rejim veya Esad açısından da Suriye, hiçbir zaman Şubat 2011’deki Suriye olmayacak.
Suriye savaşında “galip” yok. Her iki taraf da yenildi. Suriye parçalanırken. Başta Türkiye, bütün Batı, nasıl çözüleceği bilinmeyen “mülteciler” gibi devasa bir meseleyi kucağında buldu.
Gittikçe büyüyen bir mesele!
x x x
Günün çizgisi, Twitter’dan…