Bu dünyada herkese yer var.
Hollanda’da “zafer”, parlamentodaki 150 üyeliğin 33’ünü alan Başbakan Mark Rutte’nin! Üstelik başkanı olduğu Halkların Özgürlük ve Demokrasi Partisi (VVD), 2012’ye göre 9 sandalye kaybettiği halde…
Peki, 9 sandalye kaybeden parti nasıl seçim kazanmış oluyor?
İşte, algı, beklenti ve mukayese meselesi!
Algı, Rutte’nin daha fazla kaybedeceği yönündeydi…
Beklenti, ırkçı lider Geert Wilders’le başa baş çıkacağı şeklindeydi… Wilders 19 vekillik kazandı.
Algı ve beklentiyle sonuç mukayese edilince, sonuç açık olarak Rutte’nin lehine… Bu bir!
İkincisi, seçime katılan bütün partiler arasındaki mukayese: Seçime 31 parti katılıyor ve bunlardan 13’ü parlamentoya girebiliyor. Bu 13 parti arasındaki yarıştan Rutte’nin partisi birinci çıktı… Üstelik en yakın rakibiyle arasında 12 sandalye fark var. Hal böyle olunca, Başbakan Rutte, sandalyelerin yaklaşık 5’te birini aldığı halde “zafer” kazanmış oluyor! Çünkü birinci parti olduğu için iktidarını sürdürebilecek.
Tabii bir “koalisyon” hükümeti olarak… Zaten önceki de bir koalisyondu. Yine koalisyon kurulacak, hem de en az 4 partili bir koalisyon.
Bu, bir zafiyet midir? Bir istikrarsızlık unsuru mudur?
Hayır!
Ekonomi 11 çeyrektir büyüyor… Yani hemen hemen 4 senedir, kesintisiz olarak büyüyor.
Sistem kurulmuş, fikirlere saygı var, hoşgörü var, anlayış var, birbirine tahammül var. Çarklar tıkır tıkır işliyor.
Tıpkı, Avrupa’nın diğer pek çok ülkesinde olduğu gibi…
Koalisyon deyince, İsrail’i de hatırlamak gerekiyor… Bu ülke, kurulduğu 1948 yılından beri hep koalisyonlarla yönetildi, yönetilmeye devam ediyor. İsrail’le ilgili herhangi bir istikrarsızlık haberi duydunuz mu?
Haddizatında, demokrasi koalisyon demektir… Pek çok görüşün iktidara, yönetime ortak olması demektir.
x x x
HDP İLE İLGİSİ VAR MI?
Rutte’nin partisinin ismi dikkatinizi çekmiştir, sanırım: Halkların Özgürlük ve Demokrasi Partisi… Size, bizdeki HDP’yi, Halkların Demokrasi Partisi’ni çağrıştırmış olabilir.
Hiç ilgisi yok… HDP “sol” bir parti sayılıyor. Oysa Rutte’nin partisi, “merkez sağda” sayılan bir parti.
x x x
SEÇİMDE TÜRKİYE-HOLLANDA KRİZİ ETKİLİ OLDU MU?
Krizin, Hollanda’da iki tarafı vardı: Hem krizin doğrudan tarafı olan iktidardaki parti, hem de ırkçı söylemleri tırmandıran Wilders’in partisi…
Bikere, krizin, seçimin favorilerinden sayılan Wilders’e hiçbir şey getirmediği ortada…
Başbakan Rutte’ye de artı bir puan kazandırmadığı görülüyor. Eğer ona puan getirecek olsa 2012’ye göre 10 sandalye kaybetmemeliydi.
İnsanlar krizi, gerginliği sevmiyor!