Komşuda bir derin devlet hikâyesi

İsmail Hakkı CENGİZ - 02.04.2017

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


“Birinci Körfez Harbi’nde, Amerikan çöl harekâtı esnasında güneyden kara harekâtı yapılacağı zaman, Irak’ın güneydeki yığınağı hakkında doğru bilgi toplamak icap eder. Bir Mossad (İsrail gizli servisi) ajanı bölgeye gidip ileri teknoloji cihazlarıyla kendi merkezine bilgi ulaştırmıştır. Bu ajanın Irak’ın güneyinde, kırsal bölgelerde çobanlık yapan gerçekten Arap, Iraklı kişilerin kılığına girmesi planlanıyor. Mossad’ın elinde daha o gün Irak’ın o bölgesinin şivesini çok iyi konuşan eleman var. Bunun anlamı nedir? En az on yıl önce böyle bir ihtiyaç için devlet hazırlık yapmıştır. Mossad’la ilgili ünlü İngiliz gazeteci Gordon Thomas’ın yazdığı Gideon’un Casusları isimli kitapta bu olay ayrıntılı bir şekilde anlatılır. Adamın giyeceği aba, yani Iraklı çobanların giydiği abanın orijinali bulunur. Hiçbir şey şansa bırakılmayarak ve önceden çok ciddi hazırlık yapılarak ajan bölgeye bırakılır. Ajan, döndükten sonra da oradaki yığınak ve mühimmat hakkında çok detaylı bilgi verir. Bu basit bir örnek gibi duruyor ama işte bu sebeple dünyanın en iyi derin devleti İsrail derin devletidir diyorum.”

Ömer Lütfi Mete, Derin devlet, S.34


RastHaber'den...


x    x   x

BİZİM DAĞLARIMIZDA, BAYIRLARIMIZDA

Acaba, Irak’a göre daha uçsuz bucaksız olan, bizim memleketimizin dağlarında-bayırlarında da, o bölgenin şivesini çok iyi konuşan “ajan” çobanlar geziyor olabilir mi?

Şehirlerimizde, büyük şehirlerimizin en kalabalık caddelerinde seyyar satıcılık-çöpçülük eder gözüken “ajanlar” olabilir mi?

Hassas semt ve kasabalarımızda dilenciler, hurdacılar vs. içinde, hele böyle milyonlarca mültecinin geldiği bir ortamda, “yabancı devlet ajanları” olabilir mi?

Paranoyakça, her gördüğümüz kişi veya seyyar satıcı için şüpheye düşelim demiyorum. Fakat milyonda bir de olsa böyle ihtimaller olabileceğini hesap etsek iyi olur diyorum.

Öte yandan, Türkiye de, on yıllar ötesini görerek böyle ajanlar yetiştirmiş midir? Böyle ajanlardan, misal, El-Bab’da yararlanmış mıdır?

Bugün, çok önemli bir hareketlenme yaşanan, Barzani flaması çekilen, Türk yurdu Kerkük’te ajanı var mıdır? Bu işin olacağını önceden haber alabilmiş midir?

Hunların, Göktürklerin güçlü oldukları dönemlerde Çin sarayında ajanları vardı.

Fatih, Yavuz, Kanunî, hedef ülkeyle ilgili bütün bilgileri önceden alıp, ondan sonra sefere çıkıyorlardı. “Akıncılar”, gerçekte bir istihbarat teşkilatıydı. Zaferler, istihbarat sayesinde kazanılmıştır. Akıncılar, yani istihbarat yok edilince Osmanlı da yok edilmiştir.

Bunlardan Türkiye Cumhuriyeti’nin ders ve ibret aldığını umuyorum. İstihbaratın, “canlı bombalar” meselesinde kötü, 15 Temmuz kalkışmasında ise iyi sınav verdiği görüşündeyim. 15 Temmuz’da, istihbarat olduğu halde, tedbirlerin yetersiz ve eksik kaldığı anlaşılıyor. Buna rağmen, kalkışmanın kısa sürede bastırılması başarıdır.

Öte yandan, yukarıdaki hikâyeden de, özellikle İstihbarata Karşı Koyma (İKK) konusunda gerekli derslerin çıkarılması gerektiğini düşünüyorum.

 

x   x   x

DEMOKRAT VE DEMOKRASİ BUDUR!

“500 haneli köyümün tüm oyu sizin”

Çok katlı iş merkezinden çıkarken, 80 yaşındaki iş adamı Kamil Bostan parti heyetinin bulunduğu asansörün kapısını son anda tutarak son sözleri eklemeden vekili göndermiyor:

"Allaha söz verir gibi söz veriyorum size. 500 haneli köyümün tüm oyu sizindir. Sözümden asla çıkmazlar” (BBC Türkçe, 31 Mart 2017, http://www.bbc.com/turkce/39441239)

Bilmeyenler öğrensin, işte, demokrasi budur!

 

x   x   x

Günün sözü, Twitter’dan…



Tarih: 02.04.2017 Okunma: 864

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?