SİLBAŞTAN...

Özgür DENİZ - 15.04.2017

SİLBAŞTAN

 

İpek sandığım nice vicdanlar kaskatı çıktı

Dost bildiğim nice suratlar düşmandan kötü çıktı

Aydınlık sandığım nice taraflar kapkaranlık gece çıktı

Firdevs sandığım nice ırmaklar cehennem alevi çıktı

Bıktım artık bildiğim her şeyden

Sildim tüm hatıralarımı defterden

Yeniden tanıyorum her şeyi, hayatı ve herkesi

Yeniden biçimleniyor küçük dünyam

Düşüncem yeniden, inancım, eylemlerim yeniden

Olmasaydı keşke hiçbir şey olmaması gereken gibi

Bulsaydım her şeyi bulmak istediğim gibi

Kendisi olsaydı her şey

Bozulmasaydı vicdanlar, yüzler maskesiz olsaydı

Ve yaşasaydı yaşatan yüce şeyler temiz gönüllerde

Yaşarken ölmeseydik, öldürmeseydik yaşayanları keşke

 

SÖZLER:

 

""Karanlık bir dünyadan gelir, aydınlığa geldiğini sanır, fakat bir ömür çok küçük mutluluklarla tanışır ama çok büyük acılarla başbaşa kalır. Zehir gibi çöker içine hayat, yuva yapar bağrında acılar. Giderken ise yine karanlığa gider ama ya gülerek ya da gelirken ki gibi ağlayarak. Tabi buna kendisi karar verir. Fakat ne de önemsiyor kendini zavallı insan. Oysa bir hiçken hep oldu, hepken hiç olacak. Kanma dünyanın zevk-i sefasına.""

 

Bendeniz

 

""İnsan, emanete ihanete öyle alışmış, haramı umursamayıp kul hakkı yemeyi öyle kanıksamış ki, artık emanete sadık olanlar ve haram korkusuyla kul hakkını önemseyenler garipsenir olmuşlar. Maatteessüf hissiyatımızı ve hassasiyetimizi kaybetmişiz insançocukları olarak. Oysa İsmet Özel üstat ne güzel söylemiş: --Ölümü pahasına olsa bile haram yemiyorsa, o insanı yenemezsiniz--'"'

 

Bendeniz

 

""Sevin ya, tüm kalbinizle sevin, içtenlikle sevin. Sevmeye doymayın. Sevgi yaratıcıdır, gerçekten yaratıcıdır. Asla nefret etmeyin. Sevin ve anlayın. İnanın, severseniz, hem kendiniz yeniden yaratılırsınız, hem de karşınızdakini yeniden yaratırsınız. Sevgi bağışlayıcıdır. Sevgi çözümcüdür. Sevgi insanlaştırıcıdır. Sevgi insanidir.""

 

Bendeniz

 

""Kavgan adaletle beslenecek ki, kutsal olacak. Kutsal olacak ki, yok etmeyecek, yaşatacak. Yaşatacak ki, attığın imza her daim bir güneş gibi parlasın, ışığı hiç sönmesin.""

 

Bendeniz

 

""Ayrı ayrı birer ahlaksız yaratık olan insanlar, toplu oldukları zaman namuslu kişiler olurlar.""

 

Montesquieu

 

NOT: Ne kadar doğru bir söz. İnsan toplum içinde yaşar, toplu yaşar. Okullar, camiler, kışlalar vs. hep toplu yaşam alanlarıdır. Ama toplum mekanizması garip bir şeydir. İnsanı mütemadiyen öğütür, kendi büyük benliğiyle mütenasip kılmak adına tesfiye etmek için sessizce çabalar. Kahir ekseriyetle yanlışları dikte eder. Kendi doğrularını ve yanlışlarını ayrım yapmaksızın dikte eder fertlerine. Elbette buna direnenler, ahlakilik temelinde isyan edenler çıkabilir. Bu normaldir. Çünkü fert benliğine egemen olan kutsal yasalara göre hareket edebilir, çendan bu telakkiye malik olanlar olabilir ve bu olabilecek şeydir, zira herkes sürüleşmeyi ya da yanlışlara boyun eğmeyi tolere edemez.

 

Şimdi gelelim sadede; insanlar toplaşıp halleşen varlıklardır. Bu süreçlerde herkes ama herkes son derece tutarlıdır, ahlaklıdır, ne kadar galiz hal varsa iğrenirler, tenkitin bini bir paradır, biraz sonra dağıldıklarında ortaya koyacakları tavırlara demediklerini bırakmazlar. Yani biraz sonra eyleyeceklerini, o andaki söylemleriyle çürütürler. O anda olmayan eylemle, olan söylem arasında tenakuz yoktur. Çünkü söylemek kolaydır! Nasılsa o anda eylemde gerekmemektedir. Öylese söyle söyleyebildiğin kadar.

 

Misal; toplu ortamlarda, riyakarlık, dalkavukluk, müfterilik, müfsidlik, hasetlik, ihanet, vefasızlık, selamsızlık, haysiyetsizlik, el etek öpmecilik, egoistlik, nepotistlik, hak ve emek gaspçılığı, haram yemecilik, sömürücülük vb. nice davranış şekilleri lanet olasıca şeylerdir, karaktersizlik ve şerefsizliktir. Gel gelelim toplu ortamdan ayrıldıktan sonra lanet ettiğimiz, kötülemekten bıkıp usanmadığımız bu davranışlarla yaşamaktan asla hicap duymayız, gocunmayız. İşte insanın düşüşüdür bu! Ve burada insanları tefrik etmek kabil değildir. Çünkü her zümreden çıkmaktadır bu tür dördüncü sınıf yaratıklar. Zira hiç beklemediğiniz insan yüzlülerin bile bu davranışlarla uyum sağladıklarına şahit olabilirsiniz ve olmaktasınız maatteessüf. Maalesef insan haysiyetini kaybetmiştir! Çünkü insanın vicdanı çürümüştür!

 

Demek ki, fertler olarak bizlerde bir sorun var. Bunu kabul edelim. Bilakis hatamızı kabul etmedikçe düzeltmemiz kabil değildir. Bize dikte edilen benliğimizi değiştirmemiz ve hakiki benliğimize dönmemiz gibi bir sorumluluğumuz, ödevimiz var. Çünkü gerçekten hakikattan kopmuşuz, böyle olunca da vicdanlarımız çürümüş, çürük vicdanlarla da hakikatli davranışlar sergilemiyoruz. Böylece tüm toplumu peyderpey çürütüyoruz. Bizi kimse de değiştirmeyecek, biz bizi değiştireceğiz ki, toplum mekanizmasının işleyişi de değişsin. Biz değişelim ve toplum değişsin, toplum değişsin ki bizi pozitif anlamda değiştirsin ve yeni nesiller bu mekanizmadan bozuk çıkmasın. Ayarlarımız bozuk ve isticalen gerçek ayarlarımıza geri dönmemiz iktiza ediyor.

 

Sorunlardan kaçarak ve hatalarımızı görmezden gelerek hiçbir halt yapamayız ve müptezel bir şekilde yaşarız. Ama bu meyanda haysiyetsizce, bu toplum niye böyle diye de sormaktan hiç hicap duymayız. Samimi, dürüst, ciddi ve namuslu olmak zorundayız.

 

Bendeniz

 

""Dünyada ne adamlar var, yüzü insan, içi odun.""

 

Mustafa Kutlu

 

NOT: Detaya, ince ve derin noktalara temas etmeyi seviyorum. Napayım? Alışkanlık! Buralarda da din, dil, milliyet, sınıf, ideoloji farkı aramıyorum. Hayatı müşahede ettiğinizde bir havastan beyefendi çıkarken, bir avamdan odun çıkabiliyor. Bir dinliden odun çıkarken, bir dinsizden beyefendi çıkabiliyor. Bir gayr-ı Türk'ten beyefendi çıkarken, bir Türk'ten odun çıkabiliyor. Bir ideolojiden odun çıkarken, bir diğer ideolojiden beyefendi çıkabiliyor. Tabi tam tersi durumda geçerlidir elbette. Burada becerdiğimiz tek şey, sahip olduklarımızı iyi kirletiyoruz. Beceremediğimiz tek şey ise, çok basit olduğu halde insan olmayı becerememek. Basit bir makamla adam olmaya çalışmak ne demektir? Yığınla zavallı var böyle. Kendini sahip olduğun dünyalıklarla kabul ettirmeye tevessül etmek ama dünyalığın yoksa kimsenin kabul etmediğini bilmek ne büyük bir acıdır. O zaman yüreğinle ortaya çıkacaksın, sahip olduklarınla değil. Dünya da ne acınası insan yüzlü mahluklar var be. Yüzüne tükürmeye bile değmeyecek mahluklar. Gerçek sevgi, özgürlükten sonra gelen sevgidir!

 

Bendeniz

 

‘’’’Bir kitap raflarda durur ve onu belli kimseler okur. Ama -gerçek- bir Müslüman kendini herkese okutan mütecessim bir kitaptır.’’’’

 

Hasan el-Bennâ

 

‘’’’Normal insan kurgudur.’’’’

 

Michel Foucault

 

NOT: Normal insan, hayatın sıradanlığı içinde sıradanlaşmış insandır. Haddizatında bu hayata alıştırılmıştır. Sürekli kafa sallar. Hesapsız, sorgusuz tabi olur. Filhakika köle gibi yaşar. Sorusu yoktur. Sorgulamaz. Üstelik sorgulayan onun için tehlikelidir. İtaat ettiklerine, herkes itaat etsin ister. Kendisi köle olduğu için, herkesinde köle olmasını arzular. Asla aklını kullanmaz. Her şeyi bildiğini düşünür. Dünyalıklarla insandır o, yoksa insan olamayacağını düşünür. İçinde volkanlar taşısa da, dünyalık menfaatleri o volkanın patlamasını engeller. Çıkarcıdır, dalkavuktur, el etek öpmekten dudakları yıpranıktır. Yalnız kalmaktan korkar. Kalabalığa sığınmayı tercih eder. Sürekli korkularla yaşar. Bir kerede olsa cesur olmayı deneyemez. Efendilerini layüsel görür. Kapısında kulluk yaptığı efendiler, onun yegâne sığınağıdır. Vs. Vs. Vs. Filhakika normal insan tamamen basit bir kurgudan ibarettir.

 

Bendeniz

 

''"Ahlâkîlik özgürlükten ayrılamaz. Ancak hür fiil ahlâkî fiildir. İnsanların baskıya alınarak ahlaka yönlendirilmesi, aslında ahlak görünümlü ahlaksızlıktır.''"

 

Aliya İzzetbegoviç

 

""Yaprak ağaçtan düşünce, rüzgârın oyuncağı olur.""

 

Cemil Meriç

 

""İnsanların çoğunluğu bir şeyden hoşlanıyor ya da hoşlandığına inandırılıyor diye, benim de o şeyden hoşlanıyor taklidi yapmam için dünyada hiçbir neden yok.""

 

Jack London

 

""Dünyayı yitirmiş olan kendi dünyasını kazanır.""

 

Friedrich Nietzsche

 

""Hiçbir kötülük kötülükten söz etmekle son bulamamıştır.""

 

Theodor Adorno

 

""Ellerini kana bulamamış ve masum insanlara karşı suç işlememiş hiç kimsenin herhangi bir şeyden korkmasına gerek yoktur.""

 

Aliya İzzetbegoviç

Tarih: 15.04.2017 Okunma: 847

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?