Suriyeliler hakkında uydurulan yalanlar

Neslihan KORUTÜRK - 18.04.2017

Bu dünyada herkese yer var.

Suriyelilerle ilgili pek çok “yalan haber”i ekranlarda okumuş, görmüşsünüzdür.

Çoğuna da inanmışsınızdır.

Meselâ, 2014 yerel seçimleri ve ondan sonraki genel seçimlerde, “Suriyelilerin de oy kullanacağı” haberleri yayılmıştı. Tabii 16 Nisan Halk Oylaması için de aynı asılsız haber dolaşıma sokulmuştu. Oysa gerçek neydi? Bir mültecinin seçmen olabilmesi için “vatandaşlığa” alınması lâzım! Peki, Suriyelilerin ne kadarı Türk vatandaşlığına alındı? TÜİK’in verilerine göre, 2016’da, toplam olarak 14 bin kişi vatandaşlığa alındı. Bunun hepsi Suriyeli olsa bile, 3 milyonun içinde 14 bin nedir ki? Kaldı ki aynı yıl, 26 bin kişi de vatandaşlıktan çıkarılmış!

Demek ki “Suriyeliler oy kullanacak” iddiası kuyruklu bir yalanmış.

Lâkin bu kadar mantıksız yalan haberi kim, niçin üretir? Hele, bu kadar akıldışı olduğu belliyken kalabalıklar bu haberlere niçin, nasıl inanır?

Konuyu, Yeşil Gazete’de, Pelin Atakan incelemiş. Verdiği bilgiye göre, uzmanlar, “Yalan haberin, tahlil etmeden, sorgulamadan inanma eğilimi olan insanlar arasında hızla yayıldığı” görüşünde…

Çevremde, o yalan haberlere inanan mantıklı, aklı başında çok fazla insan var. Peki, bu akıllı-uslu insanlar neden bu palavralara inanıyor?

Aynı yazıda bunun cevabı da uzmanlarca şöyle veriliyor: İnsanlar kendi koşullarının değişebileceğine dair korkularıyla karşılaşmakta zorlandıkları için ‘istenmeyen misafir’ rolünü Suriyelilere yükleyerek, kendilerine bu insanlardan daha iyi durumda olduklarını hatırlatıyor olabilirler.

Ayrıca, Suriyeliler varlıklarıyla birer savaş hatırlatıcısı olurken, ucuz iş gücü olarak ‘yerli işçi’lere rakip olabilmektedir. Bu da insanların varoluş kaygısını artırıyor olabilir. ‘Tüp bebek tedavileri karşılanıyor’ vb. iddialarla Suriyelilerin bilinçli bir biçimde çoğalmalarına dair duyulan korkular dile geliyor olabilir.” (10.04 2017)

Demek ki bilinçaltı kaygılar, akıl ve mantığın önüne geçip, yalan haberlere inanmamızı kolaylaştırıyor.

x   x   x

ESKİDEN “FISILTI GAZETESİ” VARDI

İletişim böylesine yaygın değilken, “dedikodu” ve Bilinçli-bilinçsiz ortaya atılan yalan haberler vardı. Bu haberler, “fısıltı” şeklinde hızla yayılırdı.

Bir doğrulama imkânı olmadığından, “fısıltı gazetesi”nin etkileri çok yıkıcı olabiliyordu.

Artık, fısıltı haberleri üretilmiyor. Veya fısıltı gazetesi, İnternet ve ellerimizdeki cep telefonları sayesinde “elektronik gazete”ye dönüştü. Sadece 2016 yılında, Türkiye’de 12,5 milyon akıllı telefon satılmış. Daha öncekilerle birlikte rakamın kaç olduğunu hayal edin!

Dolayısıyla, yalan haberler elektronik ortamda “ışık hızıyla” yayılıyor. Fakat aynı hızla da işin doğrusu öğrenilebiliyor. Bunun için teyit.org diye bir haber sitesi bile var.

Önümüzdeki dönemde yalan haber dalgasının daha da yükseleceğini, çeşitleneceğini tahmin ediyorum.

Allah rızası için, duyduğunuz veya size iletilen bir haberi, incelemeden, mantık süzgecinizden geçirmeden, hemen arkadaşlarınızla paylaşmayın.

Hatta bu haber, en güvendiğiniz kişilerden geliyor olsa bile!

Yalan haberlere alet olmayın!


x   x   x

İŞTE UYDURULAN HABERLERDEN BİRİ:




Tarih: 18.04.2017 Okunma: 875

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?