Suriye'de akılcı adımlar ve açmazlar

İsmail Hakkı CENGİZ - 23.04.2017

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Rex Tillerson’u, iyi-kötü tanıdınız… Türkiye’ye de gelen “ak saçlı” ABD Dışişleri Bakanı…

Peki, James Mattis’i tanıdınız mı? Sanırım, pek değil! Mattis de Trump’ın “ak saçlı” bakanlarından biri; Savunma Bakanı! Tillerson’un Avrupa başkentleri ve Moskova ziyaretlerini yaptığı günlerde o da Ortadoğu’daki başkentleri geziyor, bölgeye ayar vermeye çalışıyordu.

Hareketleri gayet yavaş olan, dünyanın hemen hiç tanımadığı bu ak saçlı adamların etkisi-yetkisi ne?

Haaa, anlıyorsunuz ki bu adamlar, devasa Amerikan askerî gücünün diplomasi ayakları… Haddizatında, bölgeye ve dünyaya ayar veren o ak saçlılar değil, savaş makinesi ABD ordusu!


Tillerson,Trump ve Mattis... Resim, gettyimages'ten.

x   x   x

MESELE SURİYE ve İRAN

ABD’nin stratejik hedefi, İsrail’in güvenliğini sağlamak… Bunu yapmanın yolu ise, Ortadoğu’daki hiçbir devletin güçlenmemesi ve hatta hiçbir devletin “bütünlüğünü” korumaması… Ortadoğu parça parça olmalı!

Onun için İsrail’e tehdit oluşturabilecek Suriye bölünmeli, Esad yönetimi devrilmeli. İran’la Suriye’nin irtibatı kesilmeli… İran’ın Irak, bilhassa Suriye üzerindeki etkisi kırılmalı… İran, önce yalnızlaştırılmalı, sonra “terörist devlet” damgası vurularak bölünmeli!

Bunları gerçekleştiren bir Amerika, orada durur mu?

Yoksa sıraya Türkiye’yi de koyar mı? Hatta Türkiye’yi bölmeyi İran’la eş zamanlı olarak hedefine alır mı? Hatta ve hatta çok yıllar önce bölünmüş Türkiye haritalarıyla o girişimini, üstelik NATO mahfillerinde başlatmadı mı?

Türkiye’yi yönetenlerin ve Bahçeli’nin de “beka meselesi”, “beka meselesi” diye ısrarla vurguladıkları mesele, bu olabilir mi?

Olabilir!

Bence, Türkiye, “büyük müttefik”ten gelen tehlikeyi iliklerine kadar hissetti, çok yakından gördü.

Onun için İran’ın yalnızlaştırılmasına, bölgedeki etkisinin kırılmasına kayıtsız-şartsız destek vermedi. İran’ı doğrudan doğruya karşısına almadı, almamak için gayret ediyor. El-Cezire’ye konuşan Türk yetkililer; “İransız çözümün topal kalacağını, Astana sürecinin devamından yana olduklarını ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini” söylediler. İran’ın dışlanmamasını savunan Türk diplomatlar, Rusya’nın materyal gücü varsa İran’ın da bundan daha etkili olan insan gücü var. Şiddetin durması için öncelikle İran’ın ikna edilmesi gerekiyor” diye konuştular.(1)

x   x   x

“ABD ÖNCE BİZE PYD POLİTİKASINI AÇIKLASIN”

El-Cezire muhabiri Ece Göksedef’in, “Trump yönetiminin İran’ın masada kalma konusunda nasıl ikna edileceği?” sorusuna, Bir Türk yetkili şu cevabı veriyor:

“Önce ABD bize PYD politikasını açıklasın. Rakka operasyonunu PYD ile yapacaklar gibi gözüküyor.Suriye’deki İran etkisi kırılması için uğraşırken, Rakka2daki Sünnî Arap nüfusu kaybedecekler, oraya PYD’yi sokacaklar.

Rusya da PYD kartını kaybetmemek için bu grupla flört ediyor.”(1)

Görüldüğü gibi Suriye’deki denklem son derece karmaşık… Lâkin Türk karar alıcıların oyunu doğru okuduklarını görmek çok sevindirici… Türk Dışişlerinde gerçekçilik ve “beka” şuurunun hâkim olduğu anlaşılıyor, bu çok güzel, çok güven verici!

x   x   x

TÜRKİYE’NİN AÇMAZI

Gelgelelim, bu şahane İran-Suriye politikasında tutarsız bir yön var: Amerika’yla ortaklık!

Ece Göksedef’in haberinde, “Türk yetkilinin verdiği bilgiye göre, Ankara, Trump’ın Suriye rejimini ilk kez hedef almasının ardından Esad’sız bir bir Suriye’ye doğru gidiş süreci için Washington’la yoğun bir şekilde çalışmaya başladı. Geçiş süreci ve sonrasında Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruması da vurgulanıyor.” deniliyor.

Esad’sız bir Suriye’ye hiçbir itirazımız yok fakat “Washington’la yoğun bir şekilde çalışmak” ne demek?

Sizin “beka”nızı doğrudan tehdit eden PYD’nin hamisi ve ortağı, Türkiye üzerindeki planları ve emelleri açık olan bir Amerika’yla “çalışmak”tan nasıl bir fayda umulabilir?

PYD, Suriye’yi,  daha şimdiden, Amerika’nın desteğiyle “kantonlar”a bölmüş değil mi?

Bu bölücü teröristlerin hamisiyle “yoğun bir şekilde çalışmak”la, Suriye’nin toprak bütünlüğü nasıl korunabilir?

İran konusundaki uyanıklığın, “beka meselesi”ndeki şuurlu duruşun, Suriye’deki “rejim” söz konusu olunca “devre dışı” kalması anlaşılır gibi değil!

Suriye’de Amerika’yla ortaklığın hiçbir faydasını göremeyiz. Orada, Amerika’dan sadece zarar gelir.

----------------------

(1): El-Cezire Türk, 21 Nisan 2017, Ankara’nın ABD’ye karşı İran Hassasiyeti, http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/ankaranin-abdye-karsi-iran-hassasiyeti

 

x   x   x

HAVA

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, referandum sonucundan demokrasiye olan inancından güçlü şekilde çıkıldığı için mutlu olduğunu, bu sonuçla da THY'nin “take of” olacağını yani havalanacağını söyledi.

Haber7 (Not: Cümlede kullanılan Türkçe Haber7’ye aittir)


x   x   x

Günün çizgisi, Twitter’dan: Ortadoğu'da savaş ve mülteci krizi




Tarih: 23.04.2017 Okunma: 832

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?