Akıl niye var? Düşünmek,
sormak, sorgulamak, tetkik-tahkik-tahlil etmek, yalanı-doğruyu tefrik etmek ve
hakikate ulaşmak için. Peki niçin kullanıyoruz? Entrika çevirmek, tezgah
kurmak, ipoteğe vermek için.
Kalp niye var? Hissetmek,
sevmek, merhamet etmek, adil davranmak için. Peki niçin kullanıyoruz? Nefret
etmek, kin tutmak, hased etmek, acımasızca ve haksızca muamele etmek için.
Göz niye var? Gökyüzüne
bakmak, tabiatı temaşa etmek, kitap okumak ve güzelliği görmek için. Peki niçin
kullanıyoruz? Kusur-eksik bulmak, çirkinliği görmek, niyet okumak, iyiliği fark
edip örtmek için.
Kulak niye var? Hakikati ve
varlık aleminden bize ulaşan güzel sesleri duymak için var. Peki niçin
kullanıyoruz? Her şeye kulak kabartmak, çirkinlikleri işitmek, yalan-yanlış her
şeyi duymak için.
Burun niye var? Güzel
kokuları duyumsamak, temiz havayı içimize çekebilmek için. Peki niçin
kullanıyoruz? Pis kokuları almak, pis havayı solumak için.
Ağız niye var? Helal yemek
için. Peki niçin kullanıyoruz? Pislik yiyip, pislik kusmak için.
Dil niye var? Hakikati
konuşmak için. Peki niçin kullanıyoruz? Kuyu kazmak, gammazlamak, yalanları
yaymak, hakikati tahrif ve tahrip etmek, haysiyet cellatlığı yapmak ve can
yakmak için.
Gövde niye var? Dik durmak,
direnmek ve kalbimizi korumak, hakka-haklıya kalkan olmak için. Peki niçin
kullanıyoruz? Eğilmek, haksıza ve yalana kalkan olmak için.
El niye var? Yardıma
uzanmak, düşeni kaldırmak, bir mazlumu okşamak ve sarmak için. Peki niçin
kullanıyoruz? Gasp etmek, çalmak, zalime güç vermek için.
Ayak niye var? Kutsal izi
takip etmek, menzile yürümek, yere sağlam basabilmek için. Peki niçin
kullanıyoruz? Yanlış yollarda ömür tüketmek, yanlış iz sürmek, düşene vurmak
için.
SÖZLER:
""Şehri imar ederken
nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imar ettiğiniz şehri
tahrip eder.""
Turgut Cansever
""Ölüm;
şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle
neticelenir.""
Ahmet Ümit
""Yalnızlığı
yaşayan insanların, kendi içlerinde başlayıp biten eğlenceleri
vardır.""
Oğuz Atay
""Egoizm, öyle bir
dehşet yaratır ki, onu saklamak için nezaketi icad etmişizdir; fakat o bütün
perdeleri deler geçer ve her fırsatta kendini gösterir.""
Arthur Schopenhauer
""Devletin
derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha karanlıktır.""
Ahmet Ümit
“"Kendi ahlakını,
hayata aynı pencereden bakmadığın kişilerden dinle; hayata aynı pencereden
baktığın kişilerin gözünde her yaptığın iyidir.”"
Sadi Şirâzî
""Kötü kimselerle
sıkı dostluk kuranlar, iyilerden şüphelenmeye başlarlar.""
Beydaba
""Servetin değil,
gayretin ve fedakarlığın insanı olmalısınız. İdealiniz yüksek ücretler, şah
azametli binalar, parlak istikballer ve göz karartıcı taahhütler değil, evsiz
köylü ve yolsuz köyün derdi olmalıdır.""
Nurettin Topçu
""Mürit değilim,
şeyhim yok. Aklım şeyhimdir, aklımın müridiyim.""
Bendeniz
""Birine güvenip
güvenemeyeceğini anlamanın en iyi yolu, ona güvenmektir.""
Ernest Hemingway
""Bir mazlumun
ahı, yer ile gök arası kadar büyüktür.""
Hz. Ali
""Güvendikçe
yenildim, yenildikçe değiştim.""
Sokrates
""Afrika'da bir
anne çocuğuna, 'tabağını bitir' diye bağırana kadar dünyanın bütün tabaklarını
kırmak istiyorum.""
Morgan Freeman
""Muhtemelen
ölümsüz olduğuna inananlar var aramızda yoksa bir evi 20 yıl vade ile kime
satacaksın.""
Hakan Günday
""Yalnızım.
İnsanların çoğu evlerine gitti; radyo dinleyerek akşam gazetelerini okuyorlar.
Sona eren pazar günü, ağızlarında bir kül tadı bırakmıştır. Daha şimdiden
pazartesiyi düşünüyorlar. Ama benim için ne pazartesi ne de pazar var. Günler
ite kaka sürüyor birbirlerini, sonra ansızın bunun gibi bir parıltı ortaya
çıkıyor. Hiçbir şey değişmedi, ama yine de her şey başka bir biçimde var olup
gidiyor. Anlatamıyorum. Bulantıya benziyor bu…”"
Jean-Paul Sartre
‘’’’Benim yalnızlığım
insanlarla dolu.’’’’
Franz Kafka
""Kafka garip
biridir. Kalabalıktır ama yalnızdır. Yalnız zevk almak ister hayattan.
Yalnızlığında korkar. Kalabalığı bayağı ve sahte görür çünkü. Tek kişiliktir
hayata dair her şey, Kafka'da. Çünkü kalabalıkta her şey bir anda
düzeysizleşivermektedir. Eğlencesi de, hazzı da, korkusuda tek kişiliktir.
Belki de hayat böyle yapmıştır onu. Onun yalnızlığı da bildiğimiz yalnızlık
değildir. Velhasıl garip bir adamdır. Yalnızlık çöllerinde kendini aramaktadır
belki de. Kalabalık kirlidir, çürütücüdür ve yok edicidir çünkü.""
Bendeniz
‘’’’İnsanların vefaları sana
değil, sana olan ihtiyaçlarınadır. Sana ihtiyaçları değişince vefaları da
biter.’’’’
Halil Cibran
‘’’’Maalesef, maalesef,
maalesef, hayatın; acı, kahredici, rezil bir gerçeği. Bunu olumsuzlayan vefa sahibi
yüce gönüllü insanlara gönülden selam olsun!’’’’
Bendeniz
""Çatlak bardak;
sert bir cisimle temasta bulunmuş bardaktır. Siz farkında olmazsınız,
olduğunuzda da atarsınız. Ama siz atasıya kadar o içindekini hep sızdırır.
Çatlak bardağa su koysanız ne olur? Hani özellikle çayhanelerde denk gelir.
İlla ki çatlamış bir bardak önünüze konur. Her gün olmasa da bir gün denk
gelir. İçiminize bağlıdır. Ağırsanız, siz farkında olmadan boşalır gider; seri
iseniz, hakkınız olan çayı siz tüketirsiniz. Önümde böyle bir bardak var, içi
su dolu. İçsem, kendiliğinden tükenmeden ben tüketecem ve susuzluğumu
giderecem. İçmesem, kendiliğinden usulca sızıp gidecek ve yine tükenecek. Garip
bir şey! Yaşam da buna benziyor. Dünya denilen kavanozda ki bir su gibi yaşam.
Bu yüzden size ait olan yaşamı siz yaşayın, yaşayın ama. Çünkü o tükeniyor! Siz
yaşasanızda tükeniyor, yaşamasanız da. Bir rüzgar gibi geçip gidiyor yaşam.
Karşımda bir ağaç var. Nasılda salınıyor rüzgarda. Bir geçicilik hissi veriyor.
İçinizde bir şey; vay be! Dedirtiyor. Bir rüzgar gibi geçip gidiveriyor gibi
geliyor yaşam. Siz içindeyseniz de, dışındaysanız da bitip gidiyor işte. Zaten
yaşamın geçip giden bir şey olduğunu duyumsayabilmek için doğayı temaşa
etmelisiniz. Özellikle de rüzgarlı bir günde ağaçları izleyin. Ve tabi çatlak
bardaktaki şeyi. Ya da kırlara çıkıp çok uzaklara bakın. Özellikle de yazın en
yoğun sıcağında ve de rüzgarlı bir günde bir köyü uzaktan izleyin. Yaşam garip!
Yaşamak hüzün dolu!""
Bendeniz