NİÇİN VAR? NEREDE KULLANIYORUZ?...

Özgür DENİZ - 28.07.2017

Akıl niye var? Düşünmek, sormak, sorgulamak, tetkik-tahkik-tahlil etmek, yalanı-doğruyu tefrik etmek ve hakikate ulaşmak için. Peki niçin kullanıyoruz? Entrika çevirmek, tezgah kurmak, ipoteğe vermek için.

 

Kalp niye var? Hissetmek, sevmek, merhamet etmek, adil davranmak için. Peki niçin kullanıyoruz? Nefret etmek, kin tutmak, hased etmek, acımasızca ve haksızca muamele etmek için.

 

Göz niye var? Gökyüzüne bakmak, tabiatı temaşa etmek, kitap okumak ve güzelliği görmek için. Peki niçin kullanıyoruz? Kusur-eksik bulmak, çirkinliği görmek, niyet okumak, iyiliği fark edip örtmek için.

 

Kulak niye var? Hakikati ve varlık aleminden bize ulaşan güzel sesleri duymak için var. Peki niçin kullanıyoruz? Her şeye kulak kabartmak, çirkinlikleri işitmek, yalan-yanlış her şeyi duymak için.

 

Burun niye var? Güzel kokuları duyumsamak, temiz havayı içimize çekebilmek için. Peki niçin kullanıyoruz? Pis kokuları almak, pis havayı solumak için.

 

Ağız niye var? Helal yemek için. Peki niçin kullanıyoruz? Pislik yiyip, pislik kusmak için.

 

Dil niye var? Hakikati konuşmak için. Peki niçin kullanıyoruz? Kuyu kazmak, gammazlamak, yalanları yaymak, hakikati tahrif ve tahrip etmek, haysiyet cellatlığı yapmak ve can yakmak için.

 

Gövde niye var? Dik durmak, direnmek ve kalbimizi korumak, hakka-haklıya kalkan olmak için. Peki niçin kullanıyoruz? Eğilmek, haksıza ve yalana kalkan olmak için.

 

El niye var? Yardıma uzanmak, düşeni kaldırmak, bir mazlumu okşamak ve sarmak için. Peki niçin kullanıyoruz? Gasp etmek, çalmak, zalime güç vermek için.

 

Ayak niye var? Kutsal izi takip etmek, menzile yürümek, yere sağlam basabilmek için. Peki niçin kullanıyoruz? Yanlış yollarda ömür tüketmek, yanlış iz sürmek, düşene vurmak için.

 

SÖZLER:

 

""Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imar ettiğiniz şehri tahrip eder.""

 

Turgut Cansever

 

""Ölüm; şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle neticelenir.""

 

Ahmet Ümit

 

""Yalnızlığı yaşayan insanların, kendi içlerinde başlayıp biten eğlenceleri vardır.""

 

Oğuz Atay

 

""Egoizm, öyle bir dehşet yaratır ki, onu saklamak için nezaketi icad etmişizdir; fakat o bütün perdeleri deler geçer ve her fırsatta kendini gösterir.""

 

Arthur Schopenhauer

 

""Devletin derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha karanlıktır.""

 

Ahmet Ümit

 

“"Kendi ahlakını, hayata aynı pencereden bakmadığın kişilerden dinle; hayata aynı pencereden baktığın kişilerin gözünde her yaptığın iyidir.”"

 

Sadi Şirâzî

 

""Kötü kimselerle sıkı dostluk kuranlar, iyilerden şüphelenmeye başlarlar.""

 

Beydaba

 

""Servetin değil, gayretin ve fedakarlığın insanı olmalısınız. İdealiniz yüksek ücretler, şah azametli binalar, parlak istikballer ve göz karartıcı taahhütler değil, evsiz köylü ve yolsuz köyün derdi olmalıdır.""

 

Nurettin Topçu

 

""Mürit değilim, şeyhim yok. Aklım şeyhimdir, aklımın müridiyim.""

 

Bendeniz

 

""Birine güvenip güvenemeyeceğini anlamanın en iyi yolu, ona güvenmektir.""

 

Ernest Hemingway

 

""Bir mazlumun ahı, yer ile gök arası kadar büyüktür.""

 

Hz. Ali

 

""Güvendikçe yenildim, yenildikçe değiştim.""

 

Sokrates

 

""Afrika'da bir anne çocuğuna, 'tabağını bitir' diye bağırana kadar dünyanın bütün tabaklarını kırmak istiyorum.""

 

Morgan Freeman

 

""Muhtemelen ölümsüz olduğuna inananlar var aramızda yoksa bir evi 20 yıl vade ile kime satacaksın.""

 

Hakan Günday

 

""Yalnızım. İnsanların çoğu evlerine gitti; radyo dinleyerek akşam gazetelerini okuyorlar. Sona eren pazar günü, ağızlarında bir kül tadı bırakmıştır. Daha şimdiden pazartesiyi düşünüyorlar. Ama benim için ne pazartesi ne de pazar var. Günler ite kaka sürüyor birbirlerini, sonra ansızın bunun gibi bir parıltı ortaya çıkıyor. Hiçbir şey değişmedi, ama yine de her şey başka bir biçimde var olup gidiyor. Anlatamıyorum. Bulantıya benziyor bu…”"

 

Jean-Paul Sartre

 

‘’’’Benim yalnızlığım insanlarla dolu.’’’’

 

Franz Kafka

 

""Kafka garip biridir. Kalabalıktır ama yalnızdır. Yalnız zevk almak ister hayattan. Yalnızlığında korkar. Kalabalığı bayağı ve sahte görür çünkü. Tek kişiliktir hayata dair her şey, Kafka'da. Çünkü kalabalıkta her şey bir anda düzeysizleşivermektedir. Eğlencesi de, hazzı da, korkusuda tek kişiliktir. Belki de hayat böyle yapmıştır onu. Onun yalnızlığı da bildiğimiz yalnızlık değildir. Velhasıl garip bir adamdır. Yalnızlık çöllerinde kendini aramaktadır belki de. Kalabalık kirlidir, çürütücüdür ve yok edicidir çünkü.""

 

Bendeniz

 

‘’’’İnsanların vefaları sana değil, sana olan ihtiyaçlarınadır. Sana ihtiyaçları değişince vefaları da biter.’’’’

 

Halil Cibran

 

‘’’’Maalesef, maalesef, maalesef, hayatın; acı, kahredici, rezil bir gerçeği. Bunu olumsuzlayan vefa sahibi yüce gönüllü insanlara gönülden selam olsun!’’’’

 

Bendeniz

 

""Çatlak bardak; sert bir cisimle temasta bulunmuş bardaktır. Siz farkında olmazsınız, olduğunuzda da atarsınız. Ama siz atasıya kadar o içindekini hep sızdırır. Çatlak bardağa su koysanız ne olur? Hani özellikle çayhanelerde denk gelir. İlla ki çatlamış bir bardak önünüze konur. Her gün olmasa da bir gün denk gelir. İçiminize bağlıdır. Ağırsanız, siz farkında olmadan boşalır gider; seri iseniz, hakkınız olan çayı siz tüketirsiniz. Önümde böyle bir bardak var, içi su dolu. İçsem, kendiliğinden tükenmeden ben tüketecem ve susuzluğumu giderecem. İçmesem, kendiliğinden usulca sızıp gidecek ve yine tükenecek. Garip bir şey! Yaşam da buna benziyor. Dünya denilen kavanozda ki bir su gibi yaşam. Bu yüzden size ait olan yaşamı siz yaşayın, yaşayın ama. Çünkü o tükeniyor! Siz yaşasanızda tükeniyor, yaşamasanız da. Bir rüzgar gibi geçip gidiyor yaşam. Karşımda bir ağaç var. Nasılda salınıyor rüzgarda. Bir geçicilik hissi veriyor. İçinizde bir şey; vay be! Dedirtiyor. Bir rüzgar gibi geçip gidiveriyor gibi geliyor yaşam. Siz içindeyseniz de, dışındaysanız da bitip gidiyor işte. Zaten yaşamın geçip giden bir şey olduğunu duyumsayabilmek için doğayı temaşa etmelisiniz. Özellikle de rüzgarlı bir günde ağaçları izleyin. Ve tabi çatlak bardaktaki şeyi. Ya da kırlara çıkıp çok uzaklara bakın. Özellikle de yazın en yoğun sıcağında ve de rüzgarlı bir günde bir köyü uzaktan izleyin. Yaşam garip! Yaşamak hüzün dolu!""

 

Bendeniz

Tarih: 28.07.2017 Okunma: 860

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?