HARAM ÜZERİNE...

Özgür DENİZ - 01.08.2017

‘’’’Ölümü pahasına olsa bile haram yemiyorsa, o insanı yenemezsiniz.’’’’ İsmet ÖZEL

 

Haram nedir? Olguya direkt olarak bakıldığında hiçbir şey ifade etmiyor gibi geliyor yani bir çıkarım yapmakta, olguyu tanımlamakta zorlanıyorsunuz. Çok soyut kalıyor ya da bize öyle geliyor, zihinde bir somutlaştırma yapamıyoruz çünkü. Hani şöyle düşünün, misal; ‘’gerçek’’ dediğimiz zaman beyinde bir belirme oluveriyor, somutlaştırma spontane gerçekleşiveriyor olgu beyninize yansıdığı anda. Ama burada öyle olmuyor. Geçelim! Az ve öz söylersek şöyle diyebilir miyiz? Yaklaşılmaması gereken şeyler. Hakkın olmayanı almak. Aslında almak değil gasp etmek. Zira hakkın olmayan bir şeyi ancak gasp edebilirsin. Çünkü hiçbir kimse, gönül rızası ile, kendine ait olanı, senin hakkın olmayanı, sana vermez. Verir misiniz? Fıtratına mugayir hareket etmekte diyebiliriz sanki, yahut başkasına ait olanı başkasına vermek olarakta tanımlayabiliriz. Birisi eğer bir şeyi gerçekten hak ediyorsa ve siz o şeyi hak edenden metazori alıp başkasına veriyorsanız işte bu da haramdır, burada bir de detay vardır, şöyle ki; masum birini de harama bulaştırıyorsunuz, ki masum olmasa bile alamayacağı bir şeyi ona vererek yine bunu yapıyorsunuz. Mesela; fıtrata uygun gelmeyeni, fıtrata zorla dikte etmekte haram olabilir. Hakkın olmayanı gasp etmekte, fıtrata dayatma yapmakta, başkasına ait olanı başkasına vermekte haram oluyor. Orijin olarak dine dair bir olgudur. Haram vardır karşısında helal vardır. Yani haram olmayan şey helal oluyor. Haram, tek boyutlu bir olgu değildir. Kompleks bir olgudur. Göz haram işler. El haram işler. Ayak haram işler. Kafa haram işler. Kalp haram işler. Bunlar nasıl olur? Başkasının namusuna göz dikmek haramdır. Çünkü sana ait olmayan bir şeye göz koyuyorsun ve entrikalarla onu zımnen elde etmek için uğraşıyorsun. Başkasına ait olanı almak, çalmak, gasp etmek ya da başkasına ait olanı başkasına vermekte haramdır. Kötülüğe yönelmek, kötülüğe gitmek haramdır. Kötülük düşünmek, kötülük planları yapmak haramdır. Yalancı duygularla kalpleri esir almak, çalmak haramdır. Kişi hürriyetini gasp etmekte, insanların emeklerini çalmakta, toplum ekonomisini muhtelif entrikalarla bozup toplumu sıkıntıya sokmakta haram olarak telakki edilebilir. Haram hem bireyseldir hem de kamusaldır. Ama kamusal olan bir anlamda bireyseldir. Yani özünde şahsi vicdana dairdir. Bu da kişinin vicdanına ve haysiyetine merbuttur. Çünkü vicdanlı ve haysiyetli olan harama temayül göstermez. Haram, filhakika bir hastalıktır ve fertten topluma sirayet eder ve toplumu da hastalıklı yapar. Sağlıklı olan, harama gönül vermez. Haramla yaşayan da eninde sonunda hem maddi hem manevi sıkıntılara duçar olur. Haram hastalık olduğu gibi helal şifadır. Öyleyse haramdan sakınmalıyız. Haram; ruha da, bedene de dokunur! Haddizatında derin bir mevzu ama hülasa yapmış olalım naçizane. Son tahlilde; şeytan bitevi harama teşvik eder ve harama yönelen şeytanlaşır. Son olarakta, üstada nazire olsun diye, mevzumuzla ilintisiz de olsa, şöyle bir söz edelim; ölümü pahasına olsa bile ağzı yalana alışmamış insanı da yenemezsiniz. Çünkü yalan söylemeyen insan, olduğu gibi göründüğü ve göründüğü gibi olduğu için cesareti yüksektir.

Tarih: 01.08.2017 Okunma: 927

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?