Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
1990’ların başları, uzun ve şiddetli “Gümrük Birliği (GB)” tartışmalarıyla geçti. O günlerde sağ olan duayen işadamı Vehbi Koç, açıkça “karşı” olduğunu ifade ediyordu.
Biz de, “Vehbi Koç ve iş dünyası karşı olduğuna göre bu iş olmaz” diyorduk.
Fakat AB ile 1996’da, Gümrük Birliği antlaşması imzalandı ve 1 Ocak 1997’de yürürlüğe girdi.
GB yürürlüğe girdikten sonra da tartışmalar bitmedi. Muhalefet, bu işe hep “muhalif” oldu. Gümrük Birliği’ne muhalefet 2007 seçimlerinde zirveye çıktı. Kimi muhalif partilere göre, “GB anlaşması bir sömürü anlaşması”ydı. Onlara göre, GB dolayısıyla, ülkenin yıllık zararı 30 milyar dolardı. 10 yıldır uygulandığına göre, toplam zarar 300 milyar dolardı.
Şimdi, aradan 10 yıl daha geçti… Aynı hesaba göre, Gümrük Birliği’nden zararımız 600 milyar dolara ulaşmış olmalı.
Hal böyle olduğuna göre, bu birlikten çıkmak için bizim can atmamız lâzım, öyle değil mi?
Ama öyle olmuyor… Gümrük Birliği’ni bitirmek isteyen taraf AB oluyor…
Almanya Başbakanı Merkel dün, “Türkiye ile GB’ni güncellemeyeceğiz” dedi.
Bizim için şahane bir haber! Öyle ya, her yıl 30 milyar zarar ettiğimiz, daha doğrusu “sömürüldüğümüz” düzen sona eriyor!
Fakat bu sömürü düzenini sömürülen taraf olan biz değil de sömüren taraf bitirmek istiyor!
Çok tuhaf değil mi? İnsanın kafası karışmaz mı?
AB, yılda 30 milyar dolar kazandığı düzeni niye sürdürmüyor, suali kafanıza takılmaz mı?
Bu antlaşmayı AB tarafı bitirmek istediğine göre, düzen tek taraflı bir sömürü düzeni değil!
Milliyet'ten
GÜMRÜK BİRLİĞİ NEDİR?
Kısaca, GB, Birliğe taraf olan ülkelerin karşılıklı “gümrük duvarları”nı indirdiği,
Birlik dışındaki ülkelere, duvarların biraz daha yükseltildiği, dolayısıyla o ülkelerle ticaretin kısıtladığı bir uluslararası ticaret antlaşması.
Gümrük Birliği’nden her iki taraf da kazanır. Tabii daha çok satacak malı olan daha fazla kazanır. Gümrük Bakanlığı verilerine göre; 2015’te AB’ne 64 milyar dolarlık ihracat yaparken, oradan 78 milyar dolarlık ithalat yapmışız. Görüldüğü gibi, ticaret hacminde çok anormal bir dengesizlik yok. AB biraz daha fazla kazanmış ama bizim kazancımız da hatırı sayılır noktada.
Gümrük Birliği sadece ithalat ve ihracatla sınırlı değil. Tarafların, birbirine yatırımlarını da kapsıyor. Yine 2015 verilerine göre, Türkiye’deki doğrudan yabancı yatırımın %64’ü AB kaynaklı. 2002-2016 arasındaki yatırımların ise %92’si AB ağırlıklı.
Rakamlar böyle… Gümrük Birliği olmazsa, Türkiye’ye gelen yatırım azalacak, ithalat ve ihracat daralacak, Türkiye içine kapanacak gibi gözüküyor.
Elbette dünyada başka ticaret ortakları da var. Onlara ağırlık verilebilir.
Fakat sizce, AB’nin yerini tutabilecek, onun kadar yatırım yapabilecek ülke ve bölge var mı?
x x x
MATEMATİK, ADALET VE SOSYAL ADALET
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, UYKUSUZ’DAN, 3 Ağustos 2017…
