Yoksulluk; düşüncenin ölümü,
cehaletin ve kötülüğün anasıdır. İnsanın karnı doymalıdır ilk önce. Karnı
doymayan insanın kafası karnında olur. Aksini beklemek zaten dürüstlük olmaz.
Karnının nasıl doyacağını düşünür durur. Her türlü yönlendirmeye açık hale gelir.
Yani nehirde ki çöp gibidir. Ne iç dünyasına ne de dış dünyaya kafa yoramaz.
Varlık âleminden ve varoluş sorunundan kopar. Olgular ve olaylar kendisini
ilgilendirmez olur. Bu durum da kötülüklere giden kapıyı açar. Cehalet ile
kötülük birleştiği zaman kapitalizmin askerleri sağlam bir zemine yerleşmiş
olurlar ve artık bir daha bu durumun düzelmesine imkân vermezler, sürekli
cehaleti ve kötülüğü beslerler. Bir de ortak bilinci oluşturan olguları kullandılar
mı iş tamamdır. Cehaletten ve kötülükten beslenen ahlaksızlık kök saldığı zaman
da kapitalizm bir daha yıkılmaz. Çünkü artık bundan böyle cehaletin beslediği
güruh döner cehaleti besler ve bu böyle devam eder gider. Nihayetinde ortaya
ahlakını kaybetmiş, uyuşmuş, karaktersiz ve bilinçsiz bir sürü çıkar. Kafası
kafasında olmayan insan düşünemez. Düşünmek sarsar çünkü, sarsılan kişi
rahatsız olur, rahatsız olunca rahatsız etmeye başlar. Hiç durmadan soru sorar
ve her şeyi sorgular. Bu tehlikelidir! Bu yüzden yoksulluğun bitirilmesine
müsaade etmez kapitalizmin askerleri. Düşünmek, kapitalizmin ölümünü
çabuklaştırır çünkü. Düşünen insan, kolay inanmaz bi kere. Ama egemen olanlar
yani kompradorlar kolay inanacak bir kitle isterler. Sürekli dünyayı düşünecek,
kafası karnında olacak, dünyanın eğlencesiyle sarhoş olacak kişiler ararlar.
Egemenler yani kompradorlar kullanılmaya elverişli kişiler yaratmak için
çabalarlar devamlı olarak. Bu da bilinçli insanların tasfiyesini doğurur. Biz
fark etmeyiz ama böyledir bu. Dünyada ki egemenliğin yegane yolu budur çünkü.
Kapitalizmin askerleri bilirler ki; cehalet ortadan kalkarsa, kendi
otoritelerini dayatmalarının ve sürdürmelerinin yegâne dayanağı olan alıkça ve
bönce hayranlık da kendiliğinden yok olacaktır. Bu meyanda egemenlerin yani
kompradorların da düşünceyle alakası yoktur. Çünkü sermayede düşünceyi öldürür.
Zaten bu yüzdendir ki zenginler düşünceye giden yolu kapatırlar. Düşünmedikleri
için düşünenlerin olmasını da istemezler. Böyle olunca da ortaya asil bir
toplum çıkmaz. Bir yanda egemenler olur, diğer yanda da onlara öykünen ve
onların yerine geçmek isteyen cahil sürüsü olur. Yegâne çözüm adaletin sarsılmayacak
şekilde ikame edilmesidir, adaleti sarsmaya çalışanların da acımasızca
cezalandırılmalarıdır. Bilakis herkes kaybetmektedir, kaybedecektir, kaybetmeye
mahkûmdur. Adalet, her iki tarafında insanca yaşamasını; adaletsizlik ise her
iki tarafında hayvanca yaşamasını doğurur. Bu durumdan her insan kendi çapında
sorumludur. Tercih, karar, kader meselesi!
SÖZLER:
‘’’’Haklı olduğun zaman hiç
kimseye boyun eğmeyeceksin.’’’’
Hz. Ali
‘’’’Bütün insanlar orijinal
olarak doğarlar; birçoğu kopya olarak ölür.’’’’
William Lake
‘’’’Toplumun toplum olması
için, toplumda bir tabakanın düşünmek için zaman ayırması zorunludur.’’’’
Aristoteles
‘’’’Aptallara göre insanlar,
ırk, cinsiyet, milliyet, din, dil, yaş, statü, renk başta olmak üzere 8
kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar komplike değildir. İnsanlar sadece
ikiye ayrılırlar; iyi insanlar ve kötü insanlar.’’’’
Albert Einstein
‘’’’Kafeste doğan kuşlar,
uçabilmenin bir hastalık olduğunu düşünürler.’’’’
Alejandro Jodorovsky
‘’’’Bugün cemaat dediğimiz olgu
bir düşünce içermiyor, sadece propaganda içeriyor. Cemaat kendisini propaganda
yoluyla kanıtlamaya çalışıyor; bilgi yoluyla değil, bilgi üreterek değil,
içerik üreterek değil, filozof üreterek değil, entelektüel yoğunluk üreterek
değil, nitelik üreterek değil. Çünkü cemaatler ya sayılarını çoğaltmaya
çalışıyorlar ya da paralarını.’’’’
Atasoy Müftüoğlu
‘’’’Kapitalist toplu, hiç
durmadan çalışanların asla bir şeye sahip olmadığı, buna karşılık hiç
çalışmayanların ise her şeyin keyfini ve tadını çıkardığı toplumdur.’’’’
Emma Goldman
‘’’’İnsan vardır fark
edilmez süsünden, kimi farksızdır koyun sürüsünden, her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden.’’’’
Ömer Hayyam
‘’’’Nerede bir canlı
gördüysem orada güç istemini gördüm. Ve hizmet edenin isteminde bile efendi
olma istemini gördüm.’’’’
Nietzsche
‘’’’Kalabalığa karışmak için
hiçbir özellik gerekmez ama yalnız ve dik durmak için çok şey gerekir.’’’’
Bukowski