ANLAMAK YOKSA BİLMEK NEYE YARAR?...

Özgür DENİZ - 27.09.2017

İnsanız. Evet bildik! Bildiğimiz doğru. Doğru mu? Doğru, biliyoruz yani. Şekil itibarıyla insana benziyoruz kuşkusuz. Şeklimize bakınca biz insanız diyoruz yani zevahirde insan olduğumuzu biliyoruz. Beynimiz onaylıyor bunu. Bize ulaşan doneler beynimizde algılandığı an bilme tahakkuk ediyor. Bu her şey için geçerlidir; kimlik, din, kitap, vatan vs. Ama anlamadık! Çünkü insan gibi yaşamıyoruz. Bilmeyle anlamayı hep karıştırdık ve karıştırarakta gidiyoruz. Bilmek, direkt olarak beyinde gerçekleşen mücerret bir edimdir. Anlamakta, beynin ve kalbin birlikte gerçekleştirdikleri mücerret bir edimdir fakat müşahhas haliyle vücut bulur. Yani anlamak tahakkuk ettiği an eylem vücut bulur. Beynin bildiğini kalp hissettiği anda anlamak tahakkuk edecektir. Bizim beynimiz gerekli gereksiz çok şeyle dolu belki ama kalbimiz maalesef kuru ve boş. İşte sıkıntı burada. Çok konuşup, fazla gürültü çıkarıp, hiçbir şey yapmamamızın sebebi bu. Misal; "Kul Hakkı" nedir biliyoruz ama kalbimizde, hakkını yediğimiz insanın ruh boyutunda ki inleyişlerini, ızdırabını ve çaresizliğini hissetmediğimiz için anlayamıyoruz. Anlamadığımız içinde başkalarının haklarını yemekte ve midemizi haramla doldurmakta beis görmüyoruz. Kul Hakkını bilmek değil anlamak, bizi Kul Hakkı yemekten alıkoyacaktır. Anlamak, bizi, başkalarına zulmetmekten, başkalarının haklarını umarsızca yemekten, haram yemekten, biriktirip durmaktan, başkalarının acılarıyla mutlu olmaktan, malayani ile iştigal etmekten ve daha nice şeytani pislikten alıkoyacaktır. Biliyoruz ve bildiklerimiz beynimizi haybeye yoruyorlar. Oysa bilinen anlanırsa eyleme dökülerek beyninde dinlenmesini ve tazelenmesini sağlayacaktır ve bizi ruhen huzura kavuşturacaktır. Bilmek, hiçbir zaman yüceltilmemiştir ama anlamak, hep yüceltilegelmiştir. Niye? Çünkü anlamak, eylemin itici gücüdür de ondan. İnsan, anladığı zaman insan olurda ondan. Münhasıran bilmek, cerbezeye ve nutuk çekmeye yarar. Anladığımız zaman, bilmek; eylemin kendisi olur. Gerçek insan, anlamakla tezahür eder. Bilmek, çok farklı bir boyutta da olsa hayvanlarda da vardır, belki insiyaki olarak benliklerine dercedilmiştir. Ne yapacaklarını, öğrenmeden bilirler. Ama anlamak hiçbir durumda yoktur. Çünkü anlamak, hissetmenin sonucudur ve hayvanlar hissetmezler. İnsan niye vahşileşir ve hayvandan daha aşağı derekeye düşer? Hissiyatını kaybettiği için. Hissiyatını kaybeden insan, insanlığını da kaybeder. Bilen biri hayvanlaşabilir ama anlayan biri asla insanlık çizgisinin altına düşmez. Anlamak; çözmektir, kavramaktır, tanımaktır, tanımlayabilmek ve izah edebilmektir. Anlamak, hakikati keşfetmektir. Yani olguların ve olayların derinliklerine inebilmektir. Bilmek ise, olgu hakkında münhasıran bilgi sahibi olmaktır ve bu, fazla bir anlam ifade etmez. Zira herkes bilebilir ama herkes anlayamaz. Eylem bile, bilmenin değil, anlamanın neticesidir. Zira insan anladığı zaman, asla yerinde duramaz, rahatsız olur ve harekete geçer ya da hakikati kabullenir. Zamanımız da müthiş bir anlama sorunu vardır. Ki, haddizatında hep varolagelmiştir. Her şeyi yüzeysel değerlendiriyoruz, bildiğimiz kadarıyla konuşuyoruz. Yani bilgimiz bile bilgi değil. Bildiğimiz bir şey de yok gerçekte. Velakin anlamıyoruz ve anlamaya da çalışmıyoruz. Bu da sürekli olarak sıkıntı yaratıyor. Zaten anlaşamamazlıkların büyük ve temel nedeni de anlayamamadır. Anlayamayınca, sürekli suçlamalar sadır olmaktadır. Bu da iletişimi zora sokmaktadır. Emin olalım ki, her yerde bir anlama sıkıntısı vardır. Kusura kalmayalım, bu izahımız, olayı teşhis etmedir. Çözüm ise, anlamak için gayret etmek, anlamaya çalışmak ve anladıktan sonra yargıya varmaktır. Yargı; bilmenin değil, anlamanın neticesinde olur. Bizler okuyoruz ve okuyoruz. Biliyoruz ve biliyoruz. Ama asla anlamıyoruz, anlamaya da çalışmıyoruz. Kimse kusura bakmasın, gerçekten anlamıyoruz. Eğer anlasaydık, anlayabilirdik. Anlayabilseydik, idrak edebilir ve eylemlerimize yansıtabilirdik. Gözlerimizde yaş, kalbimizde hüzün olmayışı, anlamadığımızın en kuvvetli hüccetidir, başka hüccete de lüzum yoktur. Anlamayan insan, basit ve sığ şeylerde mutluluk arar, sadece zevahire takılır kalır. Kendi içine yönelemez, olayları derinlemesine tetkik ve tahlil edemez. Neyin, nereye varacağını kestiremez. Ne ile neyin ifade edilmek istendiğini fark edemez. Anladığımız zaman, insan olacağız ve insanca yaşayabileceğiz!

 

SÖZLER:

 

‘’’’Siz, eğer gerçekten Müslüman iseniz, Müslüman olan bir coğrafyada, tek bir Müslümanın kılına zarar gelmeyecektir. Hakkın hatırı alidir, hiçbir hatıra feda edilemez dediyseniz ve buna tüm kalbinizle inandıysanız, hatırınız kırılmayacaktır ve varlığınız yetecektir, varlıklarına kastedilen kardeşlerinizin üzerinden kanlı ellerin çekilmesine. Ama siz, bırakınız dışarıdaki kardeşlerinizi, içeride ki kardeşlerinizle hırs yüzünden kavgaya tutuşacak kadar basitleşmişseniz, kardeşlerinizin kanları içilerek daha basitleştirileceksiniz, zavallılaştırılacaksınız. Anlıyor musunuz? Anladınız mı? Aslında susmak istiyorum ama yüreğim el vermiyor. Çünkü vicdanım ince ince sızlıyor.’’’’

 

Bendeniz

 

''''Evet bir hançer ağacı gibi büyüyor içimde Acı!

Dağlardan bir dağ gibi kabaran yüreğimde...''''

 

Erdem Beyazıt

 

""Ne gerçek dost ne de hakikî düşman olmadığını anladığımız ve kendi sorunlarımız için "düşmanın felâket planlarını" değil kendimizi suçlu gördüğümüz zaman, daha az hayal kırıklığı, sorunların azaldığı ve olgunlaşmamızın başladığı bir dönem yaşarız.""

 

Aliya İzzetbegoviç

 

‘’’’Bir fikrin yok, çünkü senin yerine düşünen birileri var. Bir amacın yok, zaten birileri senin yolunu çiziyor. Hayatta bir duruşun hiç olmadı, çünkü sana nerede durman gerektiğini söylediler. Soru sormayı ve merak etmeyi bilmiyorsun, çünkü sana süper marketlerden paketlenmiş cevaplar sunuyorlar. Sen bir şeylere sahip değilsin, birilerinin bir şeyisin. Harıl harıl konuşsan bile, birilerin dilisin.’’’’

 

Yuja Dab

 

‘’’’Sakın görünüşe aldanma, görünüşte herkes insandır.’’’’

 

Louis Aragon

 

""Hep kalıplara uymayı reddettim.

Geldiğim nokta şu:

Diğerlerinden daha mutsuz,

Bir o kadar umutsuz ama kafam hepsinden daha güzel.""

 

Charles Bukowski

 

‘’’’Emperyalizmi ruhlarınızdan sökün atın, o sizin topraklarınızı zaten terk edecektir.’’’’

 

Hasan el-Benna

 

‘’’’Gerçeği bilipte susanlar, gerçeği bilmeyipte söyleyenler kadar tehlikelidirler.’’’’

 

Platon

 

"Bilgeliğin arttığı yerde keder de artar.

Ve bilgisini artıran derdini de artırır.."

 

Andrei Rublev , Andrei Tarkovsky`nin (1966) filminden

 

‘’’’Gücüne eşit hayaller için dua etme, hayallerine eşit güç için dua et.’’’’

 

Michael Nolan

 

"’’Hayır, yapılması gereken, nasıl özgür yaşanmışsa, öylece özgür olmaktır! Özgür ve sıradan giysiler içinde, hiç bir işaret takmaksızın ve bu dünyanın sunacağı tüm onurlandırmalardan uzak, bütün yalnızlar gibi özgür ve bütün özgürler gibi yalnız ölmek."’’

 

Stefan Zweig

 

‘’’’Okumayan, yazmayan, düşünmeyen toplumlar içten içe çürürler. Türkiye böyle bir sürece sokulmuştur. İş bitirmeye, köşe dönmeye koşullandırılmış bir toplum, eninde sonunda bu hovardalığın faturasını öder. Gidiş, o gidiştir.’’’’

 

Uğur Mumcu

 

CUMHURİYETİN AYDINLIĞI VE AYDINLIK BİLİNCİ İLE…

Tarih: 27.09.2017 Okunma: 919

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Osman Yıldız

25.10.2016 - 20:41

Yanılıyorsunuz İsmail bey
Yanıldığınızı da 2017 haziran sonunda belgeli ve bilgili olarak sizlere ispat edeceğim.
Eğitime yönelik bir proje başlattık. http://www.eniyisoru.com Bu projenin Fransızca versiyonu için aynı zamanlı olarak olarak Fransa'da da başlatılacak.
Ve karşılaştırmalı tabloları eğitim dönemi sonunda yayınlayacağız.
Böylece ne kadar çok yanıldığınızı göreceksiniz.
Saygılarımla

İsmail Hakkı Cengiz

26.10.2016 - 07:11

2017 Haziran'ı... Offf, çok var. Kim öle kim kala? Nerede yanıldığımı hemen öğrenmek isterdim. Selâmlar...

Osman Yıldız

25.10.2016 - 20:41

Yanılıyorsunuz İsmail bey
Yanıldığınızı da 2017 haziran sonunda belgeli ve bilgili olarak sizlere ispat edeceğim.
Eğitime yönelik bir proje başlattık. http://www.eniyisoru.com Bu projenin Fransızca versiyonu için aynı zamanlı olarak olarak Fransa'da da başlatılacak.
Ve karşılaştırmalı tabloları eğitim dönemi sonunda yayınlayacağız.
Böylece ne kadar çok yanıldığınızı göreceksiniz.
Saygılarımla

İsmail Hakkı Cengiz

26.10.2016 - 07:11

2017 Haziran'ı... Offf, çok var. Kim öle kim kala? Nerede yanıldığımı hemen öğrenmek isterdim. Selâmlar...