Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Amerika'dan başlayıp dünyaya yayılan ve ülkelerin yönetimlerini sallayan “Küresel Mâli kriz”in Türkiye'yi fazla etkilemeyeceğini düşünmekle yanılmışız.
Bununla birlikte, Türkiye bir başka türlü etkileniyor.
Sektör, bölge, “pek çok şirket” bazında önemli sıkıntılar yaşanırken, kitleler işsiz kalırken; bazı “şirketler” ve ülke olarak büyümeye, en önemlisi millet olarak zenginleşmeye devam ediyoruz.
Otomotiv sektörünün kalbi Bursa'daki fabrikalarda üretim durdurulmuş, işçiler ücretsiz izne çıkarılmış. Yine Bursa'da dev sanayi kuruluşlarından Sönmez Flament fabrikayı kapatmış, yıllar içinde binlerce işçi çıkarmak zorunda kalmış.
Trakya'daki fabrikalar ya üretimi kısmış veya fabrikaları kapatmış, en az 30 bin işçi çıkarılmış.
Sadece Denizli'daki tekstil işyerlerinin kapanmasıyla 150 bin işçinin işsiz kaldığı bildiriliyor.
Ülkenin her yerinden fabrikaların ve işyerlerinin kapandığı haberleri geliyor.
* * *
Yukarıdaki tablo karanlık mı?
Daha önce de söylediğim gibi karanlık tablolar çizmeyi hiç sevmem.
O karanlık tabloyu, güneşe çevirecek müjdeler vermeyecek olsam, içinizi karartacak şeyler yazar mıyım?
İşte “Türk mucizesi!”
Türkiye'de şu anda, Kişi Başına Düşen Milli Gelir(KBMG)'in 9.300 dolar olduğunu biliyorsunuz.
Doların yükselmesine, nüfusumuzun artmasına ve “pek çok şirket”in kapanmasına rağmen KBMG'imiz artmış. Yılbaşında açıklanacak rakam 11 bin doların üzerinde olacakmış.
Bu rakamda bir hata olabilir mi?
Hayır. Bu, Türk kapitalizminin bir eseri ve sonucudur.
Bu mucizenin bir teorisyeni, bir akademisyeni yoktur. Türk Kapitalizmini, milletçe yarattık, uygulamaya soktuk ve dünya ekonomi tarihine armağan ettik.
* * *
Evet, kapanan şirketler var ama kâr edenlerin yanında devede kulak!
Evet, işsiz kalanlar var ama ufuktaki muazzam istihdam imkanlarının yanında devede pire!
Hatırlayalım, Mayıs 2008'de Sayın Başbakan, devletin bütün ileri gelenleriyle Güneydoğu'ya çıkartma yapmış ve dev yatırım hamlesini başlatarak 3 milyon 800 bin kişiye iş imkanı sağlanacağını açıklamıştı.
Şimdi de, sadece dün ve bugün medyaya yansıyan “büyük kâr” haberlerine bir bakalım:
Akbanktan yapılan yazılı açıklamada, 9 ayda 1,9 milyar YTL brüt kar sağlayan bankanın net karının ise 1,5 milyar YTL olarak gerçekleştiği kaydedildi.
Turkcell'in net kârı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39,7 artarak 728 milyon YTL'ye ulaştı.
Garanti Emeklilik Genel Müdürü Erhan Adalı, “Krizi önceden görenler kendini güvenceye aldı. Kriz nedeniyle dünyada yüzde 30 küçülen Bireysel Emeklilik Sistemi Türkiye'de büyüdü. Garanti Emeklilik'in kredi kartı, kredi ve işsizlik güvencesi poliçesine rekor talep geldi.”dedi.
Nitekim Türk kapitalizminin büyük başarısı tâ okyanus ötelerinden görüldüğü için, Financial Times'tan Türkiye'yi öven bir analiz geldi. Gazete'ye konuşan Nick Chamie, "Yatırımcıların merak etmesi gereksiz. Korkulacak ülke, Türkiye değil, stratejik olarak daha az önemli ülkelerdir" dedi. Yenişafak, 07.11.2008
Pek yakında, dünya ekonomisine yön verenler tarafından Türk Kapitalizminin dünyaya tavsiye edileceğine eminiz.
* * *
Fakat asıl çarpıcı ve badem şekeri tadındaki değerlendirme kendi memleketimizdeki bir müteşebbisten geldi.
Şölen Çikolata Yönetim Kurulu Üyesi Elif Çoban, kendileri gibi bir firma için krizin fırsat olabileceğini ifade ederek, şöyle dedi:
Bu kriz bizim için 'Şölen' olur.