Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın görev süresi bitmiş ve Türkiye’den ayrılıyormuş. Bir veda toplantısı yapmış. Bu toplantıda, “9,5 aydır terörist saldırı olmuyor. Bombalar patlamıyor. Bu, IŞİD’in terörden vazgeçmesinden kaynaklanmıyor… Hükümetlerimizin yoğun, yakın işbirliğinden kaynaklanıyor.” dedi.
Allah Allah, hiç gereği yokken, Büyükelçi, böyle bir açıklamayı neden yaptı?
Bu açıklama için, “giderayak saçmaladı” diyenler oldu.
Bence, saçmalama falan değil… John Bass, çok bilinçli bir tespit ve gözlemini dile getirdi.
Bazı yayın organları ise, “itiraf gibi açıklama”, “şantaj gibi sözler” şeklinde tepki gösterdi.
Bunları “yorumsuz!” geçiyorum.
Yalnız, ABD Büyükelçisi’nin açıklamalarının hayatî önemde olduğu kanısındayım.
2015-2016 yıllarında, ortalama, ayda bir yaşadığımız ve 2016’yı da 50 kadar ölümlü Reina katliamıyla noktaladığımız saldırıların, 2017’de hiç yaşanmamasının hikmetini, bendeniz de 3-4 aydır düşünüyorum.
Tabii bunun sebebinin, Bass’ın dediği gibi ABD hükümetiyle yakın-yoğun işbirliğiyle alakası olmadığından eminim. Adama sorarlar, daha önceki saldırılar esnasında yakın işbirliği yok muydu? Yoksa neden yoktu? O dönemde, iki ülke yetkililerinin, “istihbarat paylaşımında problem yok” açıklamaları palavra mıydı?
Elbette ABD ile işbirliği(!)nde, 2017’de hiçbir “olağanüstü” değişiklik olmamıştı. 2015 ve 2016’da neyse, 2017’de de oydu.
Milliyet'ten...
Hem, Bass’a hatırlatmak lâzım; terör saldırılarını sadece IŞİD yapmıyor, en az onun kadar PKK da yapıyor, yapmak istiyor. Onlar da yapamadığına göre, buna ne diyeceksiniz?
Öte yandan, insanın aklına, “Güneydoğu’daki saldırılar niye bitmiyor?” suali geliyor?
Sayın Büyükelçi ona ne diyor acaba, orada “hükümetler arası işbirliği” yok mu?
Bana göre, ülkenin büyük bölümündeki saldırıların ve bombaların önlenmesinde “olağanüstü hal” uygulamasının birinci derecede etkisi var. Tabii denilebilir ki, 2016’nın ikinci yarısında da OHAL vardı, Gaziantep, Beşiktaş, Kayseri, Reina saldırıları neden önlenemedi?
Sanırım, o saldırıların ardından, güvenlik ve istihbarat birimleri yeni bir yapılanmaya ve uygulamaya geçtiler. Sanki OHAL’den, “sıkıyönetim”e geçildi. Elbette resmen sıkıyönetim ilân edilmedi ama sanki emniyette ve istihbaratta “askerî” bir disiplin hâkim oldu.
Bence, 9,5 aydır ülkenin batısındaki saldırıları o “disiplin” engelliyor. Güvenlik ve istihbarat birimlerindeki bu disiplin hiçbir zaman bitmemeli, gevşememeli.
Başarının temelinde “disiplin” vardır.
X X X
GÜNÜN ÇİZGİSİ, YİĞİT ÖZGÜR'ÜN KALEMİNDEN…