SÖYLEM VE EYLEM...

Özgür DENİZ - 04.06.2018

Kitap bir nesnedir, insan onun öznesidir, insan ona dokunarak yani onu okuyarak bir eylem gerçekleştirir ve o eylemle insan kendini diriltir. Yani insan eylemle dirilir. Bu yüzden gevezelik etmek değil eylemde bulunmak gerekir. Eylemin olmadıktan sonra istediğin kadar iri konuşmalar yap, büyük düşünceler serdet, hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Okumadıktan sonra istediğin kadar kitaptan bahset, istediğin kadar kitabı öv, beyhudedir. Okuyana değer vermedikten sonra, değer verdiğini hissettirmedikten sonra, biteviye kitap okuyun demek ne anlam ifade eder? Ya da yapman gereken şeyi yapma ama yapmadığın o şey hakkında yükseklerden konuş, ne kazanırsın? Beytülmalı soyuyorsan, istediğin kadar insanlıktan, ahlaktan ve adaletten bahset, sen bir hırsız olmaktan kurtulamazsın, sen insanlıktan bahsedersin ama insan değilsindir, ahlaktan bahsedersin ama ahlaksızsındır, sen adalet dersin ama sömürücü bir zalimsindir. Velakin bunu idrak edecek beyin nerede, buna karşı duracak cesaret nerede? Bilakis o zaman kallavi bir mürai olmaktan kurtulamazsın ve itibarını da, kaliteni de yitirirsin. Yaşamak nasıl bir sanatsa, yaşam sahasının bir bölümünü teşkil eden okumakta bir o kadar sanattır. Okumayınca bilemezsin, bilmeyince anlama çabasında bulunamazsın, anlamayınca da derinlemesine kavrayamazsın, kavramadan da uygulayamazsın. Uygulamayanın yapacağı tek şey vardır; zevzeklik etmek yani yüksek perdeden konuşmak ama küçücük bir eylemi bile gerçekleştirememek. Ondan sonrası cehalet! Tabi cahil olunca da, neyi, niçin, ne zaman, nerede, ne şekilde yapacağını bilemezsin. Ancak boş boş konuşursun. Aklını kullanamaz, sahici sorular soramaz, hiçbir şeyi sorgulayamazsın. Bizim ülkemizde yapılan münhasıran zevzekliktir, gevezeliktir, ötesi yalandır, palavradır. Maalesef, insanlarda, yalanlarla, palavralarla aldatılmaktadır ve bunu da gönüllü olarak yapmaktadırlar. Misal; kimse niye sormaz, 50 vekile niye ihtiyaç var diye? Çünkü mankurtlaştırılmış bir millet olduk. Soruduğun zaman namussuz olan sen oluyorsun. Hâlbuki o kadar şereflice, namusluca, samimice soruyorsun ki, bunu anlayacak kim, anlasa da hak verecek kim? Aldatan ve aldanan namussuz değil ama aklını kullanıp soran ve sorgulayan namussuz. Ne garip değil mi? Sonra da gelsin kendini övmeler, yüksek perdeden atıp tutmalar. Bu millette gram akıl var, bilinç var ha? 50 vekil demek, ayda bir trilyon ekstra gider demek. Ayrıca ekstra ayrıcalıkları da işin içine kattın mı, etti mi sana iki trilyon. Ve ardından nice sorular sökün edip gelir ama soracak, sorgulayacak kim, inanmak ve aldanmak varken? Yüce Allah, Büyük Önder, Kerim Kitap şahit olsun ki, bu ayıptır, günahtır, yazıktır hatta ötesidir, haramdır. Sormak ve sorgulamak için bir kere ilk evvelde okuyacaksın, sonra olguyu bileceksin, daha sonra da olayı anlayacaksın. İnsanın bir meslek sahibi olması onun akıl sahibi olduğunu göstermez, belki bilgi sahibi olduğunu gösterebilir. Çünkü bilgi ayrıdır, akıl ayrıdır. Bugün tekrar tekrar okuyarak bilgi sahibi olur bir mesleğin içine girebilirsin ama bu demek değildir ki aklını da kullanabilme becerisini kazandın. Hayır, asla böyle bir şey yok. Bugün bir meslek sahibi olmak ve mesleğini en ideal düzeyde uygulamakla, hayatı okuyup, olguları tanıyıp, olayları anlayıp sorgulamak sonsuzcasına farklı şeylerdir. Mesleğini çok iyi yapıyor olabilirsin ama bir olayı değerlendirebilecek zekâya sahip olamayabilirsin. İşte insançocuklarının amansız açmazları budur. Bir meslek sahibi olunca her şeyi bildiğini sanıyor insançocuğu ama dili çözüldüğü zaman bir şeyden çakmadığı aşikâr oluveriyor. Çünkü olguyu bilmiyor ki, olgunun olaylaşmasını yorumlayabilsin. Tabi bunu yapamayınca da neyin ne olduğunu, nasıl olduğunu, niçin olduğunu bilmesi kabil olmuyor. Meslek sahibi olmak, maalesef, cehaleti yok edici bir şey değildir. Münhasıran bilgisizliği azaltıcı bir etkendir. O da bilginin kalitesine merbuttur. Kitabı okudun mu adam gibi okuyacaksın. Bir sanat eseri yaratıyormuşsun gibi, bir cebir problemi çözer gibi. Öyleyse bir aklın olduğunun farkına var ki okuyasın,  oku ki anlayasın, anlayasın ki hissedebilesin, hissedebilesin ki aydınlanasın, aydınlanasın ki neyi, nasıl, niçin, nerede, ne şekilde yapacağını kavrayasın. Kavrayasın ki, sormadığın, sorgulamadığın tek bir gün, tek bir şey olmasın. Teori, praksise yani eyleme dönüşmediği müddetçe anlamsızdır ve kuru gürültüdür!

 

EKSTRA:

 

‘’’’İnançlarınız hakkında ne söylerseniz söyleyin, gerçeği meydana getiren uygulamalarınızdır. Sadece konuşmak hiç bir anlam taşımaz.’’’’

 

Mevdudi

 

‘’’’Düşünen adam, kendi kalbinde ışıklar arayan adamdır.’’’’

 

Nurettin Topçu

 

‘’’’Düşünmeyi bilmeyen insan her zaman başkalarının kölesi olur.’’’’

 

Aldous Huxley

 

‘’’’Büyük ruhların hiçbiri dünyadaki saadetleri ile övünmediler.’’’’

 

Nurettin Topçu

 

‘’’’Dün üstünlük ölçüsü kan, toprak, ırk, soy ve aile idi; bugün ise iktisat, para, sermaye oldu.’’’’

 

Ali Şeriati

 

‘’’’Din ile kin birleşmez.’’’’

 

Nurettin Topçu

 

‘’’’Eğitimci, tohum olmak için toprağa girmenin zevkini yaşamalıdır.’’’’

 

Nurettin Topçu

 

‘’’’Çıkar konuşunca vicdan susar.’’’’

 

Cemil Meriç

 

‘’’’Ufak hırsızlar asılır, büyük hırsızlar serbest bırakılır.’’’’

 

Alman Atasözü

 

‘’’’Hüznün yoksa niçin aç kalıyorsun?’’’’

 

Dücane Cündioğlu

 

‘’’’Çocuğu ağladığı için döven anneye benziyoruz. Köylüsünün olduğu gibi, gençliğinin de sefaletine nasırlanmış ellerle dokunan, duygusuz gözlerle bakan merhametsiz bir cemaat olduk. Zulmümüze bir de kin karıştırdığımızın farkında değiliz.’’’’

 

Nurettin Topçu

 

‘’’’Büyük diplomalarla sürünenlerin yanında, küçük diplomalarla, hatta onlarsız yüksek mevkilere çıkanların çoğalması, mektebin itibarını sarstı.’’’’

 

Nurettin Topçu

 

‘’’’Ama hiç hatırından çıkarma ki ümit ile imanın seni yalnız bıraktığı anda perişan olursun.’’’’

 

Nurettin Topçu

 

‘’’’Helâl/haram şartlara göre değişmez. Şartları haramdan uzak durmak, helâl içinde kalmak üzere değiştirme yükü altında bulunan insandır.’’’’

 

İsmet Özel

 

‘’’’Neyim var, neyim yoksa alın benden. Bırakın beni bana kâfidir. Rızkımı veren Huda’dır, kula minnet eylemem.’’’’

 

Bendeniz

 

‘’’’İyi insan olmadan, iyi Müslüman olamayız.’’’’

 

Aliya İzzetbegoviç

Tarih: 04.06.2018 Okunma: 800

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?