UFKUN KADARSIN...

Özgür DENİZ - 30.10.2018

Ufkun ne kadar dar olursa o kadar korkak olursun ve her şeyden korkarsın, farklıdan, yeniden, başkadan hatta kitaptan, sorudan, sorgudan ve değerlerine sahip çıkmakta da aciz kalırsın. Nice şeyler garip şeyler gibi gelmeye, ucube gibi görünmeye başlar gözüne. Cehaletin karanlığına saplanır kalırsın. Ufkun ne kadar geniş olursa o kadar cesur olursun. Farklıyı tanımaya, yeniye aşina olmaya, başkayla yaşamaya karşı cesaret kazanırsın, bunun içinde her türlü kitapla dost olursun, dostun olan insanlar olur, hayatın soru olur, sorular yeni bir hayat doğurur ve acımasızca sorgularsın her şeyi ama her şeyi ve koruman gereken değerleri korumakta inatçı olursun. Cehaletin karanlığı güneş görmüş bulut gibi dağılır gider. Sorguladıkça büyürsün, özlersin, kavuşmak için kavgaya gücün olur. Nice şeyler hayatında bir çeşni yaratır ve lezzet alır, haz duyarsın o şeylerden. Düşleri olan, hayal kuran, farklıya merak duyan, yeniyi tanımaya teşne olan ve başkayla tanış olmaktan haz duyan mutlaka okur, sorar ve sorgular. Çünkü bu tür kimseler aynı yaşamaktan sıkılırlar, sınırlar içerisinde kalmaktan boğulurlar, beyinleri ve kalpleri onları sonsuzluğa iter sürekli. Bir şiir onları çok farklı dünyaların kucağına atar ve beyinlerine milyonlarca hayal eker, ekilen hayaller soruları, sorular sorguları, sorgularsa yeni yaşamları doğurur. Hayal kurarsın, ama bir bakmışsın karanlığın içinde kalıvermişsin, oysa kurduğun hayale kavuşmak istiyorsun ve o anda kafan aydınlanıveriyor ve niye beynimden bedenime ulaşması gereken hayalime kavuşamıyorum dersin ve bir soru binlerce soruyu taşır bağrında. Sorular sorgulamaya zorlar insanı. Hayat göründüğü gibi, daha doğrusu gösterildiği gibi karmaşık değildir. Ama karmaşıkmış gibi gösterilerek, nice karmaşık şeyler ortaya atılmaktadır. Ne kadar çoğalırsa ve karmaşıklaştırılırsa bir şey, işte orada gizli ve vahşi bir sömürür vardır. Hakikat net ve berraktır. Oysa çok şeye ihtiyacımız yoktur, ihtiyacımız olansa çok az şeydir. Kanunlar, yasalar, antlaşmalar, sözleşmeler ufkunu daraltır insanın. Ki zaten daraltsın diye vardırlar hakikatte. Ömrü kanun, yasa, antlaşma, sözleşme kıskacında geçmiş birisi her türlü yeni fikre, her türlü üretime, hayal kurmaya, düş beslemeye, farklı olana ürkekçe bakar, bu yüzden de bu tür insanlara karşı mesafeli durur hatta bu tür insanları kendi küçük dünyasında yaşamaya mahkûm eder. Bu türler diğer türleri sınırlar içerisine hapsederler. Düşünme, konuşma, okuma, dokunma, bilme, anlama, yaşama özlem duyma, sevme, hayal kurma derler dolaylı yoldan. Şiir, şarkı, aşk, sevgi, düş gücü, hayal ise ufkunu genişletir. Kanunlar, yasalar, antlaşmalar, sözleşmeler niçin vardır? Sadece sömürücüler için. Çünkü bu tür şeyler sadece yaşamak ve yaşamak için çıkarları korumak adına vardırlar. Şiir, şarkı, aşk, sevgi, düş gücü, hayal ise sadece insanlar için vardır, çünkü insanlar yaşatarak yaşamak yolunu seçerler. Çünkü onların ulaşmak istedikleri ve korumak için kavga verdikleri çıkarları yoktur. Ufku dar olanlar hayatı daraltırlar ve yaşamak sevincini yok ederler. Ufku geniş olanlar ise hem yaşama özlem duyarlar hem de yaşatmak adına inatla ve inançla kavga verirler. Ufkunuzu daraltmak için değil genişletmek için çabalayın.

  

EKSTRA:

 

‘’’’Gerçek’i arayıpta, bulduğu Gerçek’i insanlara açıklayan herkes acı çekmeye mahkûmdur.’’’’

 

Halil Cibran

 

‘’’’İyiliğin bilgisi zorunlu olarak onun uygulamasını da birlikte getirir. Kötülük (ise) bir bilgisizliktir.’’’’

 

Nurettin Topçu

 

‘’’’İnsan iyi’yi sadece iyi olduğun için benimsemediği ve bütün benliğiyle kendini iyi’nin hizmetine vermediği müddetçe ahlaki olgunluğa ulaşamaz.’’’’

 

Nurettin Topçu

 

‘’’’Yarım ilim ve yarım ahlâk her felaketi getirebilir.’’’’

 

Nurettin Topçu

 

‘’’’Dik kafaları değil, başı dik olanları seven Allah, O’na seslenmişti: Ey bireysel yaşam örtüsüne bürünen! Ey benlik elbisesine bürünen! Ey kendi benliğinin daracık olmak ve yaşamak surlarında mahsur kalan! Ayağa kalk. Cahiliyenin huzurunda, zulmün güveninde uykuya dalan, kurdun çobanlığında yoksulluk ve zillet otlanan halkı uyar!’’’’

 

Ali Şeriati

 

‘’’’İnsan; vicdan, adalet, merhamet, öfke, onur sahibi olduğunda, gerçek insan olur.’’’’

 

Atasoy Müftüoğlu

 

‘’’’İçtenlikten uzak, asla sürekliliği olmayan insan ilişkileri: Hepsi yerin dibine batsın!’’’’

 

Franz Kafka

 

‘’’’Demokrasi, sayıların galibiyetidir. Hakikat, sayılarla ölçülmez.’’’’

 

Atasoy Müftüoğlu

Tarih: 30.10.2018 Okunma: 780

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?