Kimliksizlik üzerinde durarak sorular sormayı, kimliksiz
olarak cevaplar bulmayı ve bulduğumuz cevaplara göre kimliğimizi oluşturmayı
denedik mi hiç? Yoksa sorularımızı hep birilerine göre mi sorduk ve buluyor
gibi olduğumuz cevapları o birilerine aykırı oluyor gibi hissettiğimizde
bulduğumuz cevapları ne yaptık? Yok mu saydık, haykırmaya cesaret edebildik mi?
Ait olduğumuz yere ihanet sayılır diye mi düşündük, çünkü ait olduğumuz yeri
yalanlıyordu cevaplar değil mi, böyle düşündünüz değil mi? Peki bu şekilde
nasıl bir dünya kurabileceğinizi düşünüyorsunuz? Bir dünya kurabilir misiniz?
Kurduğunuz dünya size ait olur mu? Özgürlük ne demektir? İstemediğin bir şeyi
bilmenin faydası var mıdır? Bize biçilen kimlikleri kabul ettiğimizde aslında
neyi kabul etmiş ve nelerden vazgeçmiş oluyoruz düşündük mü hiç? Biz niçin
yaşıyoruz? Yaşamak ne demek? İnsanları gettolaştırarak kendimizi de
gettolaştırdığımızın farkında mıyız? Kimlik olarak, mezhep olarak, cemaat
olarak ya da başka şeyler olarak. Herkes bizim gibi olduğunda neyi başarmış
oluruz ve yaşayacağımız şeyden tat alabilir miyiz? Herkesi aynılaştırmak gibi
bir görevimiz mi var bizim, bizim bilmediğimiz? Peki, buna hakkımız var mı?
Herkesin aynı düşündüğü, aynı sıradanlıkta yaşadığı, hep aynı daire içerisinde
gezinip durduğu, dışarı çıkmak istediği ama bir türlü çıkamadığı bir dünyada
yaşam diye bir şeyin olduğuna gerçekten inanabilir miyiz? Kalıpları
kıramadıktan, önyargıları parçalayamadıktan, sınırları aşamadıktan sonra kimiz
biz, aradığımız bir şey var mıdır, neyin peşindeyiz? Hatta insanın olmadığı
yerde hangi yaşamdan bahsedebiliriz? İnsanları gerçekten aptallaştırıyor muyuz
acaba ya da aptallaştırdık mı? Biz, aptal bir dünyada mı yaşıyoruz? Peki,
insanlar nasıl aptallaşırlar ve niçin aptallaştırılırlar? İnsanları sevmeyi ve
anlamayı denedik mi hiç ya da seviyor muyuz? Peki, sevgiyi biliyor muyuz ya da
sevmeyi? Bilmeden, anlamadan, iyi niyetli olduğumuz varsayımıyla hareket ederek
nefret tohumları mı ekiyoruz acaba? Bu dünyanın bu hale gelmesinde sorumlu
olduğumuz hissine kapılıyor muyuz arada bir de olsa? Yoksa sorumlular bizim
dışımızdakiler mi? Peki böyle bir şey, kendimizi anlamsızlaştırmamız ve
hiçleştirmemiz demek değil midir? Ya da gerçekten hiçbir anlamı olmayan
varlıklar mıyız? Kimiz biz, niye varız, niye buradayız? Biz bir şeysek, bir şey
istememek ya da isteyeceği bir şey olmamak nasıl bir şeydir? Kendi düşünce
kalıplarımızın içine sıkıştırdığımız bir dünyada yaşıyoruz ve herkesinde bize
göre yaşamasını bekliyoruz. Tek doğru biz miyiz gerçekten? İnsanlara ne istediklerini sormuyoruz, sadece
neyi isteyebileceklerini söylüyoruz. Peki, isteyebileceklerini bildiğimizi
iddia ederek ve iddia ettiğimizi onlara sunarak hangi değişimi
gerçekleştirebildik? Tekdüze düşünce kalıplarıyla yaşayarak farklı bir yaşama
ulaşmaya çalışmak hangi zihinsel devinimin neticesidir? Gerçekten insanların ne
istediklerini bilemeyeceklerini ama bizim, onların ne isteyeceklerini
bildiğimizi mi iddia ediyoruz? Bu mümkün mü? Dinlemiyoruz ama yargılıyoruz.
Peki, tanımadığımız birini yargılayabilir miyiz? Bu adil midir? Adil olmak
nasıl bir şeydir? Biz nasıl bir dünya istiyoruz, insanların nasıl olmalarını
bekliyoruz? Her şey bizim istediğimiz gibi mi olmalı? Her şey bizim istediğimiz
gibi olduğunda, olacak olan dünyadan haz alabilecek miyiz? Dünya, nasıl daha
yaşanılabilir bir yer haline getirilebilir? Sorun nedir hiç düşündük mü?
Sorunları nasıl çözebileceğimizi düşündük mü? İnsanların küçük dünyalarına
girmeyi başarabildik mi, denedik mi hiç bunu? Nasıl para kazanacağımız üzerine
düşündüğümüz kadar, bir insanın kalbini nasıl kazanabileceğimiz üzerine
düşündük mü? Her şeyin çeşit çeşit olduğunu bildiğimiz gibi, insanların da çeşit
çeşit olduklarını algılayabildik mi hiç? İnsanların farklılığına saygı duymayı
denedik mi? Yoksa farklı olanın canı cehenneme mi dedik? Her şeyin bir anlamı
var mıdır? Yoksa anlamlıyı anlamsızlaştıran biz miyiz? Ya da anlamsızlıkta
anlam aramaya mı çabalıyoruz yani aslında her şey anlamsız da biz kendimizi
avutmak için her şeyde bir anlam olduğu varsayımıyla hayali bir dünyada mı
yaşıyoruz?
KİMLİKSİZ DÜŞÜNCELER...
Özgür DENİZ - 17.11.2018
Tarih: 17.11.2018
Okunma: 748
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
Özgür Deniz
17.10.2017 - 09:28
Sonsuz teşekkürler saygıdeğer Paşam. Anlam yüklü yazı derin sorular. Sorgulaması bizlere kalmış artık. Tabi yapabilecek cesaretimiz irademiz bilincimiz varsa. Derin ve kalbi saygılarımla saygıdeğer Paşam.
Özgür Deniz
17.10.2017 - 09:28
Sonsuz teşekkürler saygıdeğer Paşam. Anlam yüklü yazı derin sorular. Sorgulaması bizlere kalmış artık. Tabi yapabilecek cesaretimiz irademiz bilincimiz varsa. Derin ve kalbi saygılarımla saygıdeğer Paşam.