Anamur’da muz gerçeği…

Hüseyin ŞİNASİ - 20.01.2020

 

 

                

“Anamur muzdur. Muzun başkenti Anamur’dur. Muzu başka yerde arama.” sosyal medya paylaşımımız büyük ilgi gördü. Gerçekten elde edilen son verilere göre ülkemiz genelinde 510 bin ton muz üretilmekte ve bu miktar tüketimin %80-85’ini karşılayacak düzeydedir. Muz üretiminde bundan sonra ulaşılması gereken hedef, tüketimin tamamını karşılamak ve ihraca açılabilmektir.

Ülkemizin muz üretim ve pazarlamasında meydana gelen bu gelişmede ilgili bakanlıkların, bürokratların, odaların, birliklerin, etki ve katkıları büyüktür. Eğer yerli ve milli bir ürün olarak muz, ithal muza karşı vergi ve fonlarla desteklenmemiş ve bu destekler ısrarla devam ettirilmemiş olsaydı, böyle bir başarıya ulaşılamazdı.

Yerli muz üretimindeki başarıda üreticileri, daha ileri teknik ve yöntemler konusunda yönlendiren, bilinçlendiren ziraat mühendislerinin, teknik elemanların katkısını da göz ardı etmemek gerekiyor. Elbette muz üretimindeki asıl başarı Anamurlu, Bozyazılı, Gazipaşa ve Alanyalı çiftçi ve üreticilerindir.

Gerçekten ülkemizde muz konusunda sessiz ve derin bir “üretim devrimi” yaşanmaktadır. Bu devrim Alman sanayileşme mucizesi gibi, Japonya, Güneydoğu Asya, Güney Kore örneği gibi, zenginlikler ülkesi İsviçre gibi, üretimde Hollanda örneği gibi etkileyici ve göz kamaştırıcı bir gelişmedir. Sömürgeci küresel kapitalizme karşı, neoliberal dayatmalara karşı soylu bir direniş, isyan ve başkaldırmadır. Sloganı gayet net ve açıktır. “İnadına üretim, inadına muzdur.”   

Muz üretimi çiftçisiyle, mühendisi, zirai ilaç ve gübre bayileri, muz sarartma ve paketleme işi yapan komisyoncu ve tüccarları, sera kurulumu yapan, naylon çeken, serada en ağır işleri yapan emekçileri ile kocaman bir ailedir. Muz üretim sektörü de, diğer alanlarda olduğu gibi, öylesine birbirine geçmiş ve bağlıdır ki, bir yerlerde meydana gelen aksaklık her tarafı etkiliyor.  

Ülkemizde özel olarak muz üretimine yönelik bir okul yoktur. Bu konuya en yakın olarak ziraat fakültelerini görmek mümkün. Ancak onların da hiçbirinde muz üretiminin eğitimi verilmemektedir. Bunun için muz diyarı Anamur’a, muzun başkentine bir ziraat fakültesi veya ziraat meslek lisesi açılması düşünebilir. Böyle olmasa bile Anamur ve Bozyazı’da her muz serası, her sohbet masası, ev misafirlikleri birer okul ve dershane gibidir. Buralardan herkes bir şeyler öğrenir ve uygular. Muzculuk konusunda çoğu üretici, ziraatçılardan, gübrecilerden daha ileri bilgi ve tecrübeye sahiptir.

Öbür taraftan muzun, muz üreticisinin de diğer alanlardaki üreticiler gibi dağ gibi aşılması zor sorunları vardır. Maliyetler her geçen gün artmaktadır. Bir dekar seranın ilk kurlumu 100 bin liradır. Gübre, ilaç, sulama, işçilik giderleri ağırdır. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik pahalı, sigorta primleri yüksektir. Bu sorunların aşılabilmesi için, işin daha düşünce aşamasından üretime, nakliye, pazarlama ve nihayet sofralara ulaşıncaya kadar geçecek sürecin çok iyi planlanıp, koordine edilmesi, yönetilmesi gerekiyor.

Anamur, Bozyazı, Gazipaşa ve Alanya ülkemizin muz üretim havzasıdır. Elbette ülkenin başka bölgelerinde de muz üretilebilir, üretilmelidir de. Ama bir Hatay muzu, Adana muzu, Tarsus, Serik, Manavgat ve Fethiye muzu “Anamur muzu” değildir. Belki görünüş olarak aynıdır. Ama “Anamur muzunun” rengini, tadını ve aromasını yakalamaları mümkün değildir. Bu açıdan muz üretim havzası çiftçileri, “Anamur muzuna”, markalarına sahip çıkmalı ve gözü gibi korumalıdır.

Anamur ve Bozyazı çevresi altmışlı, yetmişli yıllarda en kaliteli yerfıstığı üretir ve ülke ekonomisine önemli katkılar sunarken, bu işin ticaretini yapan bazı kişiler çevre il ve ilçelerden getirdikleri fıstıklar ile Anamur fıstığını karma yaparak piyasaya sürmüş, yurtdışına ihraç etmişlerdi. Gerek yurtiçinde, gerekse yurtdışına gönderilen bu mallar, bozuk, çürümüş ve kalitesiz olduğu gerekçesiyle iade edilmişti. Bu durum, zamanla Anamur ve Bozyazı’da yerfıstığını, bitirme noktasına getirmiştir. Şimdilerde haşlamalık taze fıstıklar bile Mut’tan getirilip satışa sunulmaktadır. Pazarcı, market ve manav tezgâhlarında sıkça karşılaşılan bu durum Anamur ve Bozyazı için kabul edilmeyecek acı bir gerçektir.

Onun için yazılarımızda hep hatırlatıyoruz. Anamur ve Bozyazı’da muzun kaderi fıstık gibi, turfanda meyve, sebze gibi, Ovabaşı Portakalı, Kükür Narı gibi olmamalı. Alanya, Gazipaşa, Anamur ve Bozyazı’da üretilen muz “Anamur Muzudur”. Ve “Anamur muzu” TSE tarafından kabul ve ilan edilmiş bir markadır. Muz üretim havzasında üretilenler haricinde hiçbir yerde bu marka kullanılmamalı, kullanmak isteyenlere de izin verilmemelidir. Ama görüyor ve duyuyoruz ki, Serik’te, Manavgat’ta, Silifke, Erdemli, Tarsus ve Adana’da üretilen muzlar da Anamur muzu ile birlikte, “yerli muz” adıyla tezgâhlara çıkmakta ve satışa sunulmaktadır.

“Anamur muzu” ile başka il ve ilçelerde üretilen muzun aynı ambalaj ve tezgâhlarda satışa sunulması, pazarlanmaya çalışılması Anamur’a, Bozyazı’ya yapılabilecek kötülüklerin en büyüğüdür. Hele Anamurlu, Bozyazılı üreticilerin böyle bir tuzağa düşmesi daha büyük bir kötülüktür.

Tarih: 20.01.2020 Okunma: 529

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?