Kapitalizm, şeyleri çoğaltarak şeylerin
özünün yitimini sağlar ve çokluk içinde insanı tedricen azaltır. Zira çoğalan
bir şeyler varsa mutlaka bir şeyler azalıyordur. Mesela; gürültü çoğalıyorsa
ses duyulmaz hale gelir. İlmin terk ettiği yerde filim başlar. Felaketlerin çoğaldığı
yerde her şey Allah’a yüklenerek işin içinden çıkılmaya yeltenilir. Çoğalan şey
aynı zamanda günahlardan hayali kurtuluşu da sağlar ve insanlar uyuşturulur. Tüm
bunlarda din, insanlar için bir afyon kıvamında kullanılır. Çünkü kalitenin
yittiği yerde kantite bitiverir. Çoğunlukta kalite ve nitelik olmaz ve nicelik
her şey haline gelir. Her şey niceliğe odaklıdır, nitelik hiçbir değer taşımaz,
çünkü getirisi yoktur. Bu da kapitalizmin atını kolayca sürmesini sağlar ve
aynen de öyle olmaktadır. Bugün bilgi çoğalmıştır ve insanlık enformasyon
çöplüğü içerisinde hakikati kaybetmiştir. Bugün laf çoğalmıştır ve insanlık laf
kalabalığı arasında söz aramaktadır. Bugün yalan çoğalmıştır ve hakikat yalan
rüzgârlarıyla savrulup gitmiştir. Bugün ahlakçılar çoğalmıştır ve ahlaklı insan
görünmez hale gelmiştir. Bugün her türlü pislik çoğalmıştır, belalar yağmur
gibi yağmaktadır ama suçlu kaderdir. Hatta kötü olmak değil iyi olmak
garipsenmektedir. Suçlular çoğaldığı için suçsuzlar tespit edilememektedir. Çığlıklar
çığ olmuş ve insanlığı altına almaktadır. Üniversiteler çoğaldığı için fikir
ölmüştür, bilim bitmiştir ve insan yetişmemektedir. Bilim olmadığı için
sekterlik aydınlığı yok etmiştir. Üniversiteler kapitalizme asker yetiştiren
ocaklarına dönmüşlerdir. Çünkü bugün üniversiteler adeta insanlık öğüten
değirmenler haline evrilmişlerdir. Kahir ekseriyet oraya ilim talim etmeye
değil filim çevirmeye gitmektedirler. Bizler çoklukla övünür hale geldik ama
bataklığa batmış haldeyiz. Çoğuz ama çöpüz, o zaman çokluk iyi midir kötü müdür
sorgulamak gerekmez mi? Kötü olan ve kötülük yayan ne varsa hayatı kuşattığını
ama buna mukabil iyi olan ve iyilik yayan ne varsa hayattan el çektiğini
görürsünüz. Çünkü kötü egemen olduğunda iyi ölmeye mahkûmdur. Bir şey
çoğaldığında az olanın kıymeti bilinmez, çünkü herkes çok olana hücum eder.
Zira çok olanın itibar gördüğü yerde herkesin gönlü çok olana kayar. Din bile
çoğaldığı için kolayca tahrifata uğramıyor mu, bidatler yığını içerisinde
kaybolmuyor mu ve bu yüzden de katalizör olma özelliğini kaybetmiyor mu? Ve biz
çoğaldığımız için azalmadık mı, etkimizi kaybetmedik mi? Ve nihayetinde,
insanı, çoğalmanın büyüsüne kapılmak çürütmedi mi?
ÇÜRÜYÜŞ...18...
Özgür DENİZ - 29.01.2020
Tarih: 29.01.2020
Okunma: 497
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.