ÇÜRÜYÜŞ...18...

Özgür DENİZ - 29.01.2020

Kapitalizm, şeyleri çoğaltarak şeylerin özünün yitimini sağlar ve çokluk içinde insanı tedricen azaltır. Zira çoğalan bir şeyler varsa mutlaka bir şeyler azalıyordur. Mesela; gürültü çoğalıyorsa ses duyulmaz hale gelir. İlmin terk ettiği yerde filim başlar. Felaketlerin çoğaldığı yerde her şey Allah’a yüklenerek işin içinden çıkılmaya yeltenilir. Çoğalan şey aynı zamanda günahlardan hayali kurtuluşu da sağlar ve insanlar uyuşturulur. Tüm bunlarda din, insanlar için bir afyon kıvamında kullanılır. Çünkü kalitenin yittiği yerde kantite bitiverir. Çoğunlukta kalite ve nitelik olmaz ve nicelik her şey haline gelir. Her şey niceliğe odaklıdır, nitelik hiçbir değer taşımaz, çünkü getirisi yoktur. Bu da kapitalizmin atını kolayca sürmesini sağlar ve aynen de öyle olmaktadır. Bugün bilgi çoğalmıştır ve insanlık enformasyon çöplüğü içerisinde hakikati kaybetmiştir. Bugün laf çoğalmıştır ve insanlık laf kalabalığı arasında söz aramaktadır. Bugün yalan çoğalmıştır ve hakikat yalan rüzgârlarıyla savrulup gitmiştir. Bugün ahlakçılar çoğalmıştır ve ahlaklı insan görünmez hale gelmiştir. Bugün her türlü pislik çoğalmıştır, belalar yağmur gibi yağmaktadır ama suçlu kaderdir. Hatta kötü olmak değil iyi olmak garipsenmektedir. Suçlular çoğaldığı için suçsuzlar tespit edilememektedir. Çığlıklar çığ olmuş ve insanlığı altına almaktadır. Üniversiteler çoğaldığı için fikir ölmüştür, bilim bitmiştir ve insan yetişmemektedir. Bilim olmadığı için sekterlik aydınlığı yok etmiştir. Üniversiteler kapitalizme asker yetiştiren ocaklarına dönmüşlerdir. Çünkü bugün üniversiteler adeta insanlık öğüten değirmenler haline evrilmişlerdir. Kahir ekseriyet oraya ilim talim etmeye değil filim çevirmeye gitmektedirler. Bizler çoklukla övünür hale geldik ama bataklığa batmış haldeyiz. Çoğuz ama çöpüz, o zaman çokluk iyi midir kötü müdür sorgulamak gerekmez mi? Kötü olan ve kötülük yayan ne varsa hayatı kuşattığını ama buna mukabil iyi olan ve iyilik yayan ne varsa hayattan el çektiğini görürsünüz. Çünkü kötü egemen olduğunda iyi ölmeye mahkûmdur. Bir şey çoğaldığında az olanın kıymeti bilinmez, çünkü herkes çok olana hücum eder. Zira çok olanın itibar gördüğü yerde herkesin gönlü çok olana kayar. Din bile çoğaldığı için kolayca tahrifata uğramıyor mu, bidatler yığını içerisinde kaybolmuyor mu ve bu yüzden de katalizör olma özelliğini kaybetmiyor mu? Ve biz çoğaldığımız için azalmadık mı, etkimizi kaybetmedik mi? Ve nihayetinde, insanı, çoğalmanın büyüsüne kapılmak çürütmedi mi?

Tarih: 29.01.2020 Okunma: 505

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?