Bir ormanda bir yangın çıkabilir mi?
Düşünelim de mi, çıkabilir mi? Çıkabilir de mi? Çünkü orman demek ağaç
demektir, ağaç demek odun demektir, oduna ateş atarsan odun yanar, küle döner.
Bir sefil bir sigara izmariti atabilir, bir it taammüden ateşe verebilir, hiç
istenmedik şekilde ateş alabilir. Yani muhtelif sebeplerle meydana gelebilir
böyle bir felaket de mi, bilinçli ya da bilinçsiz? Hiçbir bilgimiz olmayabilir
sebebine matuf de mi? Ne yapmalıyız böyle bir durumda? Bir orman, bir yangın ve
biz ve bir de olağan şüpheliler ve dahası ulaşılmak istenen hedef; sakin
kafayla ve önyargısız bir şekilde irdelememiz iktiza eder de mi, sağlam
kaynaklardan sahih doneler elde etmek, sağlıklı veriye ulaşmak ve doğru karara
varmak için. Çünkü hem kendimiz için hem de yargısız infaz yapmamak için
gereklidir bu. Hayatımı birilerinin kararlarına bırakacak kadar alık ve bön
olamam herhalde, böyle olmadığım içinde suçlanamam de mi? Birilerine mi
inanmalıyız, yoksa ulaşabildiğimiz yerlerden bilgi sahibi mi olmalıyız yani bu
bir kişi de olabilir, herkesi dinlemekle de olabilir, ilgili haberleri takip
edip üzerinde senkronize düşünerekte olabilir? Bilgi kaynakları tek değildir,
eğer ki tek kanaldan bilgi alırsak tek gözle bakmış oluruz ve yanılırız, yanlış
düşünürüz, yanlış karara varırız ve bunun sonucu nedir herhalde biliriz de mi?
Şimdi o yangın bizim hayatımızı etkileyecek bir yangınsa, alıkça bir yaklaşım
sergilemememiz icap eder de mi? Evet gözlerimizle görmedik ama olay hakkında
kesin karara varmak için gözlerimizle görmüş gibi inanmamız lazım verilen
bilgiye ve bunun içinde sağlam donelere sahip olmamız lazım değil mi? Zira
bizim hayatımızı etkileyecek bir olay var karşımızda, rastgele hareket edemeyiz
de mi? Rastgele hareket ettik diyelim, ne olur? Kendi hayatımıza kastetmiş
olmaz mıyız? Peki, akıllı bir insan, kendi elleriyle kendi hayatını cehenneme
atar mı? Biri çıksa ve dese ki, şu uçurumdan aşağısı gül bahçesi hadi atla dese
inanır mısınız? Yani birilerinin aklıyla yahut senin bilincinde olmadığın ama
gayet bilinçli olan yönlendirmelere kanar mısın? Tüm boyutlarıyla tahkik etmek
zor mu herhangi bir olayı, üstelik kendi hayatımızı da ilgilendiriyorsa? Ama
İbn-i Sina çok güzel demiş değil mi? ‘’Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör
değildir.’’ Bendeniz hayatımı herhangi bir hayatı yaşatmak için feda edebilirim
belki ama hiçbir zaman bendenizin hayrıma olmayan bir şey uğruna hayatımı
karanlığın içine atamam. Onlarca gazete var de mi, onlarca televizyon var de
mi, onlarca internet sitesi var de mi? Niçin hepsini kontrol etmiyoruz da tek
birinden ya da birbirine benzeyenlerden öğrenmek zorunda hissediyoruz
kendimizi? Öyle olunca da böyle oluyor işte; alık, bön ve sekter bir toplum
oluyoruz. Karşımızdakini putlaştırıyoruz, layüsel görüyoruz ve mal gibi
sürüklenip gidiyoruz. Uyandıranları da lanetleyip, tecziye edip, sürgün ediyoruz.
Tüm bunlara da seyirci oluyoruz. Tanrı, aklı, size, Benim yolumda olduğunu söyleyenlere
teslim edin ve onlara teslim olun diye vermedi.
SADECE DÜŞÜNÜN...5...
Özgür DENİZ - 10.09.2020
Tarih: 10.09.2020
Okunma: 391
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
İ. hakkı Cengiz
10.09.2020 - 11:35
Evet, sadece düşünmeliyiz! Verdiğin, orman yangını örneği, tam oturmuş! Her açıdan... Sorgulamak, karşılaştırmak, mantık süzgecinden geçirmek... İşte şiddetle ihtiyacımız olan hususlar... Kalemine, yüreğine sağlık. Selâmlar...
Özgür Deniz
10.09.2020 - 11:48
Tüm kalbimle bilincimle aynı duygu düşünce ile kalben sonsuz teşekkürler ve bilmukabele inşaAllah saygıdeğer paşam. Ama maalesef böyle bir durumda değiliz. Sonsuz cahil bir toplumuz. Bu yüzden kör sağır düşüncesiz ve hissiz bir toplumuz. Derin saygılar.