Dünya dönüyor, her şey değişiyor…

Hüseyin ŞİNASİ - 06.11.2020

                         

Dünyanın nüfusu, açlık, susuzluk, yoksulluk, salgın hastalıklar, isyanlar, savaşlar, insanlık dışı baskı, eziyet, haksızlık, hukuksuzluk, gelir dağılımındaki adaletsizliklere rağmen artıyor. Eldeki son verilere göre dünyanın nüfusu 7 milyar 820 milyondur. Yılbaşından beri dünyanın nüfusu 114 milyon artmış, 47 milyon 478 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Korona salgını nedeniyle hayatını kaybeden 1 milyon 164 bin kişi de bu rakama dahildir. Küresel güçler dünya nüfusunun bu şekilde artmasını tehlikeli görüyor ve azaltılması gerektiğini savunuyorlar. Ve bazı çevreler, salgın hastalıkların, genetiği değiştirilmiş ürünlerin bu politikanın bir sonucu olduğu iddia ediyorlar.

Dünya nüfusuna ilişkin bilgileri aktarmaya devam edelim.  

Çin, dünyanın en kalabalık ülkesi ve 1 milyar 441 milyon nüfusu var. İkinci sırada yine bir Asya ülkesi olan Hindistan geliyor, 1 milyar 384 milyon nüfusa sahip ve neredeyse Çin’i yakalamak üzere. ABD dünyanın en kalabalık üçüncü ülkesi ve 331 milyon. Dördüncü sırada yine bir Güneydoğu Asya ülkesi olan Endonezya takip ediyor ve 274 milyon nüfusa sahiptir. Bir Güney Amerika ülkesi olan Brezilya 234 milyondur. Afrika’nın en kalabalık ülkesi Nijerya da 124 milyon nüfusludur. Avrupa’nın en kalabalık ülkesi Rusya 145 milyondur. Almanya 83 milyon, İngiltere 67 milyon, Türkiye’nin nüfusu 84 milyon 623 bindir.

Korona salgınının en yoğun olduğu, ABD, Hindistan, Brezilya, Rusya gibi   dünyanın en kalabalık ve gelişmiş batı ülkeleri olduğu, geri kalmış ülkelerin ise salgından fazla etkilenmedikleri çok ilginç bir durumdur.

İnsanların yaşayışına şekil veren dinler, ahlak, örf adetler, gelenekler; iyiliği, adaleti, yardımlaşmayı, kötülük ve çirkinliklerden uzak durmayı öğütler. Buna rağmen dünyanın her tarafında, insanlık açlık, susuzluk, yoksulluk, salgın hastalık, emperyalizm, savaş, zulüm, sömürü, acı, kan ve gözyaşı, çevre sorunları, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, gelir dağılımındaki eşitsizlik gibi çetin ve derin sorunlarla mücadele etmekte ve işin içinden çıkamamaktadır. Bunda elbette dünya genelinde uygulanan küresel ekonomik sistemin etkileri büyüktür. Dünyanın para politikası İngiltere’nin başkenti Londra’da şekillenir. Küresel ekonomik sistemin para birimi Amerikan dolarıdır. Para, ticaret, sanayi buralarda pazarlanır. Sistem dışına çıktığınız veya onların zararına bir harekete giriştiğinizde yakanıza yapışırlar.

Kapitalizmin yeni uyarlaması olan neoliberal politikalar, gelirin, paranın belli merkezlerde ve şirketlerde toplanmasına, milyonlarca, milyarlarca insanın yoksullaşmasına, gelir adaletsizliğine neden olmaktadır. Devletlerin yönetim şekli ne olursa olsun, yöneticileri kim veya kimler olursa olsun; sistem zengini daha zengin, fakiri, yoksulu daha yoksul bırakmaya eğilimindedir. Korana salgını ile insanları ve toplumu daha sıkı kontrol altında tutmayı, hatta yalnızlaştırmayı planlamaktadırlar. Ülkemiz de bu sistemin bir parçasıdır ve belirlenen kurallara uymak zorundadır.

Ülkemiz, sosyal, kültürel, ekonomik olarak dünyanın en stratejik bölgelerinden biridir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye ulaşımın ve enerji kaynaklarının buluştuğu, kaynaştığı kavşaktadır. Öte yandan son zamanlarda yapılan kazı ve araştırmalar Anadolu coğrafyasının bilinenlerden çok daha eski bir tarihi geçmişe ve uygarlığa sahip olduğunu göstermektedir.

Türkiye sahip olduğu yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile uzak veya yakın pek çoklarının iştahını kabartmakta, bunları ele geçirmek için her türlü oyun tezgahlanmaktadır. Bu açıdan ülkemizde yaşanan veya yaşatılmak istenen sosyal, kültürel, ekonomik çatışmaların temelinde uluslararası çıkar odaklarının hain plan ve projeleri vardır. Ülke yönetiminde söz sahibi olanların en tepeden, en alta kadar bilgi, görgü ve tecrübe bakımından iyi yetişmiş ve uyanık olmaları gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “askıda ekmek” tavsiyesi her kesim tarafından çok konuşuldu, tartışıldı. Muhalefet çevreleri Bahçeli’nin “askıda ekmek” açıklamasının, hükümetin ekonomik politikalarının iflası anlamına geldiğini ifade ettiler. İktidar kanadı ise “askıda ekmek” uygulamasının Türk-İslam medeniyetinin bir uygulaması olduğunu söylediler. Bizce de “askıda ekmek” iyilik, yardımseverlik, misafirlik gibi Türk töresinin günümüze ulaşan güzel hasletlerden ve alışkanlıklardan biridir. 

 Türk milletinin sahip olduğu hasletleri başka millet veya toplumlarla karşılaştırmak boş ve gereksiz işlerle uğraşmaktır. Bugün dünyanın en gelişmiş, refah seviyesi en yüksek ülkelerinin geçmişi, Türk milletinin tarihi geçmişinin çok gerisindedir. Türklerde savaş zamanında bile olsa mazluma, kadına, çocuğa, yaşlıya, yaralıya, silahsıza zarar verilmez. Kötülük yapana iyilik yapılır. Komşusu açken tok yatmak ayıptır. Misafire saygı, sevgi ve hürmet gösterilir. Evlerin en güzel odası gelen misafir içindir. Kapıyı çalan tanıdık olsun veya olmasın tanrı misafiridir, buyur edilir. En güzel şekilde ağırlanır, memnun etmeye çalışılır.

Zaman su misali akıp giderken, dünya dönüyor, insan, hayvan, bitki değişiyor. Sahip olduğumuz sosyal, kültürel, ekonomik değerler, alışkanlıklarımız, örf ve adetlerimiz, geleneklerimiz değişip, unutulup gidiyor. Köyden kente göçler nedeniyle köyler, kasabalar tenhalaşırken, kentler, şehirler kalabalıklaşıyor. Evlerin başköşesine yerleşmiş televizyonlar, yayınlanan dizi ve programlar, gazeteler, internet siteleri, büyük küçük herkesin elindeki telefonlar, evler, cadde ve sokaklar, ulaşım araçları, işyerleri insanları adeta yalnızlaştırıyor. İnsan konuşacak, derdini dökecek, sevincini, kederini paylaşacak kimse bulamıyor.

Bu açıdan Türk toplumunu bir arada tutan, unutulmuş değerlere sahip çıkıp, canlandırmamız, geliştirmemiz gerekiyor. Elbette ülkenin sosyal, kültürel, ekonomik sorunlarını çözmek öncelikle hükümetin, devletin görevi, ancak unutmayalım ki, devlet dediğimiz şey insanlardan yani bizlerden oluşur. Cadde ve sokakları temizlemek belediyelerin görevi, ama oraları temiz tutmak bizlere düşer.  

Tarih: 06.11.2020 Okunma: 606

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?