Her şey, her türlü pislik, her türlü ahlaksızlık, ihanet, sömürü, savaş, ideolojik mücadele, partisel mücadele vs. para ve güç içindir. Zira para ve güce ulaşmanın yolu, genel itibariyle, ilkelerinden ve haysiyetinden ödün vermekle olur. Bana, para ve güce ulaşmak adına kavga veripte, ilkesinden ve haysiyetinden ödün vermeyen numuneler gösterebilir misiniz? Ya da haysiyetinden ve ilkelerinden ödün vermeden, para ve güç sahibi olan birini gösterebilir misiniz? Ama insan olan, asla para ve güç adına mücadele vermez. Güç ve para için mücadele veren ve bu yolda ilkelerinden, haysiyetinden ödün veren ancak şeytandır ve şeytanlaşmış tiplerdir. Bu ülkeyi, bu milleti, bu devleti, bu dini, para ve güç manyağı olmuş ve bu yüzden bütün değerlerinden sıyrılmış namertler mahvetmedi mi? Zaten gerçek güçte kesinlikle parada değildir. ‘’İzzet, şeref ve güç Allah’ın, peygamberlerin ve mümin’lerin yanındadır’’ diyor Allah. İnsanın, insan olma ve insanca yaşama diye bir derdi olmalıdır. İnsan, para ve güce ulaşmak adına değil, insanlara hakikati ulaştırmak ve yeryüzünde bozgunculuğu, ahlaksızlığı, adaletsizliği önlemek adına cihat etmek için vardır, olmalıdır ve zaten bunu yaptığı zaman, paraya da güce de ulaşmış demektir. İnsan olmanın birinci koşulu budur. İnsanın, Halk ve Hak temelli bir davası yoksa şayet, yegâne gayesi para ve güç olur. Para ve gücün peşinde olanların da, insanlığa verebilecekleri kalıcı bir şey yoktur. Acıdan ve gözyaşından başka. İnsan nefsi parayı ve gücü ister. Çünkü dünyada birbirinden güzel nimetler vardır. Bu nimetlere ulaşmak için de para ve güç gerekir bir yerde maatteessüf. Zira satın alma diye bir durum vardır, bu da para ile gerçekleşir, güç ile kolaylaşır. Ama parayı ve gücü de namusluca elde etmelidir insan. Tek olarak değil, toplu olarak güç ve para sahibi olunmalıdır. Zira nimetler tek kişilik değil, bütün insanlık üyeleri içindir. ‘’Servet, bir kaç kişi arasında dolanıp duran bir şey olmasın’’ der Allah. Namussuzca elde edilen para da, güçte yar olmaz insana. Ki olmamaktadır da.
Özellikle Müslüman’ım diyenin ve İslam diye bir davası olduğunu söyleyenin, para ve güçle asla sıkı bir ilişkisi olamaz. Yani Müslüman, para ve güç için yaşamaz, yaşayamaz. Güç mü istiyor? Birleşmek zorundadır. Birleşmek mi istiyor? Paylaşmak zorundadır. Paylaşmıyor mu? Asla birleşemez. Birleşemiyor mu? Asla güçlenemez. Bu kesinlikle yüreklere ve beyinlere kazınmak zorundadır. Zira bugüne nasıl geldik gözden geçirmeliyiz, murakabe yapmalıyız, muhasebe yapmalıyız. Müslüman, kazandıkça değil paylaştıkça güçlenir. Müslüman, parası ve gücü ile değil, insanlığı ile kendini belli eder. Zaten para ve güç peşinde koşan bir Müslüman’ın da Müslümanlığından şüphe etmek gerekir. Önderimize (sav), mutlak güvenli ve mutlak emin şahsiyetini, para ve güç mü bahşetmiştir? Zira Müslüman’a para ve güç peşinde koşmak yakışmaz. Ki bugüne kadar koştu da ne oldu ve hala koşuyor da ne oluyor? Şerefinden ve ilkelerinden taviz vermekten başka ve nihayet insanlıktan çıkmaktan başka ne oluyor? Para ve güç peşinde olduğu müddetçe, para ve güç için köpekleşenlerle dalaşmak zorunda kalır. Para ve güce sahip olanların önünde eğilmek kaderi olur. Ya da peyderpey yozlaşır. Nihayet mahvolur gider. Zira hayat, para ve güç peşinde koşanların durumlarını ayan beyan gözler önünde sermektedir. Allah, namus ve vatan aşkına, Türk-İslam âleminin içinde bulunduğu halin gerçek sebebi nedir?
Güç ve para derdiyle yanmak, asla özgürleştirmez, bilakis haddinden fazla köleleştirir. Çünkü güç ve para, bir şeylerden ödün vererek elde edilir. Bugün bizim milletimizin içinde bulunduğu zillet hali budur. İnsanlarımız, politikacılarımız, gençlerimiz, yazarlarımız, hatta din adamı diye bildiklerimiz para ve güç peşindedirler. Bunun içinde, para ve güç sahibi olan küresel baronların ve onların kapı kulu olmuş köpeklerinin önünde eğilmektedirler. Bu yüzden de ilke ve haysiyet diye bir şey tanımamaktadırlar. Hakikate teğet geçmektedirler. Şerefin, para ve güçle elde edileceği yanılgısındadırlar. Para ve gücü elde ettikleri vakit, daha iyi hizmet edeceklerini düşünmektedirler. Ama yanılmaktadırlar, fakat bunun farkında değildirler. Farkındaysalar da, artık alıştıkları için yan çizmektedirler, hakikati saptırmaktadırlar. Zira şeref kazanmayı düşünürlerken şereflerini kaybetmişlerdir. Para ve güç sahibi olmayı düşlerlerken, paranın ve gücün uşağı olmuşlar ve insanlıklarını unutmuşlardır.
Para ve güç, sevgiyi satın alabilir mi? Bedenleri satın alabilir ama gönülleri asla satın alamaz. Misal; para ve güç adına evlenen bir kadın, gönül olarak daima boşlukta olacaktır. Para ve güç adına birilerinin emrine giren adam, daima esaret altında yaşayacaktır. Para ve güç, masumiyeti satın alabilir mi? Para ve güç, masumiyeti satın almayı bırakın, ancak kirletir. Para ve güç, kederi sevince döndürebilir mi? Bilakis daha da kederlendirir ve sevinçleri azaltır. Para ve güç, hayatı satın alabilir mi? O zaman, nice padişahlar, krallar en ufak bir hastalıktan ölmezlerdi herhalde değil mi? Para ve güç, çocukluğu geri getirebilir mi? Çocukluğu geri getirmeyi bırakınız, aksine yaşlanmayı tetikler. Çünkü para ve güç, bir yerde risktir, strestir, endişedir, yorgunluktur ve bu tür rahatsızlıklarda insanların daha erken yaşlanmasını intaç eder. Para ve güç, acıyı azaltabilir mi? Bilakis, acıların daha da artmasına neden olur muhtemelen. Zira para korumaz, korunmak ister ve bu da acı vericidir. Para ve güç, yalnızlığı giderebilir mi? Para ve güç daha da yalnızlığa iter insanı. Para ve güç, vicdanı satın alabilir mi? Alamaz, ama vicdansızlığı bedel ödemeden elde eder. Öyleyse nedir bu paranın iti olmalar? Yazık değil mi? Para ve güç için hayatları kirletiyoruz. Para ve güç için dosta ihanet ediyoruz. Para ve güç için, insanları yoksulluğa mahkûm ediyoruz. Para ve güç için, ülkemize, milletimize, dinimize, devletimize ihanet ediyoruz. Para için, para için, para için, her şey para için ve güç için. Peki, değer mi? Niçin paranın adamı oluyoruz? Niçin paraya satılıyoruz? Yazık değil mi? Para ve güç, herkes için olsa olmaz mı? Para ve güç, mutlulukları çoğaltmak yoksullukları azaltmak için olsa olmaz mı? Para ve güç, paylaşmak için olsa olmaz mı? Para ve güç, zincirlenmişleri kurtarmak için olsa olmaz mı? Sizin paranız kasanız da duruken, genç kızların esir gibi yaşaması reva mı? Para kasanızda dururken, genç yiğitlerin esir gibi yaşaması reva mı? Gerçekten mutlu musunuz? Gerçekten vicdanınız rahat mı? Para için dövüşesiye, şeref için dövüşseniz ya. Parayı esirleri kurtarmak için kazansanız olmaz mı? Kazandığınız paralarla derin yaraları tedavi etseniz olmaz mı? Kazandığınız paralarla esirleri kurtarsanız olmaz mı? Böyle oldukça, daha çok sürünürüz ve pislik içinde it gibi yaşarız.
Son tahlilde; para ve güç için yaşamayın. İnsanlık için, şeref için, aşk için, din için, ülke için, millet için, devlet için ve cihad için yaşayın. Bunların sahibiyseniz, zaten paranız da gücünüz de var demektir. Güç ve para eğer paylaşılıyorsa, işte o zaman gerçek anlamıyla vardır. Paylaşılmadığı vakit, o para da, güçte sahtedir. Hiçbir değer ifade etmez. Para ve gücü paylaşmak demek, birleşmek demektir. Birleşmek demekte muzaffer ve hür olmak demektir. Akletmiyor musunuz?