Bir olay meydana geliyor hemen çözümü
Tanrı da arıyoruz ve el açıp yalvarıyoruz Tanrı’ya ama bir kez bile dönüp
kendimize bakma ihtiyacı hissetmiyoruz, sanki suçlu Tanrı’ymış gibi ya da
inanışınıza göre nasıl düşünüyorsanız, üstelik başımıza ne gelirse kendi
ellerimizle yaptıklarımız yüzünden geldiğini bildiğimiz halde (((ki, biliyor
muyuz acaba gerçekten ya da biliyoruz da bilmiyormuşuz gibi mi davranıyoruz
yani kendi kendimizi mi kandırıyoruz yahut gerçekten biliyoruz da bildiğimiz
halde bilmiyormuşuz gibi mi davranıyoruz, biliyor ama yapmak işine gelmiyor
desinler diye?))). Keza, Tanrı sanki bilim diye bir şeyi var etmemiş gibi hemen
münhasıran maneviyata kaçıyoruz ama samimiyetsiz bir halet-i ruhiye içinde. Çünkü
şu anki inanışımızla ve inanışımızı gösterişimizle gerçekten sekteriz hem de
ekstrem bir sekter. Fakat bir kez olsun şöyle kendimizle baş başa kalıp; bundan
sonra büyük insanlığın yasalarına uyacağıma, adaletten ve ahlaktan
ayrılmayacağıma, emrolunduğum gibi dosdoğru olacağıma, insanlara
zulmetmeyeceğime, riyakâr olmayacağıma, yasaları herkese eşit olarak tatbik edeceğime,
insanları aldatmayacağıma, kul hakkı yemeyeceğime, müsrif ve müfteri
olmayacağıma, insanları kendi kulum gibi görmeyeceğime, toplum mülküne el
uzatmayacağıma ve el uzatanların ellerini kıracağıma, şöyle böyle yapıyorum
diyerek el uzattıklarımı temizleyeceğimi sanmayacağıma, hakikat aleyhime de
olsa hakikati ortaya koymaktan imtina etmeyeceğime and içerim diyemiyoruz,
gerek büyük insanlığın derin vicdanı önünde gerekse büyük kitabı ellerimize
alıp üzerine basarak. Buyurun söyleyin diyebiliyor muyuz? Diyemiyoruz. Sahtekârca
hareket ediyoruz, güya Tanrı’yı kandıracağız ya da büyük insanlığın ortak
vicdanını teskin edeceğiz. Önce insan olacağız insan. Sonra da gereken ne ise
onu yapacağız, ondan sonrada gelene sabredeceğiz ve çarelerini bulup
uygulayacağız. Ne bilimi inkâr edebiliriz ne de ortak vicdanı yok sayabiliriz. Bilimi
ve vicdanı ıskalayarak varolabileceğimizi mi sanıyoruz? Din dediğiniz, insanı
ilgilendiren ve insanın manevi yaralarını saran bir olgudur, onu da namusluca
kullanırsak yani afyon niyetiyle kullanmazsak, ki maalesef şu an din afyondan
başka hiçbir şeydir ama bilim dediğimiz şey yaşadığımız dünyayla birlikte tüm
madde alemini ilgilendiren bir şeydir. Tedavi olmadan iyileşebileceğimizi mi
düşünüyoruz? Biz hastayız ve hasta olduğumuzu bileceğiz, yüreğimizi acıtsa da,
beynimizi zonklatsa da bileceğiz bunu. Bilakis, hiçbir zaman iyileşme imkânı
bulamayacağız. Madden ve manen iflasın eşiğindeyiz ve bir an önce kendimize
dönüp, hakikate yönelip, tedavinin yollarını aramalıyız. Kendimizden kaçıp,
başkalarını kötülemekle bir arpa boyu yol alamayız. Suçluyuz ve kabul edeceğiz!
İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...5...
Özgür DENİZ - 12.12.2020
Tarih: 12.12.2020
Okunma: 396
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.