Bu dünyada herkese yer var.
Gönül zenginliği, kültür zenginliği…vs. gibi manev’i zenginlikten bahsetmiyorum.
Düpedüz para, altın, hisse …vs. gibi maddî zenginlikten bahsediyorum.
Nüfusumuzun artmasına, işsizliğin rekorlar kırmasına, salgın döneminde işlerin azalmasına rağmen, ülkedeki maddî zenginlik yükseliyor, yükseliyor.
Yukarıdaki internet adresinde, çok açık, anlaşılır ve ayrıntılı bilgi ve grafikler var. Tablolar 1 Ocak 2014 tarihinden, 22 Aralık 2020 tarihine kadar olan dönemi kapsıyor. Her üç aylık, yani bir çeyreklik dönemdeki mevduat miktarları ne olmuş gösteriyor.
Bu arada, tablolar, 1 Ocak 2014’ten bugüne kadar olan dolar fiyatlarını da gösteriyor. O günlerde, bir dolar yaklaşık olarak 2 TL imiş.
PEKİ, BİZİM PARA DURUMUMUZ NEREDEN NEREYE GELMİŞ?
Yaklaşık yedi yıl içinde, toplam TL mevduatımız, 400 milyar liradan 1,511 (bir trilyon beş yüz on bir) milyar liraya çıkmış. Hemen hemen dört kata yakın bir yükseliş. Tabii buradaki artışta enflasyon artışının da payı var. Fakat herhalde, yedi yılda enflasyonun da yüzde 400 arttığı söylenemez. Kesinlikle, gerçek bir artış, hem de okkalı bir artış söz konusu!
Burada en fazla nerak edilen husus, en iyi fikir verecek olan gösterge salgın döneminde, son 9 ayda ne gibi bir gelişme olduğu!
Bakalım:
03.04.2020’deki mevduat, yaklaşık olarak 1,350 milyar TL imiş. Demek ki salgın döneminde bile TL mevduatı 160 milyar lira kadar artmış.
Haddizatında, zenginliğimizin nasıl katmerli bir artış kaydettiği, “döviz mevduatları”ndaki artıştan çok daha iyi anlaşılacak:
1 Ocak 2014’te 130 milyar dolar olan döviz mevduat hesapları, 18 Aralık 2020 itibarıyla, 234 milyar dolara çıkmış. Tam 104 milyar dolarlık bir artış söz konusu…
Bu kalemde de son 9 ayda nasıl bir gelişme olduğuna bakalım:
03.04.2020’deki döviz mevduatı, yaklaşık olarak 200 milyar dolarmış. Demek ki salgın dönemindeki 9 ayda bile 34 milyar dolar kadar artmış.
Zenginliğimizi ve zenginlikteki artışı bu iki gösterge açık bir şekilde kanıtlarken, menkul varlığımız, TL veya dövizden ibaret değil!
Nüfusumuz, dünya nüfusunun yüzde biri kadar olduğu halde, dünyadaki altın varlığının yüzde 8’i Türkiye’de (Kaynak NTV http://arsiv.ntv.com.tr/news/77633.asp)… Bu, Türk insanının, dünya ortalamasından 8 kat fazla altına sahip olduğu anlamına geliyor.
BİTMEDİ, BİR DE BORSA VAR
Yukarıdaki bilgilerden en şaşırtıcı olanı, salgın dolayısıyla, “kriz yaşadığımızı” düşündüğümüz, son bir yıldaki artışlar.
Bu dönemde, Türk insanı zenginleşirken, borsaya da (BİST) yönelmiş. 2020 başında, borsada hisse sahibi Türk vatandaşı sayısı 1 milyon 200 bin iken, bu sayı, Aralık 2020’de 1 milyon 900 bine ulaşmış. Borsa rekor üstüne rekorlar kırmış. Yılbaşında, 1,200 seviyesinde olan endeks, 25 Aralık 2020 itibarıyla 1,426’ya ulaşmış. Yaklaşık olarak yüzde 20’lik bir yükseliş söz konusu…
Ezcümle, Türkiye ve Türk insanı gittikçe zenginleşiyor. Salgın-malgın vız geliyor!
Çok şaşırtıcı ama çok güzel!
Çok şükür!