ARALIK-KURAKLIK; BARAJLAR BATAKLIK!

İsmail Hakkı CENGİZ - 30.12.2020

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür


Kar ve yağmurun bol bol yağması gereken bir dönemde, Kasım-Aralık aylarında “kuraklık” konuşuluyorsa, başımız çok ciddi dertte demektir!

Dert o derece büyük ki sadece susuz kalma tehlikesiyle değil, bir de HASTALIK tehlikesiyle karşı karşıyayız: Barajlarda su seviyesi düşünce, oralar bataklık haline geliyor. Uzmanlara göre, bu bataklıklarda üreyecek “yeni tip” sivrisinekle başa çıkmamız son derece çok zor olacak.

Haddizatında, dünyaya yağan yağmur miktarı ezelden beri değişmiyor: Yerküreye saniyede 16 milyon metreküp (ton) yağmur düşmektedir. Yapılan incelemelere göre, bu miktar hiç değişmemektedir.

Fakat mesele, yağmurun, ne zaman, nereye ve bilhassa NASIL yağdığıdır!

Yağmurlar uygun mevsimlerde ve “düzenli” yağarsa her açıdan fayda sağlamakta, “rahmet” olmaktadır. Fakat bir mevsimde yağması gereken yağmur miktarı bir gecede, kovadan boşalırcasına yağarsa, ne yazık ki beklenen faydayı sağlayamıyor hatta sellere, su baskınlarına sebep oluyor, ekine-dikine zarar verebiliyor.

Son yıllarda, hemen memleketin her yerine, bu şekilde düzensiz, bekleyip bekleyip bir-iki gün içinde, çok şiddetli yağışların düşerek sele sebep olduğunu yaşayarak görüyorsunuz.

Küresel ısınmayı, daha doğru ifadeyle, “İklim krizi”ni durduramazsak, düzensiz yağışlar sürecek… Bu da bir yandan sel, öte yandan KURAKLIK demek!

İklim krizinin sebebini, sonucunu, durdurmak için neler yapmamız gerektiğini düzinelerce yazımda dile getirdiğim için bu yazıda oraya girmeyeceğim.

SU BİTİYOR

O vakit, suyu, nasıl bitmeden, TASARRUFLU kullanabiliriz, onun üzerinde kısaca duracağım.

En acili, önceliklisi ve en önemlisi, her türlü tüketimi kısmak zorundayız!

Neden?

Çünkü her türlü üretim suyla gerçekleşiyor. Fotoğrafta birkaç örnek görüyorsunuz.


Resmi göremeyenler için bir de buraya yazalım:

Bir kilo ekmek üretimi için 400 ila 1,200 litre suya ihtiyaç var. Bir kilo et, yaklaşık 10 bin litre suyla oluşuyor. Bir kilo tereyağı 400, bir kilo tavuk 1,200 litre suyla üretilerek soframıza geliyor.

Demir-çelikten, su içtiğimiz plastik şişeye kadar her üretimde milyonlarca ton su kullanılıyor. Su tasarrufu yapmak istiyorsak her türlü tüketim mutlaka azaltılmalı.

KONUTLAR VE İŞYERLERİNDE KULLANILAN SU NASIL AZALTILACAK?

Pek çok önlem var da uzatmamak için sadece en etkili iki tedbiri söyleyelim:

Birincisi, su, mutlaka pahalanmalı. İlk 10 metreküpe kadar şimdiki fiyattan verilirken, 10 metreküpü aşan her metreküp su için on katına kadar ücret getirilmeli. Çünkü 10 tonun üzerinde kullanılan su israf ediliyor demektir. İsraf eden de bedelini ödemelidir.

İkincisi, ayda bir gün suyun kesilmesini öneriyorum. Bu tabii ki tasarruf sağlamaz. Bu tedbiri; musluktan akan suyun ne kadar büyük bir LÜKS, ne kadar büyük bir rahatlık olduğunu görmemiz, hatırlamamız, onun nasıl büyük bir NİMET olduğunu anlamamız için öneriyorum.

Suyun eşsiz kıymetini anlamamız için!

Paradan altından, elmastan daha kıymetli olduğunun şuuruna ermemiz için!

Tarih: 30.12.2020 Okunma: 482

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?