2021 Başında Vatandaşın ve Ülkenin -tuhaf- Ekonomik Durumu

İsmail Hakkı CENGİZ - 05.01.2021

05 Ocak 2021 itibarıyla;

Dolar, 7,42 lira,

Avro, 9,10 lira,

Altın; gramı, 455 lira… Çeyrek, 750 lira,

Enflasyon, %14,6… Faiz, %17,

Petrolün varili, 51 dolar, motorin, 6,60 TL, benzin, 7,20 TL,

İşsizlik oranı, %13 civarında…

Borsa (BİST100), 1,495’te.

2020 başlarında, dolar, 5.85; avro, 6,50, çeyrek altın 500 liraydı. Bir yılda, döviz %35, altın ise %50 artmış.

TÜİK’in açıkladığı %14,6’lık enflasyon oranı bu oranların çok altında… Nitekim dar gelirliyi en fazla ilgilendiren gıda enflasyonun yüzde 20’den fazla olduğunu bizzat TÜİK söylüyor.

2020’nin 15 Mart-01 Haziran arası ekonomi kapanmıştı. Haziran başında ise, düşük faizli kredilerle müthiş bir açılım yapılmış, ikinci el araçlar dâhil otomobiller “yok” satmış, gayrimenkul satışları ise patlamıştı.

Kasım ortaları itibarıyla, ekonomi yarı kapandı… Öte yandan, Haziran 2020’den itibaren verilen düşük faizli kredilerin nasıl ödeneceği endişesi başladı.

%13’lük işsizlik oranının “dar tanımlı” işsizlik oranıyken, aslında, gerçeğin %20’lerin üzerinde olduğu tartışılıyor. Zaten TÜİK, özellikle, 2020’nin ikinci yarısında verdiği rakamlarda, hem istihdam edilenlerin sayısında hem de işsizlikte düşüş olduğunu bildiriyor. Nüfusumuz artarken hem çalışan sayısı hem de işsiz sayısı azalamayacağına göre, işsizlik oranının artmış olması gerekir!

Rakamları bir yana bırakalım!

Memleketteki iktisadî hayata kendi gözlerimiz ve gözlemlerimizle bakalım!

Ne görüyoruz?

Büyük bir canlılık-hareketlilik göründüğü söylenemese de bir cansızlık, öldük-bittik gibi bir durum da söz konusu değil!

Bir pahalılık varsa da gerek arz tarafında gerekse talep tarafında fazla bir düşüş şikâyeti yok…

Benim en fazla önemsediğim gösterge, İŞSİZLİK rakam ve oranları…

Evet, çok yüksek bir işsizlik rakamı ve oranı söz konusu ama işsizlikten şikayetlerin de bu yüksek rakam ve oranlardaki kadar “yüksek oranda” olmadığı görülüyor.

Acaba, bunun sebebi, her hafta biraz daha artan TL (22 Aralık itibarıyla 1.511 trilyon) ve döviz (22 Aralık itibarıyla 234 milyar dolar) mevduatları olabilir mi?

Bakın, bundan 9 ay önceki TL ve döviz mevduatları ne kadarmış: 03.04.2020’deki TL mevduatı, yaklaşık olarak 1,350 trilyon; 03.04.2020’deki döviz mevduatı, yaklaşık olarak 200 milyar dolarmış.

İnsanımız gittikçe zenginleşirken; işsizlik artıyor, pahalılık artıyor, enflasyon artıyor, döviz ve faiz artıyor!

Çok tuhaf bir ekonomik vaziyet!

x   x   x

TAVSİYE

https://www.youtube.com/watch?v=-zZ2qUZtIZA

BİR CİN (veya ÇİN) ŞİİRİ, Can YÜCEL

Tarih: 05.01.2021 Okunma: 2901

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Mustafa ōzduran

11.01.2021 - 09:18

Tüm bu veriler, şimdiye kadar akademisyenlerin çizdiği değerlere göre olamaz dedirtiyor. Oysa yaşanan gerçek oyle görünmüyor. Bana göre hep yapay zekadan bahsederken gerçek zekayı unutuyoruz. Malum, insan mevcut duruma en hızlı tepki veren canlıların başında gelir. En önemlisi bir çok istatistikleri alt üst eden Türk halkından bahsediyoruz. Evde bulgur pilavı yetip, et yedim demek için bıyığına kuyruk yağı süren, yetmediği av etini atının teriyle pastırma yapan , ava gidip yaralı hayvanı görünce avı bırakıp onu iyileştiren bir genetik yapıya sahip bir milletten bahsediyoruz. Yani yaparsa Türkler yapar

I.Hakkı Cengiz

11.01.2021 - 15:50

Evet, Mustafa kardeşim, ilginç yorumunla hem yeni bir bakış açısı getirdin hem de sayfamı zenginlerştirdin. Çok teşekkür ederim.