Cinsiyet eşitliği mi? Cinsiyet eşitsizliği mi?

Lütfiye Kader - 30.01.2021

CİNSİYET EŞİTLİĞİ Mİ? CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ Mİ?

     Eşeyli üreyen canlılarda iki cinsiyet vardır. Yani erkek ve dişi üreme hücresi bulunduran canlılar eşeyli olarak ürerler. Cinsiyet neden önemlidir?

     Doğadaki tüm canlılar ve eşeyli üreyen canlıların ana hedefi üremek, çoğalmaktır. Tüm hücreler bölünerek çoğalır, büyür ve gelişirler. Sadece cinsiyet hücreleri (eşey hücreleri) taşıyan hücrelerin üremenin dışında, doğada başka bir görevi daha vardır. Canlıların çeşitliliğini de sağlarlar. Yani doğadaki canlı çeşitliliğinin korunmasında ve doğanın dengesinin kurulmasında güvence olurlar.

Ekosistemlerin çeşitliliği ve dayanıklılığı da aslında mayoz bölünmenin bir mucizesidir. Aynı anne ve babadan olan çocukların birbirine benzememesi bundandır. Bitki ve hayvanların çeşitliliği bundandır.

   Hücre bölünmesi mitoz ve mayoz bölünme ile olur. Bu çeşitlenme ve eşey hücrelerinin oluşması, mayoz bölünmenin profaz I evresinde kromozomların parça değiştirmesi olan krossing over olayıyla gerçekleşir. Genetik rekombinasyon meydana gelir, yani farklı kromozomlarda bulunan genlerin alelleri (saç rengi, göz rengi. Uzunluk kısalık gibi genetik karakter özellikleri.) birbiriyle yer değiştirir.

(Krossing over: Genetik materyalin genellikle DNA, fakat RNA da olabilir bir zincirinin kırılması ve sonrasında farklı bir DNA molekülüne katılmasıyla oluşan süreçtir. )

   Mayoz bölünme sonunda oluşan hücrelerin çeşitliliği ise, %50 olarak erkek ve %50 dişi olur. Fiziksel ve genetik çeşitlilik ise doğanın dengelerinin kurulmasında rol oynar. Şimdi gelelim insanlarda cinsiyetin kazandırdığı yapısal özellik ve görevlere;

    Doğa gerek erkek, gerek dişiyi oluştururken, hiçbir ayrım yapmadan %50 ile eşitlik uyguluyor. Biz Allah’tan, doğadan daha büyük değiliz. Yalnız doğa, canlıların yaşamları boyunca bu cinsiyetlere kazandırdığı yapısal farklılıkları da vermiştir. Örneğin doğurma ve üretim işini dişinin yapısını ona göre tasarlamıştır. İlkokulda La Fontaine masallarından çok önemsediğim bir hikâye vardır.

Tilkinin iyiliği tutmuş bir gün!
Leyleği yemeğe buyur etmiş
– Ama demiş tilki, bizde misafir
Umduğunu değil bulduğunu yer.
Bir çorba çıkarmış topu topu
O da sulu mu sulu
Hem nerden getirse beğenirsiniz? Tabakta.
Leylek gagasıyla uğraşa dursun
Tilki bitirmiş hepsini bir solukta.
Leylek kızmış, ama çekmiş sineye.
Bir zaman sonra
O da tilkiyi buyur etmiş yemeğe.
– Hay hay, demiş tilki, nasıl gelmem?
Tam saatinde gelmiş.
Leyleğe türlü diller dökmüş.
Şu güzel bu güzel,
Hele yemeğin kokusu
Gel iştahım gel!
– Kuşbaşı galiba, demiş
Bayılırmış etin böylesine
Derken yemek sofraya gelmiş,
Gelmiş ama nasıl?
Kokusunu al, eti arada bul!
Dar boğazlı upuzun bir çömlek içinde
Tam leyleğin gagasına göre
Tilki burnunu burgu etse nafile.
Kısmış kuyruğunu evine dönmüş.
Aç kaldığına mı yansın
Bir kuşa rezil olduğuna mı?

Her canlının yapısı ve özellikleri kodlarında belirlidir. Yazılımında ne varsa ona uygun tasarımı olur. Kadının doğasında üretim vardır. Çocuk doğurur ve yavrusunu beslemek için donanımı vardır. Bu bir cinsiyet özelliği ve farklılığıdır. Ama kadının da erkeğin de ortak temel noktası insan olmaktır.

 Kadın ve erkeğin bu temel noktada, her cinsin kendi inisiyatifine göre ve tamamen kendi özgür iradesine ile seçtiği, evsafına uygun yaşama, yaşatma hakkı da vardır. Eğer erkeğin dişiye tahakkümü olursa bu doğanın da insanın da dengelerini bozan çok haksız ve sürdürülebilmesinin mümkün olmadığı bir yaşam sistemlerini oluşturur. Bu durum gün gelir başka şeylere evrilir. O zaman o canlı artık insan da değildir.

 Doğa da hiçbir erkek dişisini öldürmez. Çünkü dişi yaşamın devamlılığı için ana etkendir. Erkekte XY, dişi XX ile tanımlanan durum Y kromozomunun yok olup olmayacağına ilişkin soru, bilim dünyasını "yok oluyorcular" ve "devam ediyorcular" olarak ikiye ayırmış durumda

Teknoloji geliştikçe cinsiyetlerin de tek cinsiyete indirgeneceğini, düşünmek ve görmek için kâhin olmaya gerek yok sanırım. Bu tek cinsiyette kalma gerçeği, erkeği de dişiyi de oluşturan yumurta hücresinin gücüdür. Bu da sadece dişilerde var. Bilim insanları, erkek cinsiyetini oluşturan Y kromozomu gittikçe azalıyor ve değişime uğruyor görüşleri tartışılıyor.

Bunun yanı sıra, Y kromozomu, bir embriyonun erkek (XY) mi yoksa dişi mi (XX) olacağını belirleyen SRY isimli "ana şalter" genini de bulundurmasına rağmen, çok az sayıda başka genler de içerir ve yaşam için gerekli olmayan tek kromozomdur. Örneğin kadınlar, bu kromozoma sahip olmadan yaşamlarını gayet de sürdürebiliyor. https://bilimfili.com/y-kromozomu-yok-oluyor-peki-erkeklere-ne-olacak.

 Kadını 2. Sınıf insan ve mal gibi gören anlayışın; ne dinimizde, ne de insan hakları sözleşmelerinde yeri de yoktur, yurdu da.

O zaman cinsiyet eşitliğinin anlamını yeniden yorumlarsak; Her insan eşit doğar, ama eşitsizliği yaratan faktörlerin etkisiyle (eğitim, zenginlik, kalıtım, statü gibi) eşitlik bozulsa da, bu faktörlerin etkisinin panzehiri de ( eğitim, çalışmak, insan haklarının bilincinde olmak, kadın ve erkeklerin yetişme tarzları, devletin hem erkek hem de kadınlara anayasada belirtilen, eşit hak, hukuk desteklerini, vermesi kanunları uygulaması ve sahip çıkması gerekiyor.

Cinsiyet eşitliği bir doğa hakkıdır. Cinsiyet eşitsizliği ise insan haklarının doğru savunulup uygulanmasıyla ve korunulmasıyla ilgilidir. Bu insan hakları her iki cinsiyet için de gerekli ve elzemdir.

Ancak; Her iki cinsiyetin doğadan gelen yapısal özellikleriyle uyumlu davranış ve görevlerde olmaması da ayrı bir sorun teşkil edebilir. Bunun sonucunda erkekleşmiş kadınlar, kadınlaşmış erkekler toplumda cinsiyet eşitliği kaosunda anlaşılmaz olurlar.

Bu yüzden; Cinsiyet eşitliğini ben, ‘İnsan Hakları’ konusunda çok önemli bir gösterge olarak görüyorum.        

                                                                               30.01.2021

                                                                               Lütfiye Kader

                                                               Emk.Uzm. Fenn Bilimleri Öğretmeni

Tarih: 30.01.2021 Okunma: 1357

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Tülin Topuzoğlu

31.01.2021 - 09:23

Hocam kaleminize sağlık. Teşekkürler

Lütfiye Kader

31.01.2021 - 12:58

Tülin hm. Yorumunuz ve desteğiniz için teşekkür ederim.

İ. Hakkı Cengiz

31.01.2021 - 15:04

Hani, doğduktan sonra eşitliği bozan unsurlardan biri olan EĞİTİM''e erişim eşitsizliği var ya... İşte yine, CİNSİYET EŞİTLİĞİ''ni sağlayacak olan o, yani eğitime erişim eşitliği! Emeklerinize sağlık, değerli Hocam. Selâmlar...

Lütfiye Kader

01.02.2021 - 02:18

Teşekkür ederim İsmail bey. Eğitim şart tabi ama, eşitliğe uygun yasaların da uygulanması şarttır. Yoksa uygulanmayan yasanın kıymeti de yoktur. Yorum ve katkınız değerli benim için.