Aslında, onu, şu sıralarda, “küçük” darbelerle yıpratıyoruz.
Nasıl yani?
3 ay önce 8,50 TL’yi gören doları, 7 TL’ye kadar geriletmiş vaziyetteyiz. Paramız, yaklaşık olarak %20 değer kazandı.
Bizim için önemli olan, TL’deki bu yükseliş, Amerika’yı fazla etkilemeyebilir.
Lâkin daha fazlasını yapabiliriz!
ABD’nin para birimini, yani doları tamamen bırakabiliriz!
2017-2018 döviz buhranlarında bunu yapmaya başladık, hatta işi “dolar yakmaya” kadar götürdük ama sonunu getiremedik. 5 Ocak 2021 tarihli yazımda belirttiğim gibi, döviz mevduatımızı 234 milyar dolara kadar tırmandırdık. 100 milyar dolar da yastık altında olduğu tahmin ediliyor.
Kendini en “yerli ve millî” sayanlarda bile ne yazık ki bu dolar tutkusuna rastlayabiliyoruz.
Hanımlar, beyler, dolar bulundurmak, ABD ekonomisine omuz vermek, onu ekonomik, askerî ve siyasî olarak güçlendirmek demektir.
ABD’nin aşırı gücü de bölgemize; PKK/YPG’ye silah-mühimmat-eğitim desteği olarak dönmektedir. Amerika, bunu hiç saklamadan, tabii PKK adını anmadan, “YPG kara gücümüz” diyerek açıktan yapmaktadır.
Evet, bu desteğinin hesabı diplomatik olarak sorulmalı ve takip edilmeli… Ancak o yoldan sonuç almak gayet zordur.
Devlet ve millet olarak daha etkin icraatlara imza atmamız elzemdir!
Elimizde onun parasından vaz geçmek gibi çok önemli bir araç var.
Her türlü ticaretimizde, hele hele yurtiçi ödemelerde, döviz kullanmayı, dövizle borçlanmayı hemen bırakmamız lâzım!
Doların rezerv para olarak tutulması, tasarruf aracı olarak kullanılması ABD için hayatî önemdedir. Bunlardan vaz geçen 85 milyonluk, dünyanın 18’nci ekonomisi olan Türkiye, ABD’ye tahminlerin ötesinde bir darbe vurmuş olur. PKK’ya desteğini tekrar düşünmek zorunda kalır.
Mesele, Türkiye, yönetim olarak, vatandaş olarak bunu yapabilir mi? Dolardan vaz geçebilir mi meselesidir!
x x x
TAVSİYE
https://www.youtube.com/watch?v=iuHusD4Nm_M
MASAL