Oy
gizli, haber kutsal, yorum h�rd�r.
D�n de milad� y�lba��yd�. 29 Aral�k 2008 g�n� de Hicr�
y�lba��yd�. Hicr� olarak 1430’a girdik. Bug�n 1 Ocak 2009 oldu�u gibi, ayn�
zamanda 4 Muharrem 1430. Yine, bug�n Mekke’nin de fetih y�ld�n�m�…
Her iki takvime g�re de yeni bir y�la girdik. Belki ikisini
birden, belki birini kutlad�n�z. Neden kutluyoruz?
Buna bir s�r� cevap verilebilir de, benim anlad���m kadar�yla, insan�n s�radan
bir g�n yerine �zel bir g�n ya�ama ihtiyac�. Daha a��k bir ifadeyle, insan�n bir �eyleri kutlama ihtiyac�ndan,
diyebiliriz.
Tabii kutlaman�n yan�nda, madem takvimde �nemli bir
kilometre ta��n� ge�iyoruz, 1 sene daha “gen�le�iyoruz”;
o vakit bir de muhasebe yapma ihtiyac� duyuyoruz.
Ge�en 365 g�nde k�rda m�yd�k, zararda m�? Tabii bunu
geni�letebilirsiniz. Son 5 y�lda, son 15–20 y�lda veya �mr�m�n 40–50 y�l�nda ne
kazand�m? Zaman�m, �mr�m bo�a m� ge�ti, �mr�m� bo�a m� harcad�m, de�erlendirdim
mi?
Bu sorulara m�spet cevaplar verebiliyorsan�z, ne
mutlu size! Biz de y�rekten tebrik ederiz.
Ola ki, bu sorulara menfi cevaplar veriyorsunuz, bo�a
ge�ti senem, �mr�m diyorsan�z; hemen
karamsarl��a kap�lmay�n derim.
Bu durumda olanlara Say�n Ba�bakan’� dinlemelerini
tavsiye ediyorum. Tahamm�l edemiyorum diyorsan�z, biraz zorlay�n kendinizi. Ho�lanacaks�n�z! O bet gibi gelen ses;
biraz sonra d�nyan�n en yumu�ak, benzetmek gibi olmas�n, anne sesi gibi gelmeye
ba�layacak. �yle �efkatli, �yle rahatlat�c�… En m�himi, �yyyle mor�l y�kseltici…
* * *
Herkes karalar ba�larken, en b�y�k i�adamlar�m�z ve
kad�nlar�m�z g�rtlaklar�na kadar k�t�mserli�e batm��ken, neredeyse �lke u�uruma
yuvarlan�rken, Ba�bakan�m�z�n bir iyimserlik abidesi gibi duru�u �lkeyi
batmaktan kurtarmad� m�?
Y�l�n sondan ikinci g�n� “ulusa sesleni�”ini dinlemediyseniz, �ok �eyler ka��rd���n�z�
s�yleyebilirim. O konu�mas�nda, 2008’in
bo�a gitmeyen bir y�l oldu�unu, 365 g�n�n son derece verimli
de�erlendirildi�ini, b�y�k projelere imzalar at�ld���n�, bu arada bir �eylerin
de sat�ld���n�, a�z�ndan bal damlayarak anlatan Ba�bakan hepimizin i�ini �s�tt�.
�u dondurucu so�ukta da iyi geldi, yani!
�u sat�rlar� yazd���m esnada; Say�n Ba�bakan, Erzurum’da,
Gaziantep’te ve Ankara’da ge�en 5 y�lda belediye ba�kanlar�n�n ve kendilerinin
yapt�klar� hamleleri, yenilikleri, hizmetleri anlat�yor. Belki hemen
televizyonu a�arsan�z, konu�malar�n� dinleme �erefine ula�abilirsiniz. E�er o
konu�ma ka�m��sa, �z�lmeyin �ok ge�meden, bir yerlerde yeni bir “icraat�n i�inden” konu�mas�na
ba�layacakt�r.
Tek yapaca��n�z, elinizde kumanda, televizyonda
Erdo�an’� arayacaks�n�z. Buldunuz mu, duracaks�n�z… Hemen �ay� demleyip keyifle
kar��s�na ge�eceksiniz. Bak�n bakal�m, 15 dakika sonra sizde karamsarl�ktan,
k�t�mserlikten eser kal�yor mu?
Ba�bakan�n�zla, �lkenizle, kom�ular�n�zla (�srail d�hil),
hatta d�nya ile iftihar edeceksiniz.
Ben yaz�y� fazla uzatmayay�m, siz hemen televizyonu
a��p kar��s�na ge�in.
�yi seyirler.
* * *
�statlardan
Yaz!”
diyorlar... Yazay�m, fakat ne yazay�m?... Evet, yazmak gerek... Acaba ne
yazsam?...
“�ayan-� enteresan”
gibi ger�ekten enteresan tamlamalar m� yapsam, yoksa “bu yeg�ne iki
enstit�m�z”, “toplu katliam”, “ta��t arac�”, “ge�it yeri”, “geri iade etmek”
gibi T�rk�e cinayetleri mi i�lesem... “Gazetecilerin ac� dram�”ndan m�
bahsetsem; “tecess�s merak�”na kap�l�p “b�y�k ela g�zleri zeytin gibi
kara...” olan “Haydar ustan�n ya�l� k�heylan at�”na binip “mesire yeri”ne mi gitsem...
Aydil Erol, 1993
�nceki
yaz�lar