Çin gelişiyor mu?
Gelişiyor!
Peki, Çin’de özgürlük var mı?
Yok!
Ne kadar yok?
Almanya, İngiltere, Amerika kadar yok.
Lâkin Mao dönemi ve daha eski Çin’e göre epey geniş özgürlükler var.
Çin’in kapalı ve baskıcı rejimi, 1989 yılındaki “Tiananmen Meydanı katliamı”nda -ki binlerce kişi ölmüş ve yaralanmıştı- en zifiri karanlık ve kanlı gününü yaşamıştır.
O faciadan sonra, gecenin sona ermesi gibi, ülke adım adım açılmaya, başladı. Özgürlüklerde o günden bugüne hayli mesafe alındı. Tabii ki hâlâ komünist rejim sürüyor. Hâlâ güneş tam olarak doğmadı. Hâlâ ülke alacakaranlık kuşağında… Misâl, bizi de yakından ilgilendiren, Şincan-Uygur bölgesindeki zulüm sürüyor.
Buna mukabil; seyahat özgürlüğü,
Girişim/yatırım, ticaret yapma özgürlüğü,
Mülk edinme özgürlüğü,
Ekonomik hayatta hukukî güvenceler sağlanmış vaziyette!
Çin’deki özgürlükler ve gelişme konusundaki durumu şöyle ifade edebiliriz:
Çin özgürleştikçe gelişiyor!
Ve özgürleştiği kadar gelişecek!
Evet, gelişmek için,
ÖZGÜRLÜK şart!
Başlıktaki soruyu, Selçuk Şirin’in, “Yol Ayrımındaki Türkiye” adlı eserinin kapağındaki, “YA ÖZGÜRLÜK YA SEFALET” yargısına karşı sorduk.
Ya özgürlük ya sefalet!
Konu, ancak bu kadar öz, bu kadar açık ve bu kadar çarpıcı bir biçimde anlatılabilirdi. Binlerce sayfada zor anlatılabilecek bir meselenin çözümüne dört kelimede ulaşmak hayranlık uyandırıcı.
HÜZÜNLE!
Eserde, VERİLERLE/RAKAMLARLA, 2014-2015 Türkiye’si inceleniyor.
Kitabı, okumaya başlamadan önce elime alıp karıştırırken son kelimesi gözüme ilişti: Hüzünle!
Bir başka mevzu için veda busesi olan bu kelâm, aslında, tam da kitaptaki tespitlerin sonuna yakışan bir nokta gibiydi.
Kitabın okunması ve yararlanılması dileklerimle…
x x x
TAVSİYE
https://www.youtube.com/watch?v=TLFlUulqwVM