REJENERASYON (YENİLENME)
Yere düşen tabağın kırık parçaları, sevdiğiniz bir gömleğe değen
mürekkep lekesi, koltuk kanepesinin çok fazla oturulan kısmının ezilmesi,
severek aldığımız bir ayakkabının daha sonra ayağımızı sıkması vurması, kazada arabamızın
kaportasının çökmesi, biliyorum ki hepimizin başına gelen üzüldüğümüz
olaylardır.
Üzülmemizin temel nedenlerinden biri, bize
yeni bir masraf kapısının açılması ya da çok severek kullandığınız eşyadan
ayrılmamız.
Bütün bu olaylarda kırılan tabağın, daha farklı bir model olarak
ihtiyacımıza göre bardağın fincana dönüşmesini, lekelenen gömleğin rengini
dokusunu değiştirebilme özelliği kazanmasını, kaportası çöken arabamızın
kaportasını düzeltip kendini onarmasını, çok eskimiş koltuğun kendini tamir
edip kanepeye dönüşerek daha kullanışlı ve sağlam hale gelmesini ister
miydiniz?
Kim istemez ki!
Biyolojide rejenerasyon (yenilenme ) diye bir olay vardır.
Regenerasyon: Canlılarda görülen doku,
organ ve hücre yenilenmesine verilen isimdir. Kertenkelenin düşmanı yanıltmak
için kuyruğu koptuktan sonra hareket edebilmesi ve sonrasında kuyruğun yeniden
çıkması durumu, organ yenilenmesi yönündeki rejenerasyona en iyi örnektir.
Regenerasyon bazı canlılarda üreme çeşidi olarak görülür. Örnek planarya (tatlı
suda yaşayan yassı solucandır.) Denizyıldızı kopan kolundan yeni bir
denizyıldızı meydana getirdiği için üreme olarak kabul edilir. İnsanlarda da
tıpkı diğer canlılarda olduğu gibi rejenerasyon olur, ancak her dokuda
rejenerasyon olamaz. Deri, mukoza, damarlar ve kemik iliği iyi rejenere
olurken, kas, akciğer ve beyin hücrelerinde rejenerasyon yeteneği
bulunmamaktadır.
Biyologlar insan derisi gibi kendini iyileştiren organik malzeme
geliştirdi. DNA tabanlı yeni organik imalat malzemesi, boyası çizilince veya
hasar görünce kendini onaran yarı-canlı eşyalar ve otomobiller üretmekte
kullanılacak. Aynı zamanda kök hücre tedavisi için organik DNA sensörü işlevini
görecek.
Gördüğünüz gibi kendini onaran organik malzeme, insanlık için beşinci
sanayi devrimini başlatıyor. Cornell Üniversitesi araştırmacıları: Endüstri 5.0
da DNA tabanlı yarı-canlı organik her şekle girebilen yapay malzeme üretimiyle,
masa sandalye koltuk araba parçaları gibi tek tek üretmek yerine, her şeyin
evlerimizde kendimizin üretebileceği duruma gelmesi atıklarımızı da
değerlendirebilme yönünden, enerji tüketimini ve dolaylı olarak küresel
ısınmayı azaltması ve çevre kirliliğini önleme yönünde katkısı olacağı görüşü
25, 30 yıl gibi vadeyi öngörüyor.
Her gün doğaya çevreye tonlarca evsel atık, endüstriyel atık, işe
yaramayan eşya, kırık dökük, sağlam fakat beğenilmeyen eşyaları atıyoruz.
Dünya’da plastiklerden 6. kıta oluştu.
Hastalıkların pek çoğunun nedeni kimyasal ve biyolojik silahlar.
Dünya’da güç yönünden süper devletler, teknolojik, kimyasal ve biyolojik
silahlarla, küresel ısınmaya sebep olan kirliliklerinden dolayı, bu
sorumluluklarını yerine getiriyorlar mı? Bilim sorgulamayla başlar felsefeyle
gelişir teknolojiyle taçlanır. Yapay zekâ teknolojisinin felsefesi gerçekten
insanlığa hizmet ediyor mu?
Yoksa sadece belirli zengin ve güçlülerin
elinde, egemenlik kurmanın amacına mı hizmet edecek? Ya da İnsanların
yaşamlarını kolaylaştıralım derken, insanları tamamen devre dışı bırakma yolu
da olabilir mi?
İnsan düşünen, duygulanan, sorgulayan sosyal bir varlıktır. Yapay
zekânın şimdilik bize gösterilen sevimli yüzü beni heyecanlandırıyor ama öteki
yüzünde insanlığa getireceği ve ödeyeceğimiz bedeller aslında beni
endişelendiriyor.
18.08.2020
Lütfiye Kader
E.m.k Uzm. Fen Bilimleri öğretmeni