SORUNLARIN YÖNETİŞİMİNDE STEM ANLAYIŞI

Lütfiye Kader - 19.05.2021

SORUNLARIN YÖNETİŞİMİNDE STEM ANLAYIŞI 

   STEM: Açılımı Science (Fen), Technology (Teknoloji ), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik)

 Dünya kabuk değiştiriyor. Sürdürülebilir yaşam için yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Nasıl canlıların bir gelişim evreleri varsa Dünya’nın da gelişim ve dönüşümleri var. Dünya’nın oluşumundan bugüne kadar geçirdiği zaman dilimleri, ilkokulda, sınıf duvarlarında tarih çağ şemaları bir pano olarak hazırlanıp asılırdı. Bu şemaları hepimiz çok iyi öğrenmişizdir.  Tarihsel çağlar tarihten önceki ve tarihten sonraki çağlar diyerek 2 ‘ye ayrılıyor.

    Tarih öncesi devirler, Sümer’lerin yazıyı bulmasıyla (M.Ö. 4000-3000 yılları arasında) sona ermiş ve tarih sonrası çağlar başlamıştır. Yazının bulunması insanlık için büyük bir olay olmuştur.

Tarih öncesi ‘’Taş Çağı’’; hiçbir şekilde üretim olmayan tamamen hayvani içgüdülerle yaşam sürdürülen bir çağdır. Bu dönemin maden çağında (bakır çağının kalkolitik çağında, taşı şekillendirerek alet yapma becerileri gelişiyor.

Tarih sonrası çağlar ise kısaca şöyle:

İlkçağ (M.Ö. 3500-M.S. 375): Köleci toplum sistemi. Çok tanrılı ve tek tanrılı din oluşumlarının olduğu dönem.

Ortaçağ ( 375–1453): Avrupa’da feodalite rejiminin olması ve Hristiyanlık ve İslamiyet’in yaygınlaşması.

Yeniçağ (1453–1789): Mutlak krallıkların kurulması, Rönesans, reform ve coğrafi keşiflerle bilim insanlarının, kiliselerin baskısı altında zorlu çalışmaları

Yakınçağ (1789- ?): Milli devletler ve cumhuriyetlerin kurulması, sanayi inkılâbının gerçekleşmesi ve dünya savaşlarının meydana gelmesi.

21.Yüzyıl, dijital çağ olarak anılıyor ve uzay araştırmaları, yapay zekâ girişimleri, biyoteknoloji çalışmaları hız kazanırken, pek çok yeni alan ve meslek ön plana çıkıyor.Bunları tarih dersi vermek için yazmadım. Amacım; Dünya’nın da geçirdiği gelişim süreçlerindeki evrimin farkına varabilmek ve bundan nasıl yararlanabiliriz göstermek içindi. Peki, nasıl olacak bu dediğinizi duyar gibiyim!

Yönetim sistemleri, eğitim sitemleri, ekonomik sistemler, sosyal kurum sistemleri, siyasal sistemler, insanın ve doğanın değişim sistemleri yaratılıyor.21. YY çağının dijital çağını yaşıyoruz.Kalifiye insanların, vasıflı insanların, yaşamlarında kullanabilecekleri bilgi ve becerilerin artırılması hedefleniyor. Eğitim sistemlerinde geliştirilen yeni bir anlayışın dijital çağın alt yapısını oluşturduğu bir gerçek. Özellikle çoklu disiplinlerin bir arada kullanılması, yetişmiş insan gücünün yaratılmasını da sağlıyor.Yani çocuklar temel eğitimden ortaöğretime kadar ki süreçte feni, matematiği mühendisliği ve teknolojiyi (bilişim)bir arada kullanma becerisi elde ediyorlar. Bu yüzden çocukların bu becerileri alması ileride hangi mesleği daha iyi yapabileceği öngörüsü de oluşuyor.

     Aslında STEM, bizim 1940 ‘da kapatılan Köy Enstitülerinin mantığına çok benziyor. Köy Enstitülerinde uygulanan eğitim sistemi o kadar güzel bir sistem ki her birey çok vasıflı yetişiyor. Anadolu’nun bozkırında gittiği yeri yeşertiyor.Belki de STEM ‘i bizden ilham alarak yarattılar. Fen Bilimlerinde bizim de yavaş yavaş eğitim sistemimize girmeye başladı. Şimdiye kadar eğitim sistemimizde ezbere dayanan ve kalıplaşmış ama oturmamış öğrenci kazanımlarını daha gerçekçi bir hale getiriyor.Farklı disiplinlerin bir arada kullanılması aynen bir toplumu oluşturan öğelerin lego parçaları gibi işlev görüyor. Her insanın ayrı bir yeteneğinin değerlendirilmesi, işleyen makinanın parçası gibi bütünleştirici ve verimli oluşu onu bir noktada Köy Enstitülerinden ayırıyor.

Saygıyla ve minnetle andığım Köy Enstitülerinin mimarı İsmail Hakkı Tonguç ve zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in gayretli çalışmalarıyla, 1940’ da henüz genç cumhuriyetin yetişmiş insan gücü sayısı az olduğu için, orada eğitim alan çocukların, tek başına bir toplum ustası yetiştirilmesi ve yurda bu aydınlığı yaymaları gerekiyordu.

 STEM de ise bir ekip çalışması var. Yani her bireyin yeteneklerinin bir alanda uzmanlaşması ve diğer disiplinlerle çalışma becerisi kazanması sistemin işini kolaylaştırıyor ve amaca daha çabuk ulaşılması sağlanıyor.Toplumun yönetim anlayışını da değiştiriyor. Yani işbirlikçi ve ortak akıl dediğimiz yönetişim ortaya çıkıyor.

Yönetim  “başkaları vasıtasıyla iş görmek”

Yönetişim ise “başkalarıyla birlikte iş görmek” anlamı taşımaktadır. Peki, biz bundan nerelerde yararlanabiliriz?

     Benim her zaman bilime inanan ve onun eğitimini veren biri olarak farklı disiplinlerle bütün toplumsal sorun veya problemleri çözebileceğimize inancım vardır. Bu aslında yeni bir şey değil.Biz bunu tarihin pek çok devrelerinde hep yaptık ama ne yazık ki bizde ki yönetim sistemi değişikliği, bizim birlik içinde ve ortak aklı kullanmamızı ve sorunların çözümünde engel oluyor.

                                     05.05.2021

                                 Lütfiye Kader

                Uzm. Emk. Fen Bilimleri Öğretmeni

 

 

 

 

Tarih: 19.05.2021 Okunma: 785

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ. Hakkı Cengiz

23.05.2021 - 17:27

Evet, dijital bir çağdayız ve bu dijital devletler, dijital dünya demek. İşaret ettiğiniz gibi her şey değişiyor. En başta da yönetim anlayışları. İletişim ve katılım o kadar hızlı ve yaygın ki YÖNETİŞİM kaçınılmaz hale geliyor. Bunu gören kişi, toplum ve devletler öne geçecek, göremeyenler geri kalacak. Çok değerli bilgi ve izahlarınız için çok teşekkür ederiz. Kaleminize sağlık. Selâmlar, değerli Hocam.

Lütfiye Kader

23.05.2021 - 17:50

İsmail bey. Çok teşekkür ederim. Katkılarınız ve desteğiniz için. Sağ olun🙏