Özgürlük Işığının Parladığı Ülkeler

İsmail Hakkı CENGİZ - 20.05.2008

            Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

           

            

       Hürriyet Gazetesinin haberine göre; Ortadoğu turunun sonunda Dünya Ekonomi Forumu’nun yapıldığı Mısır’da bölge ülkeleri liderleriyle buluşan ABD Başkanı Bush, ders verir gibi konuştu. Bush, Türkiye, Irak, Afganistan, Fas ve Ürdün’ü "özgürlük ışığının parlamaya başladığı ülkeler" diye övdü.

            Böyle bir habere sevinsek mi, üzülsek mi?

            Sevinsek yeridir, çünkü dünyanın bir numaralı siyasî ismi, ülkemizi “özgürlük ışığının parladığı ülkeler” arasında gösteriyor.

            Üzülsek de yeridir, çünkü ülkemizin ismiyle birlikte sıraladığı Irak, Afganistan, Fas ve Ürdün gibi ülkelerle aynı seviyede gösteriliyoruz. Biz Türkiye olarak, kendimizi bu ülkelerden mukayese edilmeyecek kadar ileride olduğumuzu sanıyorduk.

            Bu vaziyette biz mi yanılıyoruz, Bush mu?

            Kendi ülkesinde bile zekâ seviyesi tartışılan bir başkan bizden iyi mi bilecek, tabii ki biz bu ülkelerden fersah fersah öndeyiz, demeden önce, bir araştırma yapmanızı öneririm.

            Milletler arasındaki gelişmişliğin en önemli göstergesi eğitim rakamlarıdır. Size Eğitim-Sen’in araştırmasından bazı rakamlar vereyim.

            Türkiye, bütçeden eğitime ayrılan pay bakımından, dünyada 105’nci sırada,

            Eğitim yılı ortalaması 3,6 yıl,

            Okur yazar olmayan kadın oranı yüzde 27,

            Okuryazar olmayan erkek oranı yüzde 7,5,

            Okula devam etmeyen çocuk sayısı 600 bin,

            Çalışan çocuk sayısı 3,5 milyon…

            2003 yılı sonlarında, Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisinin de bulunduğu geniş kapsamlı bir “Eğitim Semineri”ne katılmıştım. Bizzat MEB temsilcisinin verdiği istatistiklere göre, eğitimdeki göstergelerimiz, Bush’un şimdi bizimle birlikte sıraladığı ülkelerin gerisindeydi.

            Acaba, biz yıllardır geliştik, kalkındık, çağ atladık diye kendi kendimizi mi kandırıyoruz?

            Başka göstergeler de, hâlâ ne kadar geri kalmış bir ülke olduğumuzu gösteriyor. Alın Ankara Genç İş Adamları Derneği ( ANGİAD)’nin son gençlik anketini. Ankete göre, yaşı 18-30 arasında olan gençlerin yüzde 84’ü şiddet gördüğünü söylüyor. Gelişmiş bir ülkede böyle bir rezalet söz konusu olabilir mi?

           

            Demokratik ilerlemeye gelince!

            "Bölgedeki siyasi reformlar konusunda Mısır’ın öncülük edeceğini ummayı sürdürüyorum" diyen Bush, Türkiye, Afganistan, Irak, Fas ve Ürdün’ün adlarını vererek, bu ülkelerdeki "demokratik ilerlemeleri" övdü.

            Görüldüğü gibi, Bush diğer ülkelerle birlikte Türkiye’deki demokratik ilerlemeleri de övmüş!

            Bölgedeki siyasî reformlar konusunda diğer ülkelere Türkiye değil de, devlet başkanı 27 yıldır değişmeyen, değiştirilemeyen Mısır öncülük edecekmiş. Anlaşılıyor ki, Bush’a göre Mısır’daki demokrasi(!) Türkiye’ye örnek olacak, öncülük edecek kadar ileri ve gelişmiş bir vaziyettedir.

            Bilmiyorduk. Öğrenmiş olduk.

            Neticede, sevinmemiz gerekir diye düşünüyoruz. Bölgede, kendimizin öncü konumunda olmadığımızı öğrenmekle birlikte, özgürlük ışığının parladığı ülkelerden biri olduğumuzu Bush’un ağzından öğrenmiş olduk.

            Artık, kim tutar bizi?

 

           

        Üstatlardan

 

        Değişen Ne? ..

Sıkıntı arttıkça göçler çoğalmış,
Mekânlar değişmiş, yurtlar değişmiş.
Ah kardeş; sürüyü bir telaş almış,
Koyunlar sırada, kurtlar değişmiş..

Parazitler artmış, hep sırtımızda,
Pireler değişmiş, bitler değişmiş.
Biz aynıyız, bir deyişme yok bizde,
Sokaklara bakın, itler değişmiş.

Çalınan milletin alın terinden,
Yalılar değişmiş, katlar değişmiş.
Dünyanın çivisi kopmuş yerinden,
Satıhlar değişmiş, hatlar değişmiş.

Bulutlar aynı yağmıyor yağmur,
Ağaçlar, çiçekler, otlar değişmiş.
Değişmedi dersem haksızlık olur,
Arabalar, kotralar, yatlar değişmiş.

Namertlik artınca mertler hep sinmiş,
Yüz binleri geçmiş, dertler değişmiş
Biri gitmiş, gelmiş diğeri binmiş,
Sanmayın eşekler, atlar değişmiş..

Ezilenler haksız, haklı ezeni,
Adalet değişmiş, haklar değişmiş.
Değişmeyen bir tek soygun düzeni,
Soyguncu muhterem zatlar değişmiş.

Anana, babana benzemek yasak,
Diyorlar ki artık şartlar değişmiş.
Köke bağlı ipler hepten kopmuş bak
Gençlerle beraber kartlar değişmiş.

Apartmanlar başka, sakinler başka,
Etekler değişmiş, kotlar değişmiş.
İnsanlar isyanla gelmişler aşka,
Küfür aynı küfür. putlar değişmiş.

Atılan goller hep bizim kaleye,
Ayaklar değişmiş, şutlar değişmiş.
Alıştık yıllardır biz bu çileye,
İsmi smaç olmuş, kütler değişmiş

Bize, bizden büyük düşman kalmadı,
Silahlar değişmiş, fertler değişmiş.
Bunca değişimi aklım almadı,
Analar karışmış, sütler değişmiş..

27 Mart 2007, Ankara,  Seyfeddin Karahocagil

 

 

 

            Önceki yazıları görmek için aşağıdaki kutuya tıklayın

Tarih: 20.05.2008 Okunma: 747

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

başak

29.11.2007 - 13:45

bu hep böyle olmuştur.malesef örümcek,dar kafalı,bilimadamı geçinen tipteki kişilerin ilk vazifesi yapılanı bozmaya çalışmaktır.özerinde kafa yormak yerine...

arif sarı

29.11.2007 - 13:46

ne denirki?

başak

29.11.2007 - 13:45

bu hep böyle olmuştur.malesef örümcek,dar kafalı,bilimadamı geçinen tipteki kişilerin ilk vazifesi yapılanı bozmaya çalışmaktır.özerinde kafa yormak yerine...

arif sarı

29.11.2007 - 13:46

ne denirki?