İNSANLIĞIN ÖZ-ELEŞTİRİSİ...179...

Özgür DENİZ - 23.07.2021

Birbirimizi seviyor muyuz? Bence bu ülke de insanlar birbirlerini sevmiyorlar, çünkü böylesi bir şeye dair emare mevcut değil, bilakis tam tersi durum için emareler binlerce. Ki, insan derken de her insan görünümlü insan mıdır orası da ayrı bir durumdur. Saf, samimi, meccani bir sevgiden söz ediyorum. Böyle bir şey maalesef yok. Maalesef her olgu dilimize pelesenk olmuş ama olguların onurlu bir eyleminden yani hayata olduğu gibi yansımasından yana zerre emare yok. Aksine birbirimize karşı gizli nefretlerle doluyuz. Birbirimizin kuyusunu kazma da bir numarayız. Hele bir de menfaatlerimiz çakışmaya görsün, o zaman birbirimizin mezar kazıcıları oluruz. Birbirimizi anlamak gibi bir derdimiz var mı? Evet var, maalesef yanlış anlamakta ve böyle anlamak için müthiş bir mücadele vermekte olabildiğince mahiriz. Haddizatında yanlışta anlamıyoruz ama eylemimizi makul göstermek için yanlış anlıyormuşuz ayaklarına yatıyoruz. Her türlü pisliği yapıyoruz, niye deyince de; yanlış anladım yahut anlaşıldım bahanelerine sığınıyoruz. Birbirimizin yüzümüze gülebiliyoruz rahatlıkla ama birbirimizin ardından kuyularımızı da kazabiliyoruz yine aynı rahatlıkla. İşte küçük ve kör noktalar dediğim yerlerde buralardır. Bizler detaylarda kaybediyoruz, dışa yansıyan somut davranışlarımızda değil. Çünkü dışımızda çok şeyi alenen yapamıyoruz, özelde duymadığımız hicabı dışa yönelik davranışlarımızda duyuyoruz ya da duyuyormuş gibi yapıyoruz yani hicap duymalarımızda bile riyakârız. İşte bu küçük gibi görünen ama eyleme geçtiği vakit çok büyük sorunlara, sıkıntılara vesile olan yerlerde kendimizi murakabe edip, tecdide gidebilsek emin olun böylesi bir şeyin toplumsal yaşamı çok farklı boyutlara taşıyacağı muhakkaktır. Çünkü bireyde ki değişim illaki toplum da ki yaşam düzeyini de olumlu yönde tetikleyecektir. Elbette bulunduğumuz raddede böylesi bir tecdidin hemen oluvermesi muhaldir ama başlamak bile başarmanın yarısı değil midir? Ama başlamaya cesaretimiz, başarmaya isteğimiz var mıdır? İşin gerçeği abuk sabuk bir toplumuz, abuk sabuk kişilerden teşekkül etmiş. Bizler yerimizde mıh gibi çakılıp kalacağımızı, yarınların hiç gelmeyeceğini, hayatlarımızın hiç bozulmayacağını ve aynı yerde, aynı muhteşemlikte, aynı şekilde öylece yaşayacağımızı sanıyoruz. Oysa zaman su gibi akıp gitmektedir, şayet başlamaya ve başaramaya cesaret edemezsek yarınlar da büyük kâbuslar görmemiz kaçınılmazdır. İçeriden dışarıya doğru bir tecdit hareketini isticalen başlatmalıyız. Bilakis içinde bulunduğumuz halle var olmamızın ve yarınlara çıkmamızın imkânı yoktur. Laboratuvarlık bir toplumuz gerçekte ama kabullenmekte zorlanıyoruz. Emile Zola doğru söylemiş; ‘’gerçek, ayrıntıları ile bilenler için bir karabasandır.’’ Bu yüzden gerçekten korkuyoruz ve onunla yüzleşmek istemiyoruz ya. Oysa gerçekle yüzleşmeye cesaretimiz olsa, tecdit hamlesini yapmakta sonsuz kolaylaşacaktır. Elbette kendimiz bileceğiz ama kaderimizi de kendimiz çizeceğiz.

 

https://odatv4.com/bir-ulke-bunu-kendine-nasil-yapabilir-inanilmaz-goruntuler-22072120.html

Tarih: 23.07.2021 Okunma: 464

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?